Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1338 E. 2018/858 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1338
KARAR NO : 2018/858
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 28/04/2017
NUMARASI : 2015/474 E. 2017/407 K.
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2017 tarih, 2015/474 E. ve 2017/407 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’nın sevk ve idaresindeki araç ile …plakalı tırın çarpışması neticesinde, müvekkilleri …in kızı, diğer müvekkillerinin kardeşi …ı’nın vefat ettiğini, müvekkili …’ya ait olan ve kaza sırasında müvekkili tarafından sevk ve idare edilen …plakalı aracın, davalı …Ş. nezdinde ZMM sigorta poliçesi, davalı … Sigorta Şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazada vefat eden İlknur’un, başarılı bir öğrenci olduğu, müvekkili … lehine ödenen miktara ek olarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 7.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 27.07.2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı …Ş.’den, …ya velayeten … ve …’ya davalılardan … Sigorta Şirketi tarafından, her biri için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 27.07.2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte, müvekkillerinden … lehine davalı …Sigorta Şirketi tarafından 100.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 27.07.2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte, müvekkillerinden … lehine davalı … Sigorta Şirketi tarafından 200,00 TL çekici ücretinin haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 27.07.2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmaya yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, kasko poliçesindeki limitler ve sigortalılarının kusuru ile sınırlı bulunduğunu, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşıması olduğuna dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesi gerektiğini, sigortalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olmasından dolayı tazminat talebinin teminat dışı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı istenmesinin sorumluluk hukuku prensiplerine uygun olmadığını bu sepele davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davacı baba …’nın kusurlu sürücü olduğunu, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, kaza sonucu 3. kişilerin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği taktirde, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, dosyanın kusur tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, trafik kazalarının haksız eylemden sayılan hallerden olduğu halde, zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulünün mümkün olmadığını bu sebeple müvekkili şirket, poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan, açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, A-Davalı …Ş. aleyhine istenen maddi tazminat yönünden : 1-Davacı …’nın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, davacı anne … için 48,890,64 TL maddi tazminatın davalı …Ş. den 22/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( davalı … şirketi yönünden sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere ) tahsili ile davacıya belirtilen miktarda ödenmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine, B-Davalı …A.Ş. aleyhine istenen maddi tazminat yönünden : 1-Davacı …’nın maddi tazminat davasının REDDİNE, C-Davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine istenen manevi tazminat yönünden:1-Bir kısım davacılar yönünden manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE , davacı anne … için 40.000,00 -TL, davacı kardeş … için 8.000,00-TL ve davacı kardeşi … için 8.000,00 -TL manevi tazminatın 27.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş. den tahsili ile belirtilen miktarlarda davacılara ödenmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; kendi adına asaleten ….adına velayeten davacı olan müvekkili …’nın isminin gerekçeli kararda davacılar bölümünde belirtilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkili … için, müteveffa İlknur’un asgari ücret kazanacağı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verildiğini, İlknur’un başarılı bir öğrenci olup, ailenin eğitime verdiği önem dikkate alınarak en az üniversite mezunu olan devlet memuru maaşına göre gelirinin dikkate alınarak hesap yapılması gerekir iken, müteveffanın gelirinin asgari ücret düzeyinde olacağı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre maddi tazminata karar verilmesinin doğru olmadığını, anne ve babanın destek paylarının hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksik hesaplandığını, hükmedilen maddi tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi, ayrıca ticari faize hükmedilmesi gerekir iken, faizin farklı bir tarihten başlatılması ve türünün yasal faiz olarak belirtilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, müvekkili … yönünden, davalı …. Sigorta’dan talep edilen 200,00 TL maddi tazminatın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, zira davalılardan …Sigorta ile yapılan kasko sigortasında ek sözleşme maddeleri arasında “yetkili olmayan kişilerce çekilme” klozu bulunduğunu, kazaya karışan aracın olay yerinden yetkili olmayan çekici ile otoparka çekildiğini, müvekkili tarafından 200,00 TL çekici ücreti ödendiğini, ödenen çekici ücretinin sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkili … için takdir edilen manevi tazminatın yetersiz bulunduğunu, manevi tazminatlara olay tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir iken 27/08/2012 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ayrıca ticari faiz yerine yasal faize karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkilleri …e takdir edilen manevi tazminat miktarları dışında kalan kısımlarının kaldırılarak, müvekkili …için takdir edilen tazminat miktarlarının maddi tazminata ıslah ile arttırılan miktar ve manevi tazminatta dava dilekçesindeki miktarlara göre hükmedilmesine, müvekkili …’nın ödediği çekici ücretine dair talebinin kabulüne, müvekkilleri …lehine hükmedilenlerde dahil tüm tazminat miktarlarına, kaza tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesi ile; müteveffa …’nın, işleten …’nın kızı olduğunu, işletenin usul ve füruunun uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen taleplerin İMM genel şartları uyarınca teminat dışında bırakıldığını, bu nedenle davacılar lehine, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmolunmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın yetiştirme giderleri tazminattan indirilmediğinden, davacılar lehine fahiş tazminat hesaplaması yapıldığını, yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın 18 yaşından itibaren davacıya destek olacağının kabulü ile tazminat hesaplaması yapıldığını, oysa kız çocuklarının 22 yaşına kadar ailesinden destek göreceklerinin kabul edildiğini, 22 yaşına kadar destek gören kız çocuklarının ancak 22 yaşından itibaren ailesine destek olabileceklerini, yine bilirkişi raporunda destek paylarının da hatalı olarak hesaplandığını, müteveffanın muhtemel çalışma yaşı olan 22 yaşından, evlilik yaşı olarak belirlenmiş 26 yaşına kadar anne ve baba için ayrı ayrı %25, muhtemel evlilik tarihinden sonra sabit %10’ar pay oranları esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, mahkeme kararının belirtilen sebepler ile hatalı hesaplamaya dayandığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
27/07/2012 tarihinde davacı …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı tırın çarpışması neticesinde, davacılar …’nın kızı …ı’nın vefat ettiği, … plakalı aracın, davalı … nezdinde ZMM Sigorta Poliçesi, davalı … .k Sigorta Şirketi nezdinde Birleşik kasko (ihtiyari mali mesuliyet) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından ibraz edilen raporda; kazanın meydana gelmesinde davacı …ı’nın tam kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığının belirtildiği, davacı …’ya, davadan önce davalı …Ş. Tarafından 15.978,41 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, davacı tarafça, davalı …Ş.’den (ZMMS), davacı … yönünden bakiye destekten yoksun kalma tazminatı, davalı .. Sigorta Şirketi’nden (Birleşik Kasko Sigortacısı), davacı … için çekici ücreti, diğer davacılar için manevi tazminat talep edildiği görülmektedir.
