Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1341 E. 2019/719 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1341
KARAR NO : 2019/719
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/11/2016
NUMARASI : 2014/307 Esas 2016/891 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 12/11/2006 tarihinde davalı … şirketine sigortalı, davacıya ait … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonrasında kullanılamaz hale geldiğini, kazanın aynı gün sigorta şirketine ihbar olunarak gerekli tutanakların düzenlendiğini, davacının talebinin davalı … şirketi tarafından reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 42.336.00 TL hasar tazminatı ile 2.000.00 TL çekici ve otopark gideri toplamı olan 44.336.00 TL’nin davalı … şirketine ihbar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetkili mahkemenin davalı … şirketinin yargı çevresinde bulunan Beyoğlu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, rent a car olarak işletilen … plakalı aracın 18/09/2006 tarihinde hasarlanması nedeniyle İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/858 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın birleştirilmesi gerektiğini, aracın poliçe özel şartlarına aykırı olarak kullanıldığını, aracın kiralandığı esnada meydana gelen tüm hasarların sigorta teminatının dışında olacağının belirtildiğini, kaza tarihinde aracın değerinin 30.000,00 TL olması dolayısı ile talebin fahiş olduğunu, sigortacının sorumluluğunun poliçede verilen teminatlar ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “1-Davanın kısmen kabulü ile, 7.231,74 TL’nin 21/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Kazanın dava konusu aracın Rent a Car olarak kullanılması esnasında meydana geldiğini, davacı şirketin kiralama işi ile iştigal ettiğinin bilirkişi incelemesi ile sabit olduğunu, aracın taksi, dolmuş olarak kullanılması ya da kiraya verilmesi halinde meydana gelecek hasarların teminat haricinde bırakıldığını, davacının poliçede taraflarca kararlaştırılan hükme aykırı davrandığını, somut olayda cayma şartlarının gerçekleşmediğini, karara dayanak yapılan bilirkişi raporlarında caymadan bahsedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin bir aylık süre içerisinde sözleşmeden caydığını, sözleşmeden cayılması nedeniyle sözleşmenin yürürlükte bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanan tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Mahkemece, Kasko Sigortası Genel Şartları C.2 maddesinde sigortalı veya sigorta ettirenin sözleşme yapıldığı sırada beyan yükümlülüğüne ilişkin düzenleme kapsamında davacının uhdesinde bulunan araçları kiraladığı sabit olmasına rağmen, poliçenin tanzimi sırasında kiralamaya ilişkin beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesinde kastı olduğu hususunun davalı tarafça kanıtlanamadığı, sigortacının caymasının hüküm ifade etmesi için geçecek sürede rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigortacının tahakkuk ettirilen prim ile daha ağır şartlarda yapması halinde ödenecek pirim arasındaki orana göre ödemek zorunda olacağı şeklindeki gerekçeyle, bilirkişinin bu oranlamaya göre hesapladığı tazminata hükmedilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine uygun olmamıştır. Mahkeme gerekçesindeki beyan yükümlülüğüne ilişkin genel şartlar, sigortalı tarafından sözleşmenin düzenlenmesi sırasında beyan edilmesi gereken ve sigortacı bakımından “daha ağır şart” olarak kabul edilmesi gereken, sigortalanan aracın kiralanmak suretiyle kullanılmasıdır. Kara Taşıtları Kasko Genel Şartlarının C.2. maddesindeki beyan yükümlülüğü ancak, beyan yükümlülüğüne konu olan ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarda yapmasını gerektirecek durumun sözleşmede yer almayan bir husus olması halinde tartışılabilecektir. Oysaki, somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmede açıkça, aracın kiralanmak suretiyle kullanılması teminat dışı bırakılmıştır. Bu halde, sigortalının kiralık araç olarak kullanılma durumunu beyan yükümlülüğü çerçevesinde tartışmak mümkün değildir. Davalı sigortacı aracın kiralanarak kullanılması halinde iradesini sözleşme yapmamak şeklinde açıkça ortaya koymuş ve davacı sigortalı da sözleşmeyi bu şekilde kabul etmiştir. Öyleyse, sigortacının sözleşmeden caymasının hükümsüz olup olmadığının da sonuca etkisi olmayıp her halde davacının sözleşmeye aykırılığı sabit olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Belirtilen nedenlerle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere, KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 598,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 554,20 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.227,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN :1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/05/2019