Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1279 E. 2018/815 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1279
KARAR NO : 2018/815
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/05/2017
NUMARASI : 2016/711 E. 2017/661 K.
DAVANIN KONUSU: Araç Değer Kaybı Tazminatı (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/05/2018
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2017 tarih, 2016/711 E. ve 2017/661 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davalı …AŞ ve Davalı …..vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı bulunan …. plakalı araca, 11/05/2015 tarihinde, …. plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı …. %100 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta, değer kaybı meydana geldiğini belirterek, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500,00 TL’nin, davalı sürücü ….. yönünden kaza tarihinden, aracın … sigortacısı olan davalı … A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; KTK’nın 97. Maddesi uyarınca, davacı tarafça, dava açılmadan önce zorunlu mali mesuliyet sigortacısına yazılı başvuru yapması ve kanunda yazılı belgeleri başvurusuna eklemesi gerektiğini, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, yargılama sırasında dava değerini 9.800,00 TL olarak ıslah etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, Davanın Kabulü ile; 9.800,00-TL’nin davalı sigorta şirketinden 23/05/2016 dava, diğer davalı …. 11/05/2015 kaza tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesi ile; 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Trafik Kanunu 97. Madde değişikliğine göre, yürürlük tarihinden sonra, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısına karşı açılan davalarda, öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılmasının dava şartı olarak kabul edildiğini, davanın, yasanın yürürlüğünden sonra, 23/05/2016 tarihinde açıldığını, bu nedenle, mahkemece, esasa girilmeden, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davayı kabul etmesinin hatalı olduğunu, davacının “belirsiz alacak” davası açma hakkı bulunmadığını, dava konusu değer kaybının hesaplama yönteminin, davacının baştan sözleşme hükümlerine göre kabul ettiği “genel şartlar” ekinde açıkça tayin ve tespit edildiğini, bu nedenle davanın, kısmi dava yada belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, davanın konu ve niteliği itibarı ile zamanaşımına uğradığını, davalı sigortalıya verilen % 100 (tam) kusuru kabul etmediklerini, (Davayı kabul anlamına gelmemek koşulu ile) değer kaybı hesabında, Yargıtay kararlarına göre bilirkişinin 2015/5. aydaki tarih itibarı ile hasarsız bir aracın rayiç değerini 125.000 TL kabul etmesini kabul etmediklerini, bilirkişi tarafından, piyasa araştırması yapılarak, ortalama fiyat kabul etmesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile; 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesi değişikliğine göre, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısına karşı açılan davalarda, öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılmasının dava şartı olduğunu, davacının, gerekli yasal başvuruyu yapmadan, müvekkilini de dahil ederek dava açtığını, mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar vermesinin usule aykırı bulunduğunu, yargılama sırasında, aracın kasko sigortacısı ….A.Ş.’ye davanın ihbarını talep ettiklerini, bilahare ….A.Ş.’nin adresini bildirdiklerini, mahkemece davanın ihbarına karar verilmesine rağmen, ihbar yapılmadığını, bunun usuli bir eksiklik olup, davanın reddini gerektirdiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybının, karşı araç sürücüsü ve …. sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. 11/05/2015 tarihinde, davacı şirkete ait … plakalı aracın trafikte seyri sırasında, davalı … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın arkadan çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği ve davacıya ait araçta hasar oluştuğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davalı sürücünün %100(Tam)kusurlu olduğu, davacı şirkete ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacı şirkete ait araçta 9.800,00 TL değer kaybı oluştuğunun belirtildiği, mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği anlaşılmaktadır.26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabilileceği belirtilmiştir. Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahipleri …. sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup, yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. İş bu dosyada dava tarihi olan 23.05.2016 itibariyle, 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup, davacı tarafça, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı vekiline, yasada öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilerek, kesin süre içinde sigorta şirketine başvurulup sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın, talebi karşılamaması halinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek, davanın esasına yönelik deliller toplanıp, değerlendirilerek, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir iken, mahkemece, yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmaksızın davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.Ayrıca, davalı… vekili tarafından, davanın, aracın kasko sigortacısı … A.Ş.’ye ihbarının talep edildiği, mahkemece, sigorta şirketinin adresini bildirip, gerekli giderlerin yatırılması için süre verildiği, davalı vekili tarafından, adres belirtilerek, masrafın yatırıldığının 28/11/2016 tarihli dilekçe ile beyan edildiği görülmektedir. Bu hali ile, mahkemece HMK’nın 61 vd. maddeleri uyarınca, usulüne uygun olarak, dava, … A.Ş.’ye ihbar edilmeden, karar verilmesi de usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenlerle, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın, mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2017 tarih, 2016/711 E. 2017/661 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere) İlk Derece Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,3-Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı sigorta şirketi vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, 4-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından, yatırana iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 24/05/2018