Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1174 E. 2018/1452 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1174
KARAR NO : 2018/1452
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 14/06/2017
NUMARASI : 2017/2671 D.İş E. 2017/2671 D.İş K.
(Itiraz Hakem Heyeti 17/05/2017 – 2017/İHK-1706)
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2017 tarih 2017/2671 D.İş Esas ve 2017/2671 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 17/05/2017 – 2017/İHK-1706 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyeti’nce yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, başvuru dilekçesinde özetle; davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan ve sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün, 28/10/2012 tarihinde tek taraflı ve tam kusurlu olarak gerçekleştirdiği kaza sonucu, davacıların murisi …’in vefat ettiğini, bu olay nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, olayın bir trafik kazası olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla, davacı … için 21.000,00 TL, davacı… için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 41.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000,00 TL defin-cenaze giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; başvuruya konu edilen tazminat talebinin teminat kapsamı dışında olduğunu, olayın gerçekleştiği yerin karayolu olmadığını dolayısıyla trafik kazası olarak değerlendirilemeyeceğini, kazanın müteveffanın %100 kusuru ile meydana geldiğini, bu nedenle talebin 01/06/2015 yürürlülük tarihli ZMSS Genel Şartları’na göre, teminat kapsamı dışında olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakemi, başvurunun reddine karar vermiş, bu karara karşı davacılar vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davacılar vekilinin itirazının reddine karar vermiştir.
Davacılar vekili, davalı şirketin destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olduğunu, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin emsal kararında tarlada meydana gelen bir traktör kazası olsa bile bunun bir trafik kazası olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/17-499 E. ve 2017/557 Karar sayılı ilamında da “kamunun yararlandığı tüm yollar kara yolu tanımı içindedir; köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur. …” yönünde karar verilerek orman içinde meydana gelen kazanın da trafik kazası olarak kabul edildiğini, dava konusu kaza da orman içinde olması sebebiyle sigorta şirketinin teminat kapsamında zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Davacıların tahkim başvurusu, Uyuşmazlık Hakem Heyetince kazanın karayolunda veya karayolu sayılan yerlerde meydana gelmediği gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2. maddesine göre; trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar. Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa;
a- Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile,
b- Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu kanun hükümleri uygulanır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2/a-b fıkralarına göre, kamunun fiilen yararlandığı tüm yollar, alanlar karayolu olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacıların desteği Namık Denemiş, orman kesim alanında çalışırken traktörle kaza yapmış ve vefat etmiştir. Ancak, olayın gerçekleştiği orman kesim alanının (olay yerinin) karayoluyla bağlantısının bulunup bulunmadığı kesin bir şekilde belirlenememiştir. Bu yönüyle İtiraz Hakem Heyeti’nin kararı usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
O halde yapılması gereken, olayın meydana yerin, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2. ve 3. maddesinde sayılan yerlerde geçip geçmediğinin ve karayoluyla bağlantı yolu olup olmadığının kesin bir şekilde belirlendikten sonra tarafların delillerinin değerlendirilerek, davacıların talepleri konusunda bir karar verilmesidir.
Bu nedenle; HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Sigorta Tahkim komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için, dosyasının Sigorta Tahkim Komisyonu’na iade edilmek üzere, mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 17/05/2017 tarih 2017/İHK-1706 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için, dosyasının Sigorta Tahkim Komisyonu’na iade edilmek üzere, mahkemesine gönderilmesine
3-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/11/2018.