Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1359 E. 2018/978 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1359
KARAR NO : 2018/978
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/03/2017
NUMARASI : 2015/638 E. 2017/126 K.
DAVA TÜRÜ : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 22/06/2018
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarih, 2015/638 E. ve 2017/126 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın, 05.05.2015 tarihinde müvekillerinin miras bırakanı olan Müteveffa …n içerisinde bulunduğu …plakalı askeri araca çarpması sonucunda …’ın vefatına sebebiyet verdiği, murisin, Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Uluslararası ilişkiler bölümü mezunu olup, KPSS A kadro sınavlarda başarı göstererek kaymakam olmayı hedeflediğini, vefatı nedeniyle davacı anne ve babasının …un desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca müvekkillerinin manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik anne ve baba için 10.000,00’er TL olmak üzere 20.000,00 TL destekten yoksun tazminatının, sürücü olan davalı yönünden olay tarihinden, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak davalılardan tahsiline, anne Semiha için 200.000,00 TL ve baba … için 150.000,00 TL, … için 75.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10.02.2017 tarihli dilekçesi ile, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebini, anne … yönünden 106.394,42 TL, baba … yönünden 182.570,36 TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın meydana gelmesinde askeri araç sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu, müvekkilinin olayda tamamen kusurlu olmadığını, istemin fahiş olup, verilen teminat kapsamında, öncelikle diğer davalı … şirketince zararın karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan …plakalı aracın, müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıların müteveffanın ölmeden önceki desteğini ispatlamaları gerektiğini, müteveffa kaza sırasında askeri araçta yolcu olarak bulunduğundan, hatır taşımasının araştırılarak TBK 51 ve 52. Maddelerine göre indirim yapılması gerektiğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; 1-Maddi tazminat istemi yönünden davanın Kısmen Kabulüne, Davacı … için 56.343,94 -TL, davacı … için 49.370,34-TL olmak üzere toplam 105.714,28 -TL maddi tazminatın davalı … için 23.06.2015 dava tarihinden itibaren, davalı … için 05.05.2015 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile her iki davacıya verilmesine, (davalı … limitle sorumlu olmak koşuluyla) Fazlaya ilişkin maddi tazmina istemlerinin Reddine, Manevi tazminat istemi yönünden davanın Kısmen Kabulüne, … için 50.000,00 -TL, … için 50.000,00 -TL, … için 20.000,00 -TL olmak üzere toplam 120.000,00 -TL manevi tazminatın 05.05.2015 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak adı geçen davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; hesap bilirkişi raporunun, müteveffanın eğitim durumu ve yetileri dikkate alınmayarak, düz bir memur gibi değerlendirilip, alacağı sosyal haklar ve ek gelirler dahi hesaplanmadan tanzim edildiğini, ayrıca zarar hesabı yapılırken aylık net ücret üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, güncel hesaplama yöntemleri Yargıtay içtihatlarında belirtilen pay oranları uygulanmadığından, eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını, rapora itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna binaen verilen mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasında vefat nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nun 53. ve 56. maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
05.05.2015 tarihinde, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile trafikte seyri sırasında, aynı yönde seyreden dava dışı sürücü … idaresindeki askeri personel taşıyıcı kamyonete arkadan çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisi …’ın vefat ettiği, müteveffa …yolcu olduğundan, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davacı tarafça, vefat nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.
Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, yerleşik Yargıtay uygulaması gereğidir.
Davacıların desteği olan …, kaza tarihinde 26 yaşında ve bekar olarak vefat etmiştir. Hükme esas alınan aktüer raporunda, davacı anne ve baba için ölen destek çocuklarından dolayı ve desteğin 26 yaşında bekar olarak vefatı nedeniyle ortalama iki yıl sonra evleneceği kabulü ile bekarlık döneminde 1/4’er, evlenip- çocuksuz dönemde 1/10’ar, 1 çocuk sahibi olduğu dönem için 1/12’şer, iki çocuk sahibi olduğu dönem için 1/14’er, babanın vefatından sonra davacı anne için 1/13, ilk çocuğun destekten çıkması ile davacı anne için 1/11 ve müteakip 2 yıl için davacı anne için 1/9 oranında destek payı alacakları varsayılarak hesaplama yapılmış ise de, davacı anne ve baba için, yukarıda belirtilen ve ayrılması gereken destek payları dikkate alınmadan rapor tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Tazminat hesabında, davacının gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacı tarafça dosyaya, müteveffa …un, Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası ilişkiler bölümü mezunu olduğuna dair diploma ibraz edilmiş, …, piyade er olarak askerlik yaptığı sırada vefat vermiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Maliye Bakanlığının 11/03/2016 tarihli cevabi yazısına göre ve murisin 9/1 kadrosunda memur olarak işe başlayarak, gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, mahkeme tarafından, desteğin öğrenim durumu ve elde edebileceği gelir konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Desteğin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası ilişkiler bölümü mezunu olduğu dikkate alınarak, desteğin mezun olduğu bölüme göre bu konu ile ilgili meslek kuruluşlarına yazı yazılarak muhtemel gelirin ne kadar olduğu, askerlik hizmetini tamamladıktan sonra ne kadar sürede iş bulabileceği tespit edildikten sonra ve yukarıda belirtilen destek payları da gözönünde bulundurularak, tazminatın belirlenmesi için yeniden aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarih, 2015/638 E. 2017/126 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde Mahkemesi tarafından yatırana iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 22/06/2018