Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1196 E. 2019/673 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1196
KARAR NO : 2019/673
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 18/04/2017
NUMARASI : 2017/1782 D.İş Esas- 2017/1782 D.İş Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili başvuru dilekçesinde özetle; 14/11/2015 tarihinde, davacıların murisi … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle, davacıların murisi … vefat ettiğini, … plakalı aracın ZMSS poliçesinin bulunmadığını, müteveffa …, meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu, Güvence Hesabı’na başvurduklarını ancak, 27/06/2016 tarihinde … plakalı aracın …A.Ş nezdinde sigortalı olduğu gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, olay nedeniyle daha önce yani 15/12/2015 tarihinde … A.Ş’ye başvuruda bulunulduğunu ve hasar dosyası açıldığını, araç sürücüsünün sigortalı olan kişi olduğu tespit edildiği ve teminat dışı kaldığı gerekçesiyle başvurunun reddedilmesinden sonra 01/02/2016 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu, 2016/E.634 Esas sayılı başvuru ile taleplerinin incelemeye alındığını, bilirkişi raporu ile dahi zararın tespit edildiğini ancak yapılan inceleme ve tahkikat sonucunda aracın satıldığı, aracın sigorta şirketinin mevcut olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiğini, bu nedenle Güvence Hesabı aleyhine dava açmak zorunda kaldıklarını, bu vefat nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla 5.100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davcılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa … kazaya tamamen kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, ZMSS Genel Şartlar’ı A.6.d maddesi gereğince, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talebinin teminat kapsamı dışında bırakıldığını, olayda TBK’nın 135.maddesinde öngörülen alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, … plaka sayılı araca … A.Ş tarafından 09/12/2014- 09/12/2015 tarihleri arasında sigortalandığından, 14/11/2015 tarihli kaza nedeniyle davalı müvekkilinin sorumlu bulunmadığını, sürücü zararlarının karşılanmasının hukuken mümkün olmadığını, başvuranlar için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılmasına karar verilmesi halinde 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemenin göz önünde bulunması gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre yapılması gerektiğini, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun 14/11/2015 tarihinde geçerli olan poliçe limiti ( kişi başına 290.000,00 TL ) ve sigortasız aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinden itibaren ve ticari faiz talep edilmesinin haksız olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, ölümlü kazaya sebep olan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde dava dışı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesinin bulunduğunu, dolayısıyla davalıya husumet tevcihinin yerinde olmadığını gerekçe göstererek, başvuranların taleplerinin husumet yokluğu nedeniyle ayrı ayrı reddine karar vermiş, davacılar tarafınca bu karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davacıların itirazlarının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuruların ayrı ayrı kabulüne, başvuru sahibi … için 198.021,66 TL, … için 14.794,16 TL, … için 28.798,28 TL ve … için 48.385,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen … plakalı aracın, kaza tarihini kapsar şekilde … A.Ş nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenle husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yeni ZMSS Genel Şartları gereğince de davacıların tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığını, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, yargılamada esas alınan hesaplama yöntemlerinin hatalı olduğunu, TRH 2010 Yaşam Tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi gereğince, Güvence Hesabı kapsamında, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 14/11/2015 tarihinde, davacıların miras bırakanı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu, davacıların miras bırakanı … vefat ettiği, meydana gelen kazada müteveffa … tam kusurlu olduğu, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek … A.