Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1280 E. 2018/817 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1280
KARAR NO : 2018/817
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2015/1211 E. 2017/300 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2017 tarih, 2015/1211 E. ve 2017/300 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı … AŞ tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.06.2014 tarihinde, davalılardan …’in, diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plaka sayılı araç ile müvekkiline ait … plakalı araca çarpması neticesinde, müvekkilinin aracının hasarlanmasına sebep olduğunu, araçta meydana gelen hasarın tamir ettirildiğini, ancak araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek, fazlaya dair talep/dava hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu kazaya ilişkin meydana gelen zararın tamamı ödendiğinden, davanın reddinin gerektiğini, toplam hasar tutarının 3.442,98 TL olarak hesaplandığını ve bu tutardan da fazla olarak toplam 3.613,00 TL tazminat ödendiğini, değer kaybına ilişkin talepler, dolaylı zarar niteliğinde olduğundan, KZMSS sigortası teminatı dışında kaldığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar, cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, Davanın kabulüne, 4.160 TL’nin davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti’nden 21.06.2014 kaza tarihinden, davalı … AŞ’den 21.12.2015 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesi ile; ıslahla arttırılan 3.660-TL’lik kısım için, talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması neticesinde verilen kararın, usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2198 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. Maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararlar bakımından zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, davaya konu kaza, sadece maddi hasarlı trafik kazası olup, ceza zamanaşımının uygulanmasının söz konusu olmadığını, davacı tarafça, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 500-TL değer kaybı tazminatı talep edildiğini, dolayısıyla davanın HMK md. 109. uyarınca kısmi dava olarak açıldığının açık bir şekilde anlaşıldığını, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olmasının, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmeyeceğini, dava konusu kaza 21.06.2014 tarihinde meydana gelmiş olup, zamanaşımı süresinin, 2198 sayılı KTK md.109/1 uyarınca 21.06.2016 tarihinde dolduğunu, davacının ise dava değerini 17.01.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile artırdığını, taraflarınca süresi içerisinde Uyap sistemi üzerinden dosyaya ibraz edilen 03.02.2017 tarihli dilekçe ile, ıslahla arttırılan kısım bakımından zamanaşımı def’inde bulunulduğunu, mahkemece, zamanaşımına ilişkin itirazları bakımından herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, bu hususun gerekçeli kararda da açıklanmayarak, ıslaha konu edilen kısım bakımından da davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, esas hakkında yeniden karar tesisi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan, araç değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
21.06.2014 tarihinde, davalılardan …’in sürücüsü olduğu, diğer davalı .. Ltd. Şti.’ne ait … plaka sayılı araç ile davacıya ait …plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde, davacının aracında hasar meydana geldiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacıya ait araçta 4.160,00 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiği görülmektedir.
Davacı tarafça, dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 500,00 TL’nin tahsiline karar verilmesi talep edilmekle, kısmi dava açılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 109/1. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü yer almaktadır.
Davaya konu trafik kazası 21.06.2014 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davacı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.
Davacı tarafça, bilirkişi raporu ibrazından sonra 18/01/2017 havale tarihli dilekçe ile, dava değeri 4.160,00 TL olarak ıslah edilerek, aynı tarihte ıslah harcı yatırılmıştır. Islah dilekçesi, davalı … şirketi vekiline 23/01/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça, 03/02/2017 tarihli dilekçe ile, ıslah edilen 3.660,00 TL’lik kısım yönünden süresi içerisinde zamanaşımı def’in de bulunulmuştur.
Bu durumda, davacının ıslah tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek ve müteselsil borçlulardan birinin alacaklıya karşı ileri sürdüğü zamanaşımı savunması, ileri sürmemiş bulunun müteselsil borçlunun yararlanmasını gerektirmeyeceğinden, davalı … şirketi yönünden, ıslah yoluyla artırılan kısım bakımından, zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken, talep değerlendirilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmadan, ıslah ile artırılan kısım yönünden de (Zamanaşımı def’in de bulunan davalı … şirketi hakkında) davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(b)2. Maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının, istinaf isteminde bulunan davalı … şirketi yönünden düzeltilerek, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK’nın 353/1(b)2. Maddesi uyarınca, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2017 tarih, 2015/1211 E. ve 2017/300 K. sayılı kararının, davalı … şirketi yönünden düzeltilerek, YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
2-Davanın, davalılar … İle …. yönünden KABULÜ, diğer davalı … AŞ. yönünden ise, KISMEN KABULÜ ile, 4.160 TL’nin (Davalı … şirketi, hükmedilen 4.160,00 TL’nin, 500,00 TL’lik kısmı ile sınırlı ve 500,00 TL’lik kısım yönünden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere) davalılar … ile … San. Tic. Ltd. Şti’nden 21.06.2014 kaza tarihinden, davalı … AŞ’den 21.12.2015 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının, davalı … şirketi yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 284,16 TL harçtan, peşin alınan 27,70 TL, ıslah ile alınan 43,35 TL olmak üzere toplam 71,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 213,11 TL nispi karar ve ilam harcının (Davalı … AŞ., belirlenen harcın 25,59 TL’lik kısmı ile sınırlı ve 25,59 TL’lik kısım yönünden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere), davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 TL peşin harç ve 43,35 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 98,75 TL’nin (Davalı … AŞ. belirlenen harcın 11,85 TL’lik kısmı ile sınırlı ve 11,85 TL’lik kısım yönünden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere), davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin ( Davalı …Ş., belirlenen vekalet ücretinin AAÜT’nin 13/2. Maddesi uyarınca 500,00 TL’lik kısmı ile sınırlı ve 500,00 TL’lik kısım yönünden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere), davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalı …Ş.’ye verilmesine,
8- Davacı tarafından yapılan, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ile 332,20 TL davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.532,20 TL yargılama giderinin ( davalı … AŞ., belirlenen yargılama giderinin 183,99 TL’lik kısmı ile sınırlı ve 183,99 TL’lik kısım yönünden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere), davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden;
1-Davalı … AŞ tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından, yatırana iadesine,
2-Davalı … AŞ tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 47,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 133,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak, davalı … şirketine verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, davalı … şirketi lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 24/05/2018