Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1377
KARAR NO : 2018/986
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 13/07/2017
NUMARASI : 2017/3141 D.İş.E.- 2017/2905 D.İş.K.
TALEP : Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/06/2018
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2017 tarih 2017/3141 D.İş E. ve 2017/2905 D.İş K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 18/06/2017 Tarih 2017/İHK-2150 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakeresi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 18/07/2015 tarihinde dava dışı sürücü …ı’nın sevk ve idaresindeki…plaka sayılı araç ile trafikte seyri sırasında plakası tespit edilemeyen başka bir aracın … plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen trafik kazası neticesinde, … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 21/10/2016 tarihli raporu ile müvekkilinin %11,2 oranında beden gücü kaybına uğradığının tespit edildiğini belirterek, 6100 sayılı HMK’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla eksik ödenen maddi tazminat tutarının belirlenerek, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabı’ndan tahsiline, ayrıca Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor için ödenen 860,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Başvuru sahibi vekili iş gücü kaybından doğan tazminat talebini 94.974,63 TL olarak artırmıştır.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesi ile; davacının maluliyet tazminatı talebi ile müvekkili Güvence Hesabı’na başvurduğunu, Aydın Devlet Hastanesi tarafından verilen ve davacının maluliyet oranının %5 olduğunu belirten sağlık kurulu raporu ile, plakası tespit edilmeyen aracın sürücüsünün tam kusuru üzerinden davacıya 12/04/2016 tarihinde 25.154,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafça ibraname verildiğini, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik esasları çerçevesinde resmi ve yetkili bir hastanenin sağlık kurulu tarafından hazırlanacak sağlık kurulu raporu alınması gerektiğini, aleyhlerine karar verilmesi halinde davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenecek vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile, 50.590,07 TL’nin 12.04.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabı’ndan alınarak başvuru sahibine ödenmesine, 45.384,56 TL fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davacı vekili ve davalı sigorta vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; davalı Güvence Hesabı’nın itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulüne, bu doğrultuda; başvuru sahibinin talebinin kabulü ile, 94.975,00 TL’nin 12.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabından alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Aydın Devlet Hastanesi’nden alınan engelli sağlık kurulu raporunda davacının %5 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğunun belirlendiğini, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda ise maluliyet oranının %11,20 olarak tespit edildiğini, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının asgari ücret üzerinden gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken, aylık kazancının asgari ücretin 1,7 katı olacağı kabulü ile tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu ve teknik faiz %1,8 dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, PMF yaşam tablosu ve %0 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, hastane rapor gideri gibi dolaylı zararların müvekkili kurum tarafından teminat altına alınmayıp, karşılanmasının mümkün olmadığını, davacı lehine AAÜT uyarınca belirlenen vekalet ücretinin 1/5 ‘i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken, tam vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle bakiye maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
18/07/2015 tarihinde, dava dışı sürücü…ı’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca, plakası tespit edilemeyen başka bir aracın çarpması neticesinde … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, kaza tespit tutanağında, kazanın meydana gelmesinde, plakası tespit edilmeyen araç sürücüsünün kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiği, Aydın Devlet Hastanesi’nin 05/11/2015 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda davacının engel oranının %5 olarak belirlendiği, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 21/10/2016 tarihli raporda ise, davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %11,2 ve kalıcı olduğunun belirtildiği, dava konusu kaza nedeniyle, davalı Güvence Hesabı tarafından davacıya %5 engel oranı ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusuruna göre, 12/04/2016 tarihinde 24.154,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça iş bu dava ile, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tespit edilen %11,20 meslekte kazanma gücünden kayıp oranına göre bakiye maluliyet tazminatı ödenmesinin talep edildiği, İtiraz Hakem Heyeti’nce, davacının gelirinin asgari ücretin 1.7 katı olacağı kabul edilerek, PMF yaşam tablosuna göre hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verildiği görülmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Ancak, İtiraz Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 21/10/2016 tarihli raporunun, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne ( SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğüne) göre ve Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru öncesi, davacı tarafın tek taraflı başvurusu üzerine tanzim edildiği, davalı tarafça bu rapora itiraz edilerek, yeniden rapor alınmasının talep edildiği, ayrıca hükme esas alınan raporun, Aydın Devlet Hastanesi’nin 05/11/2015 tarihli raporu ile çelişki arz etmesine rağmen, çelişki de giderilmeksizin karar verildiği görülmektedir.
Yine, dosyaya davacı tarafça ibraz edilen belgeye göre davacının, Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümünde öğrenci olduğu anlaşılmaktadır.
Tazminat hesabında, davacının gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu hali ile, davacının tahsilini bitirdikten sonra branşına göre muhtemel iş bulma süresi ve gelir durumunun ilgili kuruluşlardan araştırılıp tespit edilerek, bu miktara göre tazminat hesabı yapılması gerekir iken, nasıl tespit edildiği belli olmayan gelir miktarına göre hesaplama yapılması ve bu hesaplama ile belirlenen tazminatın hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önünde bulundurularak) Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden, davacıda bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek mahiyette ve kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun, davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi hususunda rapor alınmalı, yukarıda belirtildiği şekilde davacının geliri tespit edilmeli ve aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak, kazanılmış haklara da dikkat edilerek karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı vekili tarafından, hastane rapor ücretinin talep edilemeyeceği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, İtiraz Hakem Heyeti kararında, davacı tarafça talep edilen 860,00 TL rapor ücreti yönünden bir karar verilmediği, dolayısıyla istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu’na gönderilmek üzere mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-HMK’nın 353/1(a)6.Maddesi uyarınca, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2017 tarih 2017/3141 D.İş E. ve 2017/2905 D.İş K. sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 18/06/2017 Tarih 2017/İHK-2150 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için(Yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere) Sigorta Tahkim Komisyonu’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4-Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri hakkında bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde yatırana, mahkemesince iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-(a) 6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 22/06/2018