Ş aleyhine yaptıkları başvurunun 06/06/2016 tarihli ve K-2016/15857 Karar sayılı kararıyla pasif taraf ehliyeti yokluğundan reddine karar verildiği, bunun üzerine davacılar tarafından ZMSS poliçesi bulunmadığı gerekçesiyle, Güvence Hesabı’na başvurulduğu, başvurularının reddedilmesi üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu’na işbu başvuruyu yaptıkları ve taleplerinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin, davacılar … ve … hakkındaki istinaf başvurusu değerlendirildiğinde;Davacı … için 14.794,16 TL ve davacı … için 28.798,28 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, hakemin verdiği 40.000,00 TL’ye kadar olan kararların her iki taraf için kesin olduğu, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacılar … hakkında verilen ve dolayısıyla istinaf talebi bakımından uyuşmazlık konusu edilen tazminat miktarları her bir davacı yönünden ayrı ayrı değerlendirildiğinde, miktarlar, 5684 sayılı Kanunu’nun 30/12. fıkrasında belirtilen 40.000,00 TL’lik istinaf/temyiz sınırın altında kalmaktadır. Bu durumda, bu davacılar bakımından İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması olanaklı olmadığından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince istinaf başvurularının reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.Davalı vekilinin davacılar … ile … yönelik istinaf başvurusunun yapılan değerlendirmesinde;Kazaya karışan ve ZMSS poliçesi bulunmadığı iddia edilen… plakalı aracın 09/12/2014 ile 09/12/2015 tarihlerini kapsar şekilde dava dışı … A.Ş nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalıdır. Dava konusu araç noterlikçe düzenlenen 06/10/2015 tarihli araç satış sözleşmesi ile sigortalı araç sahibi … tarafından alıcı … satılmıştır. Davaya konu kaza ise 14/11/2015 tarihinde gerçekleşmiştir. KTK’nın 94.maddesinde, “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta … plakalı aracın satışı dava dışı ZMS sigortacısı … A.Ş’ye bildirilmemiş ve ZMSS poliçesi de feshedilmemiştir. Bu durumda, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 28/12/2017 tarih, 2015/6521 Esas 2017/12246 Karar sayılı ve 09/07/2018 tarih 2015/16199 Esas 2018/6905 Karar sayılı kararları ile başvurunun reddine ilişkin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında da belirtildiği gibi, … plakalı aracın geçerli ZMSS poliçesi bulunduğundan davalı Güvence Hesabı’na husumet yöneltilemez. Başka bir deyişle, İtiraz Hakem Heyetince, davalı Güvence Hesabı aleyhine bu davacılar yönünden yapılan başvurunun reddine karar verilmesi gerekirken, başvurunun kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Bu bağlamda; davalı vekilinin, davacılar … ve … yönelik istinaf başvurularının 5684 sayılı Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine, davalı vekilinin, davacılar … yönelik istinaf başvurularının kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının bu davacılara yönelik kararının düzeltilmesi (başvurunun reddine) amacıyla kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A- Davalı vekilinin, davacılar … ve … yönelik istinaf başvurularının 5684 sayılı Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince REDDİNE,B-Davalı vekilinin, davacılar … ve … yönelik istinaf başvurularının KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince,Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin bu davacılara yönelik kararının düzeltilmesi (başvurunun reddine şeklinde) amacıyla kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına,Buna göre,1-Davacılar … ve … davalarının reddine,2-Başvuru sahipleri … için 14.794,16 TL … için 28.798,28 TL destekten yoksun kalma tazminatının 29.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabı’ndan tahsil edilerek başvuru sahipleri…. ve …verilmesine, 3-6728 sayılı Kanun’un 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Başvuru sahipleri … ve … için yatırılan Sigorta Tahkim Komisyonu başvuru ücreti toplamı 2.175,00 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL ve Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz başvuru ücreti toplamı 2.175,00 TL olmak üzere toplam 4.850,00 TL’nin Güvence Hesabı’ndan alınarak başvuru sahipleri … ve … verilmesine, 5-Başvuru sahipleri … ve … için Sigorta Tahkim Komisyonu başvuru ücreti ve Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz başvuru ücreti olarak yatırılan yargılama giderlerinin bu davacılar üzerinde bırakılmasına,6-Başvuru sahipleri … ve … kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul edilen tutarlar dikkate alınarak, … için 1.775,30 TL ve Yakup Karahan için 3.455,79 TL avukatlık ücretinin Güvence Hesabı’ndan alınarak başvuru sahipleri … ve … verilmesine, 7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesi gereğince ıslah edilen miktar dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olan 3.566,26 TL nispi vekalet ücretinin davacı …, 1.134,49 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,B-İSTİNAF TALEBİ BAKIMINDAN :1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,3-Davalı tarafça yatırılan 154,30 TL istinaf başvuru harcı ile 147,30 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, başvuru sahipleri … ve … alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacılar…. yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/04/2019