Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1192 E. 2018/1047 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/1192
KARAR NO : 2018/1047
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/06/2017
NUMARASI : 2017/2550 D.İş- 2017/2550 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/2550 D.İş- 2017/2550 D.İş K. sayılı kararı ile dosya saklama kararı verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 23/01/2017 tarihli 2016/E.24387 – 2016/K.34003 sayılı karara itirazın değerlendirildiği İtiraz Hakem Heyetinin 27/04/2017 tarihli 2017/İ.558 – 2017/İHK.1431 sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi olay tarihinde meydana gelen trafik kazasında en az %15,2 oranında malül kaldığını, .. Sigorta A.Ş.ne yaptığı başvuruda iki seferde 21.984,00 TL ve 34.693,00 TL ödendiğini, yapılan ödemenin yetersiz, eksik olduğunu belirterek 42.000,00 TL maluliyet tazminatının avans faizi ile birlikte davalı … şirketince ödenmesini talep edilmiştir.
Sigorta şirketi vekili cevabında; müvekkili sigorta şirketi nezdinde … plakalı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, başvuran ile sigortalı arasında CMK’nın 253.maddesi hükümlerine göre uzlaşma hükümlerinin uygulandığının tespit edildiğini, Manisa C.Başsavcılığı’nın 2015/2240 Sor. 2015/2997 K.sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararına göre …ile …arasında uzlaşma sağlandığının anlaşıldığı, uzlaşma neticesi olarak tazminat davasının açılamayacağını, talebin öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan ihbar sonucu hasar dosyasının açıldığını, maluliyet tazminatının 56.678,56 TL olarak tespit edildiğini, bu tutarın ödendiğini, müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, başkaca borcunun bulunmadığını belirterek talebin reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurucu …’ın talebinin tümü ile reddine karar verilmiş, karara davacı tarafın itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nce, “uzlaşma protokolünde yer alan ifadelerin önem arzettiği, protokol ile sigorta şirketine dava açma hakkının saklı tutulmuş olabileceği, davacı tarafın uzlaşma protokolü olmadığını iddia ettiği, Manisa C.Başsavcılığından uzlaşma tutanakları istenmesine rağmen cevap verilmediği, bu durumda uzlaşmanın olup olmadığının ispatı gerektiği, sigorta şirketinin bu konudaki ispat yükünü yerine getirmediği, öte yandan KTK’nın 111.maddesinin özel hüküm niteliğinde olup olayda uygulama alanı bulacağı, davalının dava öncesi uzlaşma iddiasını ileri sürmeksizin tazminat ödemiş olduğu da dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle davacı vekilinin, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce verilen 23/01/2017-K-2016/34003 sayılı kararına karşı yaptığı itirazın kabulüyle, Hakem kararının kaldırılarak yeniden karar oluşturulmasına, başvuranın talebinin kısmen kabulü ile 49.322,85 TL’nin 27/06/2016 tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden tahsili ile davacı başvurana ödenmesine, davacı vekili ıslah dilekçesinde geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin taleplerinin atiye terki ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığında karar verilmesini talep ettiğinden, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti, 23/01/2017 tarih K-2016/34003 sayısıyla huzurdaki başvuruyu Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253.maddesine dayanarak reddettiği, ret kararı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından ilgili karar bozularak kabule hükmedilmesi hukuki dayanaktan yoksun ve hatalı olduğu, Manisa C.Başsavcılığı’nın 2015/2240 Sor.-2015/2997 K.nolu kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda açıkça CMK.Md.253 çerçevesinde uzlaşma sağlandığı ve meydana gelen zararın uzlaşmaya uygun olarak giderildiği belirtildiği, bu nedenle CMK’nın 253.maddesi gereği müvekkil şirkete müşterek müteselsil sorumluluk hükümlerine göre husumet yönlendirilmesi hukuka aykırı olduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında da başvuru bu nedenlerle oy birliği ile reddedilmişken İtiraz Hakem Heyeti tarafından ret kararının oy çokluğu ile kaldırılıp başvurunun kabulüne dair hüküm kurulması hatalı olduğu, İtiraz Hakem Heyetinin hukuki dayanaktan yoksun kararının kaldırılması ve başvuran lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilen kararın bozulması gerektiği yönlerine ilişkindir.
Başvuru, çift taraflı trafik kazasında yaralanan yolcu durumundaki başvuru sahibi tarafından, kazaya sebebiyet veren karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına karşı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, uzlaşma nedeniyle CMK’nın 253/19. maddesi gereğince tazminat talep edilemeyeceği ileri sürülerek başvurunun reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince ise ceza dosyasına, dolayısıyla uzlaşma protokolüne ulaşılamadığından davalının ispat yükünü yerine getirmediği ve KTK.nın 111. maddesi gereğince red kararının kaldırarak başvurunun kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi; 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.”
Bu hüküm gereğince uzlaşma nedeniyle hukuk mahkemesinde dava açılamayacak ise de, burada 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinin de irdelenmesi önem arzetmektedir. Zira; 2918 sayılı KTK’nın 111/2. maddesi uyarınca yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.
Dosyada fotokopisi bulunan Manisa Başsavcılığının 2015/2240 nolu kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının incelemesinde, mağdurlardan birinin dosyamızdaki başvuru sahibi …, mağdur-şüphelilerden birinin sigortalı aracın sürücüsü … olduğu, suçun taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçu olduğu ve müşteki … açısından uzlaşma teklifini kabul etmesi ve suç nedeniyle meydana gelen zararların uzlaşmaya uygun olarak giderildiği ve tarafların uzlaştıkları gerekçesiyle CMK’nın 253. maddesi gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış, ancak dosyada takipsizlik evrakı fotokopisi ile başvuru sahibi dışındaki müşteki ve mağdurların uzlaşma teklif formları dışında, başvuru sahibi ile ilgili uzlaşma teklif formu, tutanak veya protokolüne rastlanamamıştır.
Manisa C.Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, uzlaşmaya dayalı olup, uzlaşma tutanağında suç nedeniyle meydana gelen zararın giderildiği belirtilmiş olması nedeniyle; olayda CMK’nın 253/19. maddesinin uygulanması durumu bulunduğundan; öncelikle ceza dosyasının tümüyle getirtilip, başvuru sahibi açısından olayla ilgili uzlaşma ve ödeme bulunup bulunmadığı, zararının giderilip giderilmediği, zarar giderimi var ise başvuru sahibinin ödeme ve zararının giderilmesi aşamasında ihtirazı kayıt ileri sürüp sürmediğinin tespiti için ceza dosyası, uzlaşma ve ödeme belgelerinin incelenmesi, ihtirazi kayıt bulunmaması halinde KTK.111.maddesi hükmü ile birlikte başvuru sahibinin birlikte hukuki durumun değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın uzlaşma protokolünü sunmaması nedeniyle davacının talebinin kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Bu nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu kararının yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere HMK’nın. 353/1-a/6.maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonunun yukarıda belirtilen kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE,
2-6728 …nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
3-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/07/2018