Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1178 E. 2018/574 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1178
KARAR NO : 2018/574
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ :23/01/2017
NUMARASI :2017/274 D.İş Esas 2017/274 D.İş Karar
(Itiraz Hakem Heyeti 26/12/2016 Tarih 2016/İHK-3520)
DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat
KARAR TARİHİ :12/04/2018
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/274 D.İş.Esas 2017/274 D.İş.Karar Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 26/12/2016 Tarih 2017/İHK -3520 K. Sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352. Maddesi gereğince eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 04/01/2014 tarihinde, davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olup, içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını, davalı … şirekti tarafından kendisine %23 maluliyet oranı üzerinden 87.424,80 TL tazminat ödendiğini, sakatlık raporu ile maluliyet oranının %24 olarak tespit edildiğini, ödenen tazminatın zararını karşılamadığını belirterek 100.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu davacıya 13/04/2015 tarihinde %100 kusur ve %23 maluliyet oranı esas alınarak ve %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 87.424,80 TL ödeme yapıldığını, bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, davacının maluliyeti olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi için Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümlerinden rapor alınmasına gerektiğini, ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulü ile 100.000,00 TL’nin 03/06/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davalı … şirketi vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı … şirketi vekilinin itarızının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; hiçbir veriye dayanmaksızın başvuru sahibinin limited şirket müdürü olması nedeniyle aylık gelirinin asgari ücretinin 3,43 katı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması ve bu hesaplamaya göre belirlenen miktarda tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zarar göreninin gerçek gelirinin araştırılması, kazadan önce bilinin son gelirin tazminat hesabına esas alınması gerektiğini, hesaplanan tasminattan hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ortağı olduğu şirketin 2014 yılında elde ettiği kardan, davacının şirket hissesi oranına tekabül eden aylık kar payının, davacının aylık geliri olduğu kabul edilmek suretiyle, tazminat hesabı yapıldığı görülmektedir.
Bilirkişi raporundan, davacının ….Ltd.Şti.’nin %62,5 hisseli ortağı olduğu, dosyaya ibraz edilen imza sirkülerinden, davacının, belirtilen şirketin müdürü olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı kazaya rağmen şirketten kar payı almaya devam edeceğinden, tazminat hesabında, şirket kar payının esas alınması mümkün değildir.
Tazminat hesabının, davacının şirketten aldığı maaşa göre yapılması gerekmektedir. Bu durumda, davacının olay tarihinde şirketten aldığı maaşının, şirket defter ve kayıtları, SGK kayıtları ile bu konuda ibraz edilecek tüm deliller değerlendirilmek suretiyle belirlenip, tespit edilen net gelir üzerinden hesaplama yapılması, net gelir belirlenemediği takdirde, davacının ortağı olduğu şirketin kapasitesine göre, bu şirkete dışarıdan bir müdür atansaydı ne miktar aylık ücret alacağının araştırılarak tespit edilmesi ve bu miktara göre hesaplama yapılması gerekir iken, şirket kar payı üzerinden davacının aylık geliri tespit edilmek suretiyle yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)6. Maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere, mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1(a)6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2017 Tarih, 2017/274 D.İş Esas 2017/274 D.İş Karar sayılı ile kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 26/12/2016 Tarih 2017/İHK -3520 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve işlem yapılmak üzere), dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4- 6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde yatırana, mahkemesince iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/04/2018