Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1318 E. 2018/727 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1318
KARAR NO : 2018/727
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 08/05/2017
NUMARASI : 2014/89 E. 2017/399 K.
DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/89 E. ve 2017/399 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, direksiyon hakimiyetini kaybederek, önce demir bariyerleri aşıp savrulduktan sonra, karşı şeritte seyreden müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan …’ın sevk ve idaresinde bulunan… plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında, muris…’ın vefat ettiğini,…’ın vefat ettiği tarihte 19 yaşında olduğunu, müvekkillerinin manevi acı ve duygusal travma yaşadıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 12.000,00TL maddi tazminat ile, her bir davacı için 20.000,00TL olmak üzere toplam 60.000,00TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta vekili cevap dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketinin, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğunu, talep edilen cenaze giderinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepleri konusunda yargılama aşamasında sulh olup, maddi tazminat ödendiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacıların davalı … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, her bir davacı için ayrı ayrı 12.000,00 TL olmak üzere toplam 36.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 16.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, iş bu davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece, manevi tazminat takdirinde, davalının sosyal ve ekonomik durumu gözetilmek suretiyle talebin tenkisi yoluna gidildiğinin anlaşıldığını, halbuki; tazminat takdirinde, tazminat borçlusunun ekonomik durumu değil, tazminata konu maddi vakıa ve uğranılan zarar ve mağduriyetin cins ve boyutunun önemli olduğunu, hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, manevi tazminat tutarlarının, müvekkillerinin taleplerinin seviyesine yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, vefat nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacılar murisi …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında, davacılar murisi …’ın vefat ettiği, Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/283 Esas sayılı dosyasında alınan ve ATK tarafından düzenlenen 30/01/2015 tarihli kusur raporuna göre, davalı ….’ın, 0.40 Promil alkollü olarak araç kullandığı ve kazanın oluşumunda, asli kusurlu olduğu, davacılar murisi olan …ın ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, müteveffa …., kaza tarihinde 19 yaşında olup, davacı … ile …’ın oğlu, davacı …’in ikiz kardeşi olduğu, davacı tarafça iş bu dava ile, manevi tazminat talep edildiği görülmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, müteveffanın yaşı, davacıların müteveffaya yakınlıkları, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; takdir edilen manevi tazminat miktarı yetersizdir.
Bu nedenle, davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile, 6100 Sayılı HMK 353/1-(b)2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının, manevi tazminat miktarları yönünden düzeltilerek, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun KABULÜ ile, 6100 Sayılı HMK 353/1-(b)2. maddesi uyarınca, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2017 tarih, 2014/89 E. 2017/399 K. sayılı kararının, manevi tazminat miktarları yönünden düzeltilerek, YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
2-Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepleri konusunda yargılama aşamasında sulh olup, maddi tazminat ödendiğinden bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacıların, davalı … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, her bir davacı için ayrı ayrı 15.000,00’er TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 16.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Maddi Tazminat Yönünden; Alınması gereken 31,40 TL harcın, davalı ….’tan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Maddi Tazminat Yönünden; Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, istem gibi kendi üzerlerinde bırakılmasına, taraf vekilleri adına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Manevi Tazminat Yönünden; Alınması gereken 3.073,95 TL harçtan, peşin alınan 214,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.859,40 TL harcın, davalı …’tan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacılar tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 245,95 TL peşin harcın davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Maddi Tazminat Yönünden; taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Manevi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.300,00 TL vekalet ücretinin davalı ….’tan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
9-Manevi Tazminat Yönünden;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ….’a verilmesine,
10-Her İki Dava Yönünden; Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
İstanaf İncelemesi Yönünden;
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatırana iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile 49,30 TL posta giderinden oluşan toplam 135,00 TL yargılama giderinin, davalı Hasan Karabacak’tanh alınarak, davacılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 11/05/2018