Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1344 E. 2018/1798 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1344
KARAR NO : 2018/1798
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/10/2016
NUMARASI : 2016/3608 D.İş Esas – 2016/3608 D.İş Karar(İtiraz Hakem Heyeti’nin 22/09/2016 tarih 2016/İHK-2465)
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2018
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/3608 D.İş Esas ve 2016/3608 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 22/09/2016 tarih 2016/İHK-2465 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan …plakalı araç sürücüsü …’ın, 12/09/2015 tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan …’nun vefat ettiğini, vefat edenin anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını, davalı tarafça 23/12/2015 tarihinde davacı … için 5.483,63 TL, davacı …için 3.809,35 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin davacıların maddi zararını karşılayacak nitelikte olmadığını, eksik ödemenin tamamlanması için davalı tarafa başvurduklarını, ancak ödeme yapılmadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, davacı … için 7.500,00 TL davalı …… için 7.501,00 TL olmak üzere toplam 15.001,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa, başvuru talebi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf başvuruya karşı cevap hakkını kullanmamıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulü ile, davacı … için 38.553,28 TL, davacı … için 60.975,94 TL olmak üzere toplam 99.529,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermiş, davalı tarafça Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı tarafın itirazının reddine karar vermiştir.
Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların desteğinin sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmadığını, davacıların desteğinin, kaza esnasında araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araçta bulunduğunu, dolayısıyla TBK’nın 51. ve 52.maddeleri gereğince, hatır ve müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, desteğin gelirine ilişkin herhangi bir emsal araştırılması yapılmaksızın asgari ücretin üzerinde bir gelirden tazminat hesaplanması yapılmasının hatalı olduğunu, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine dayanmaktadır.
Öncelikle, davacı … için ıslah edilen ve karar bağlanan miktar 38.553,28 TL’dir. Davacı …yönünden karara bağlanan miktar 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesindeki temyiz edilebilir 40.000,00 TL’lik sınırın altında kaldığından kesin niteliktedir. Bu nedenle, davacı …. hakkındaki istinaf başvurusunun HMK’nın 352.madesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
Davacı …. hakkındaki istinaf başvurusuna gelince ise, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru dilekçesi, 14/05/2016 tarihli aktüerya raporu ve 16/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi, davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından aktüerya raporu ve ıslah dilekçesindeki miktarlar dikkate alınarak başvurunun kabulüne karar verildikten sonra, davalı tarafça bu karara itiraz edilirken, istinaf başvuru dilekçesindeki iddia ve itirazlar dile getirilmiştir. Bu durumda, başvuru dilekçesine, aktüerya raporuna ve ıslah dilekçesine karşı süresinde itiraz olmadığı için, davacı yönünden usulü kazanılmış hak doğmuştur. Dolasıyısıyla, davalı vekilinin istinaf iddia ve itirazlarının dinlenilmesi ve dikkate alınması mümkün değildir.
Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin, davacı … hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 352.maddesi gereğince, davalı vekilinin, davacı …’ya yönelik istinaf başvurusunun 5684 sayılı Kanunu’nun 30/12.maddesine göre, miktar itibariyle kesin olduğundan REDDİNE,
2-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 17/10/2016 tarih, 2016/3608 D.İş Esas – 2016/3608 D.İş Karar sayılı kararına karşı, davalı vekilinin, davacı … yönünden yaptığı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davac… yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, davacı …yönünden kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2018.