Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1250
KARAR NO : 2018/862
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2014/182 Esas – 2017/38 Karar
DAVA : Araç Hasar ve Kazanç Kaybı Tazminatı ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2018
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/182 Esas – 2017/38 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyeti’nce yapılan müzakere sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, uzun süreli filo araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, 26/06/2013 tarihinde, müvekkili şirkete ait … plakalı araca, davalı …. A.Ş nezdinde sigortalı ve sürücüsü davalı …. olan …plakalı aracın çarparak hasarlanmasına yol açtığını, karşı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında 6.777,34 TL tutarında hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, 1.306,25 TL kira kaybı oluştuğunu iddia ederek, 6.777,34 TL zararın davalı …. bakımından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …. A.Ş bakımından reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.306,25 TL kira gelir kaybının ise, davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı….A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanç kaybının poliçe teminatına dahil olmadığını, hasar ve değer kaybı tazminatı bakımından, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … duruşmadaki beyanında özetle; olay anında çocuğunu almaya gittiğini, davacıya ait aracın yan yoldan çıktığını, kaçıp kurtarmaya çalıştığını, ancak davacı tarafın aracına çarpmayı engellemeyediğini, olay tarihinde ehliyetsiz olduğunu, sonradan ehliyet aldığını, kusurunun bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile, onarım masrafı ve değer kaybına ilişkin olarak 1.669,34 TL’nin davalı … kaza tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 125,00 TL’nin davalı …. kaza tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının yanlış ve eksik bilirkişi incelemesine dayandığını, kusur raporunun tek bilirkişiden alındığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün asli kusurlu kabul edildiğini, ancak kaza tespit tutanağında, kazanın davalı …. idaresindeki …. plakalı araçtan kaynaklandığının tespit edildiğini, müvekkiline ait araç sürücüsüne herhangi bir kusur izafe edilmediğini, bilirkişi raporuyla kaza tespit tutanağı arasında çelişki olduğunu, bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan, araç hasar ve değer kaybı tazminatı ile kazanç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Kazaya karışan sürücülerin beyanları dikkate alınarak düzenlenen 26/06/2013 tarihli kaza tespit tutanağına göre, davacı tarafa ait …. plakalı araç ile davalı …. ait ve davalı ….A.Ş tarafından sigortalı bulunan …. plakalı aracın karıştığı kazanın oluşumunda, sürücü …. 2918 sayılı KTK’nın 57/1.A (kavşaklara yaklaşırken, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce karara dayanak yapılan 22/04/2014 tarihli bilirkişi raporu ile 20/01/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda ise, davacıya ait araç sürücüsünün birinci derecede ve %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanağındaki tespit ve olgular ile İlk Derece Mahkemesi’nce karara dayanak yapılan kusur bilirkişisinin raporundaki tespit ve kusura ilişkin oranlar birbiriyle tamamen çelişmektedir. Bu çelişki giderilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.O halde, İlk Derece Mahkemesi’nce yapılması gereken, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti bakımından kusur konusunda uzman 3 kişilik bilikişi heyetinden rapor alındıktan sonra tarafların delillerinin değerlendirilerek bir karar verilmesidir. Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için, dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davacı vekilinin İstinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2017 Tarih, 2014/182 Esas 2017/38 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, kararın KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yatırılan İstinaf karar harcının, istem halinde Mahkemesi tarafından yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 04/06/2018