Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1265 E. 2018/1631 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1265
KARAR NO : 2018/1631
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/12/2016
NUMARASI : 2015/106 Esas – 2016/978Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/106 Esas – 2016/978 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan …plakalı aracın, 16/05/2006 tarihinde, müvekkillerinin oğlu …ı’ya çarparak vefatına neden olduğunu, bu olay nedeniyle davalı tarafça 27/11/2007 tarihinde davacı …ı’ya 1.185,00 TL, davacı …ı’ya 2.850,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin gerçek zararın çok altında olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, her bir davacı için 100,00 ‘er TL’den olmak üzere 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, başvuru tarihini müteakip 8.iş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 30/09/3005-2006 tarihleri arasında … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, davacıların 30/07/2007 tarihinde yaptıkları başvuru nedeniyle … sayılı hasar dosyasının açıldığını ve muris…’ nın vefatı nedeniyle 27/11/2007 tarihinde …ya 1.815,00 TL, …ı’ya 2.800,00 TL olmak üzere toplam 4.615,00 TL ödeme yaptıklarını, poliçe limitinin 50.000,00 TL olduğunu, yapılan ödemenin güncellenmesi sonucu limit dahilinde kalır ise sorumlu olacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi, Karayolları Trafik Kanunu’nun 111.maddesi gereğince, 27/11/2007 tarihinde yapılan ödeme ve ibradan itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının ödemekle mükellef olduğu tazminatın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ndan kaynaklandığını, bu kanunun öngördüğü sorumluluğu ortadan kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu, davalı tarafça müvekkillerine yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, yapılan ödeme ile hesap bilirkişisinin raporundaki tazminat miktarı arasında fahiş bir fark bulunduğunu, davalının iyiniyet kavramının dışına çıktığını, davalının iyi niyetli olmayan davranışı sonucu, davacı müvekkilleri ile yapılan sorumluluğu ortadan kaldıran ve daraltan anlaşmanın geçersiz olduğunu, bu nedenle hesap bilirkişisinin raporu doğrultusunda, davacı müvekkillerine ödeme yapılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine dayanmaktadır.
Dosya kapsamından, davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün, 16/05/2006 tarihinde, davacıların çocuğu yaya ….’ya çarparak vefatına neden olduğu, bu olay nedeniyle 26/11/2007 tarihinde davacılara toplam 4.615,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği ve ibraname alındığı, davacıların, yapılan bu ödemeyi yetersiz bularak bakiye destekten yoksun kalma tazminatı için işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111.maddesine göre, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği öngörülmüştür. Kanun’un öngördüğü bu süre resen dikkate alınması gereken hak düşürücü sürelerdendir.
Somut olayda, davacılara ödemenin yapıldığı ve ibranemenin alındığı 26/11/2007 tarihinden davanın açıldığı 13/01/2015 tarihine kadar 2 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmiş olmasında, usul ve yasa açısından herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır
Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 19/12/2016 tarih, 2015/106 Esas – 2016/978 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL istinaf karar harcının, davacılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/11/2018.