Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1347 E. 2018/654 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUKDAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1347
KARAR NO : 2018/654
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 02/02/2017
NUMARASI : 2014/204 E. – 2017/92 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/204 Esas – 2017/92 Karar sayılı kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemiz Heyetince yapılan müzakeresi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait … plaka sayılı araçta maddi hasar meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın 24/10/2012-24/10/2013 tarihleri arasında davalı şirkete kasko sigortalı olduğunu, araçtaki hasar bedelinin davalı tarafça karşılanmaması nedeniyle, müvekkilinin aracını kendi imkanları ile dava dışı …. Oto Servis adlı işyerinde tamir ettirdiğini ve toplam 12.459 TL ödediğini belirterek, müvekkili tarafından ödenen 12.459 TL tamir bedelinin, kaza tarihi olan 06/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan …. plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde Birleşik Paket(Kasko) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının taraflar arasında akdedilen kasko sigorta sözleşmesine aykırı davrandığını, aracın ne onarım aşamasında ne de tahkikat sırasında ekspere gösterilmediğini, eksper onayı verilmeden aracın onarımının bitirildiğini ve eksper raporu doğrultusunda ödeme yapılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin aracının karıştığı kaza nedeni ile, müvekkilinin aracının ZMM sigortacısı tarafından, hasar talebinin kabul görererek, müvekkilinin zarar verdiği (…plakalı araç maliki) …’ye 680 TL hasar ödemesi yapıldığını, dava konusu kazaya ilişkin kaza tutanağının, dava dışı ZMM sigortacısı tarafından gerçek kabul edilip karşı araca ödeme yapılması, müvekkilinin kasko sigortacısı tarafından ise, ödeme isteğinin kaza gerçek değil denilerek kabul edilmemesinin büyük çelişki olduğunu, hükme dayanak kabul edilen bilirkişi raporunun, hüküm tesisi için yeterli olmadığını, müvekkilinin aracının sağ yanındaki hasarı gerçek kabul edip, sol tarafındaki hasarı uyumsuz nitelemesi yaparak “hasarın teminat dışı kaldığı” tespitinin hatalı olduğunu, hasar tutarı hesabının da yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı sigortalının, kasko sigortasını düzenleyen sigortalayana karşı açtığı hasar bedeli alacağı istemine ilişkindir.
Dava, 6502 sayılı Tüketici Yasasının yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 24/06/2014 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/l maddesi uyarınca, davalının tüketici sayıldığı, yasa uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmenin, tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, aynı yasanın 73/1. maddesi gereğince, tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, yasanın 83/2. maddesinde de, diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı Yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Sigortalı aracın ruhsatına göre kullanım şekli yolcu nakli/hususi olup, araç ticari mahiyette olmadığı gibi, taraflar arasında akdi bir ilişki mevcut olup, davalının sorumluluğunun kaynağı, davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
6502 Sayılı Yasanın 3/l, 73/1 ve 83/2 madde hükümleri uyarınca uyuşmazlığa bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olup, İlk Derece Mahkemesince, davaya bakmaya Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olması nereniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esastan karara bağlanması usul ve yasaya uygun değildir.
Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1(a)3. Maddesi uyarınca kaldırılmasına, Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2017 tarih, 2014/204 E. – 2017/92 K. Sayılı kararının HMK’nın 353/1(a)3. Maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne İADESİNE,
3-Kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-(a)3. Maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 03/05/2018