2017 yılı için kesinlik sınırı 3.110,00 TL olup, davacı …’nın yetkili olmayan kişilerce çekilme klozu kapsamında talep ettiği 200,00 TL’ye ilişkin mahkemece verilen karar kesin olduğundan, …’nın istinaf isteminin HMK’nın 352. Maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkemece, 21.10.2013 tarihli hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan 21.10.2013 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda, 12 yaşındayken yaşamını kaybeden destek İlknur’un asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Her somut olayda farazî desteğin ölmemiş olsaydı, hayatın normal seyrine ve tecrübelere göre yaşı, yaşadığı çevre, devam ettiği veya almış olduğu eğitimi, eğitim sürecindeki başarı düzeyi, anne ve babasının eğitim düzeyi ve gelir durumu dikkate alınarak gelir seviyesinin belirlenmesi gerekmektedir.
Müteveffa …n ölüm tarihinde 12 yaşında ve…. İlköğretim okulunda 6. sınıf öğrencisi olduğu, eğitim aldığı okuldan getirtilen belgelere göre “takdir belgesi”ne sahip bir öğrenci olduğu anlaşılmaktadır. Müteveffa …n asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği varsayılarak hesaplama yapılmış ise de, davacı babanın öğretmen olması, ailenin sosyal ve ekonomik durumu ile mevcut veriler nazara alındığında, vefat edenin üniversite eğitimi alacağı ve bu nedenle asgari ücretin bir miktar üzerinde gelir elde edebileceğinin kabulü ile, elde edilecek gelirin, desteğin üniversite eğitimi alacağı kabul edilerek, eğitim sürecinin biteceği tarih belirlenip, bu tarihten itibaren hesaplamanın yapılması gerekirken, asgari ücret üzerinden ve desteğin 18 yaşından itibaren gelir elde etmeye başlayacağı yönündeki bilirkişi hesaplamasının hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Davacıların desteği olan …., kaza tarihinde 12 yaşında ve bekar olarak vefat etmiştir. Bilirkişi tarafından, murisin üniversite mezunu, asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceği varsayımı ve yükseköğrenim görmeyip, asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği varsayımı ile seçenekle hesap yapılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müteveffanın 18 yaşından itibaren asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği, davacı anne ve baba için ölen destek çocuklarından dolayı; desteğin 25 yaşında evleneceği, 28 yaşında 1 çocuk, 30 yaşından sonra 2 çocuk sahibi olacağı, evlendikten sonra anne ve babasına ayıracağı destek payında düşüş olacağı kabul edilerek, ilk 7 yıl için %25’er, müteakip 2 yıl için %15’er, müteakip 2 yıl için %10’ar, babanın farazi vefat edeceği tarihi kadar %7,5’ar, babanın vefatından sonra ise davacı anne için %15 destek payı alacakları varsayılarak hesaplama yapılmıştır.
Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, bilirkişi raporunda davacı anne için ayrılan destek payları, alması gereken destek payından azdır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen hususlarda hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı …. Sigorta Şirketi, davacı …’nın işleteni ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın, Birleşik Kasko sigortacısı olup, İlknur, işleten … tarafından kullanılan aracın karıştığı kaza neticesine vefat etmiştir. Davacı tarafça poliçede yer alan, artan mali sorumluluk ve ek sözleşme maddesi uyarınca manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 3-c bendinde,“ İşletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve fürunun veya birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler” teminat dışında bırakıldığından, davacılar …arafından, davalı …Sigorta Şirketi aleyhine açılmış olan manevi tazminat davalarının reddine karar verilmesi gerekir iken, kabul kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
2918 sayılı KTK’nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Davalı …Ş.’ye davacı tarafça ödeme yapılması için 04/08/2012 tarihinde başvurulmuştur. İhbar yapılan tarihten itibaren 8. iş gününün bittiği tarihte temerrüt gerçekleşmiştir. Ayrıca, sigortalı aracın ruhsatında, kullanım şekli yolcu nakli/hususi yazmakta olup, aracın ticari olmadığı, dolayısıyla ticari faiz talep edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, davacı …’nın istinaf başvurusunun HMK 352. Maddesi uyarınca (miktar) reddine, diğer davacılar ile davalıların istinaf başvurularının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nın istinaf başvurusunun HMK 352. Maddesi uyarınca (miktar) REDDİNE,
2-Davacı … dışında diğer davacılar ile davalıların istinaf başvurularının KABULÜ ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2017 tarih, 2015/474 E. 2017/407 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere) İlk Derece Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının, istem halinde, İlk Derece Mahkemesi tarafından, yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/06/2018