Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1326 E. 2018/1799 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1326
KARAR NO : 2018/1799
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/04/2017
NUMARASI : 2015/881 Esas – 2017/396Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/12/2018
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2017 tarih 2015/881 Esas – 2017/396 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; ….Pizza Özlüce Şubesi’nde motor kurye olarak çalışan müvekkilinin, 17/04/2015 tarihinde sipariş götürmek amacıyla, … plakalı araç ile seyir halindeyken, davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki .. . plakalı aracın kendisine çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin elinde çatlak oluştuğunu, 28 gün iş göremez raporu verildiğini, kaza nedeniyle müvekkiline ait 1.000,00 TL değerindeki LG marka cep telefonunun zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, olayda davalı sürücü …’nin asli kusurlu olduğunu, davalı …’nin karşı aracın maliki, .. Sigorta A.Ş’nin ise ZMSS sigortacısı olduğunu, iddia ederek, 15.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla 1.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 16.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, Bursa 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/550 Esas sayılı dosyasındaki beyanı ile kaza tespit tutanağında tespit edilen maddi durumun çeliştiğini, kusurun davacıda olduğunu, davacının gerekli tedbirleri almadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce; ” tazminat talebinin kabulü ile 864,00 TL’nin davalılardan … ve …den kaza tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren , davalı sigorta şirketinden ise ( poliçe limitiyle sınırlı olarak ) dava tarihi olan 30/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 450,00 TL telefon bedelinin davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’den kaza tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
Davalılar… ve … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur raporuna itiraz etmelerine rağmen tek rapora dayalı hesap yapıldığını, vücuttaki fonksiyon kaybı ve kusura ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmadan karar verildiğini, cep telefonunun marka model ve imei numarası belirlenmeden cep telefonu yönünden tazminata hükmedildiğini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Dava, çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine dayanmaktadır.
Dosya kapsamından, 17/04/2015 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucu, davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Öncelikle, davacı tarafça ıslah edilen ve İlk Derece Mahkemesi’nce karara bağlanan 1.314,00 ( 864,00+450,00=1.314,00 ) TL’lik maddi tazminat, kararın verildiği 11/04/2014 tarihi itibariyle, HMK’nın 341/2.maddesi gereğince, istinaf edilebilirlik sınır olan 3.110,00 TL’lik miktarın altında kaldığından, davalılar vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nın 352.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
Davalılar … ve … vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusuna gelince ise TBK’nın 56.maddesine göre, hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
17/04/2016 tarihli kusur bilirkişisinin raporuna göre, meydana gelen kazada … plakalı motosiklet sürücüsü davacının kusurunun bulunmadığı, …plakalı araç sürücüsü davalı …nin %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun, trafik kazası tespit tutanağı ve ceza mahkemesi dava dosyasında alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın 15/11/2016 tarihli raporuna göre, trafik kazası nedeniyle, davacının uğradığı parçalı kemik kırığının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 30 güne kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği tespit edilmiştir.
Kazanın meydana geliş şekli, davacının kusursuz oluşu, davacıda meydana gelen yaralanmanın şekli ve iyileşme süreci, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminat müessesinin fonksiyonu ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi’nce, davacı lehine hükmedilen 5.000,00 TL manevi tazminat miktarının, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılmıştır.
Bu nedenle , HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalılar … ve … vekillerinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 341,55 TL istinaf karar harcından 108,00 TL.’sının mahsubuyla 233,55 TL harcın davalılar … ve …’den tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar … ve … istinaf başvuruları nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2018.