Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1262 E. 2018/1680 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1262
KARAR NO : 2018/1680
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI : 2014/1454 Esas – 2017/573 Karar
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 20/10/2014 tarihinde … plakalı aracın %100 kusurlu olarak davacı şirket adına tescilli olan … plakalı araca çarpması neticesinde kullanılamayacak derecede hasarlandığını, … plakalı aracın kaza tarihi olan 20/10/2014 tarihi itibarı ile geçerli trafik sigortası olmadığından dolayı davanın yasa gereği davalı … Hesabına karşı açıldığını, davalı … Hesabının trafik sigorta poliçesinin yerine geçerek davacının zararının tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle şimdilik 3.000,00 TL’nin 2014 yılı itibarı ile trafik sigortası sigorta poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla temerrüt tarihi dava tarihi olduğu için dava tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 30.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, …nın motorlu araçlara gelen maddi hasarların giderilmesi ile sorumlu tutulmadığını, …nın sorumluluğu kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatların, sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında kazalarda zarar gören kişilerin uğradıkları bedeni zararların karşılanmasından ibaret olduğunu, 26/07/2007 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren … Yönetmeliği’nin 15. maddesinde hesaba yapılacak başvurular ile ilgili hususlar belirtilmiş olup, mevzuatta yer alan söz konusu düzenlemeyi yerine getirmeksizin huzurdaki davanın açılmasından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının araç hasarından kaynaklı maddi tazminat talebinin davalı … Hesabının sorumluluk alanında kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine, 3.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı tarafın istinaf başvurusu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.1 maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğunun zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği, Karayolları Trafik Kanunu’na göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmanın zorunlu olduğu ve ZMMS yaptırılmadığında yerine … geçtiği, Genel Şartların yasanın üstünde bir güç sağlamasının hiç bir hukuk sisteminde olmadığını, bu nedenle yerel mahkeme red kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, yerel mahkemece …nın mesul olmadığı düşünülmekte ise esasa girmeden husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, bu sebeple maktu red vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yerel mahkeme kararının bu yönden hatalı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen araç hasarının …ndan tahsili istemine ilişkindir.
…’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş, aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Araç hasarları …ndan talep edilebilecek zararlardan olmadığından mahkemece bu yönde verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğine ilişkin istinaf başvurusu açısından ise mahkemece verilen red kararının niteliği itibariyle maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi olarak belirlenmiş olması doğru bulunmamıştır.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince mahkeme hükmünün düzeltilerek yeniden kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücretine yönelik olarak KABULÜNE, HMK’nun 353/1-b/2 maddesi gereğince mahkeme hükmünün kaldırılarak ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 51,25 TL peşin harç ile 462,00 TL ıslah harcından mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 477,35 TL’nin talep halinde İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
B-İstinaf başvurusu açısından;
1-Yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
2-İnceleme dosya üzerinde yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nın 362-1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/12/2018.