Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1243 E. 2018/1677 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1243
KARAR NO : 2018/1677
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/03/2017
NUMARASI : 2015/199 Esas 2017/311 Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 05/01/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine sigortalı …plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’in araç hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçmesi sonucunda kendi şeridinde seyreden …’ın sevk ve idaresindeki araca çarparak ölümüne sebep olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu, müteveffanın eş ve 3 çocuğunun bulunduğunu ve müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 500 TL destekten yoksun kalma, 500 TL cenaze defin gideri olmak üzere 1000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, ayrıca 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davalının, davacıların maddi manevi tüm zararlarını karşıladığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi 01/12/2015 tarihinde poliçe azami limiti olan 80.000,00 TL ödeme yaptığından aleyhine açılan dava atiye terk edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı sürücü … aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne, davalı … yönünden bakiye kalan 20.727,69 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 05.10.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kaza tarihi olan 05.10.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı … vekilinin istinaf başvurusu, müteveffanın ölümünden önce görmüş olduğu tedavilere ve iddia olunan ölümcül bir hastalık nedeniyle tedavisinin devam ettiği ile ilgili bilgiler toplanmadan ve müteveffanın bu rahatsızlık nedeniyle Almanya ülkesinde malulen emekli edilmiş olma ihtimalinin araştırılmadan karar verilmiş olması, Acıpayam Belediyesinden gelen cevabi yazı aksine cenaze ve defin gideri talebinin kabulü yönünde karar verilmesi, olay sonrasında maddi ve manevi taleplerin karşılanmış olmasına rağmen kazadan 8 yıl sonra açılan davanın tümden reddi yerine kabulü yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılması gerektiği yönlerine ilişkindir.
Dava, ölümlü trafik kazasında eşini kaybeden davacı tarafından, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ve ZMMS’ni temin sigorta şirketi aleyhinde açtığı maddi ve manevi taminat isteminden ibaret olup, istinaf incelemesi açısından uyuşmazlık konusu, davalı sürücü açısından maddi ve manevi tazminat miktarlarına yöneliktir.
Davaya konu olay tarihi 2007 olup ceza dosyasında A.T.K. Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun belirlendiği, Adli muayene-otopsi tutanağına göre klasik otopsiye gerek kalmaksızın ölüm sebebinin tespit edildiği, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün 21/10/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Kesinleşen ceza dosyasında yargılama sonucunda belirlenen maddi olguların hukuk mahkemesi için de bağlayıcı olması, konusunda uzman bilirkişi tarafından dosyada mevcut belge ve deliller kapsamında hazırlanan, hükme ve denetime elverişli bulunduğu anlaşılan rapor ve ek rapor dikkate alınarak hüküm kurulmuş olması ve belirlenen cenaze ve defin giderinin ülke şartlarında makul ve uygun miktarda olması dikkate alındığında, davalı tarafın maddi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat açısından ise;
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu belirlemelere göre, dosya kapsamı, olay tarihi, davacının ölenle yakınlık durumu, tarafların olaydaki kusur oranları yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında, mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarında da isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varıldığından davalı tarafın bu yöne değinen istinaf başvusu da haklı bulunmamıştır.
Bu nedenle davalı … vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.474,75 TL harçtan, peşin alınan 618,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.856,00 TL istinaf karar harcının, davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminden bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/12/2018.