Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1170 E. 2018/243 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1170
KARAR NO : 2018/243
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/2674 D.İş.E.- 2017/2674 D.İş.K.
(İtiraz Hakem Heyeti 13/05/2017 Tarih 2017/İHK-1643 K.)
DAVA TÜRÜ : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2674 D.İş.E.- 2017/2674 D.İş.K. sayılı ile kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 13/05/2017 Tarih 2017/İHK-1643 K. sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 11.09.2015 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile yine davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, kazadan sonra sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde müvekkili … İçin 136.757,42 TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, yine murisin bir çocuğunun dünyaya geldiğini, küçük yönünden de tazminat ödenmesi gerektiğini belirterek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilleri için toplam 2.000,00 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 01.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili dava değerini, müvekkili … yönünden 58.910,05 TL, müvekkili … yönünden 61.030,73 TL’ye ulaşacak biçimde ıslah etmiştir. Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından; talebin kabulü ile, … için 58.910 TL küçük … için 61.030,73 TL destekten yoksun kalma tazminatıı olmak üzere toplam 119.940,78 TL’nin, 29.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 13.05.2017 tarihli kararı ile sigorta kuruluşunun itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesi ile; başvuru konusu kaza nedeniyle başvuranlar tarafından destekten yoksun kalma talepli olarak yapılan başvuru sonucunda 136.757,42 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemeyle müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumlulugunu yerine getirdiğini ve başkaca bir sorumluluğunun da kalmadığını poliçe tanzim tarihi ve kaza tarihi, Genel Şartların yürürlüğe girmesinden sonra olup TRH tablosunun baz alınması gerektiğini belirterek, itiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan, destekten yoksun kalma tazminatı iskemine ilişkindir.11.09.2015 tarihinde, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonun, yine davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyona arkadan çarpması sonucunda … plakalı aracın sol arkasında ayakta duran davacılar murisi …’ın vefat ettiği, Derik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan kusur bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün birinci derecede, … plakalı araç sürücüsünün ikinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, kazadan sonra davacı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde, sigorta şirketi tarafından davacı …’a 136.757,42 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin yetersiz olduğu, sonradan dünyaya gelen murisin oğlu … için de ödeme yapılması gerektiği belirtilerek, davacı tarafça sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince, hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, daha önce yapılan ödemenin yeterli olduğu ileri sürülmüştür. Her ne kadar davalı vekilince, ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de; 2918 sayılı yasa’nın 90. Maddesi, 6704 sayılı Yasa ile değişikliğinden önce, ” Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında, Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde olup, değişiklikten önce, tazminat hesabının Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. Maddesine göre, destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1451. Maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. 2918 sayılı KTK’nın 95. Maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile, tazminat hesaplama tekniği ve yöntemlerinde bir kısım değişiklikler yapılmış ise de, Genel Şartlar hükümlerinin, kanunlara ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olamayacağı, yasanın emredici hükümlerine aykırılık olması halinde, genel şartlara göre değil, yasanın emredici hükümlerine göre karar verilmesi gerekmektedir. 6704 Sayılı Yasa ile 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinde, “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Sözkonusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak, bu kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde değişiklik yapılmıştır. 6704 sayılı yasa, 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yapılan bu değişiklik ile, tazminat hesabına yönelik, genel şartlarda düzenlenen usul ve esaslar ile hesaplama yöntemleri, uygulanabilir hale gelmiştir. Dolayısıyla, ancak bu tarihten sonraki olaylarda, genel şartlarda yer alan tazminat hesabı ilkelerinin dikkate alınması gerekmektedir. Kaldı ki, Genel Şartlar hükümlerinin uygulanacağı düşünülse dahi, Genel Şartlar C-11. Maddesinde, bu genel şartlar yürürlük tarihinden sonra aktedilmiş sözleşmelere uygulanır hükmü mevcuttur. Kazaya karışan araç için düzenlenen poliçenin başlangıç tarihi 05/02/2015 olup, Genel Şartlar C-11. Maddesi hükmü uyarınca, yeni Genel Şartlar hükümlerinin, dava konusu olayda uygulanması mümkün değildir. Yine, murisin vefatından sonra dünyaya gelen oğlu … için davalı sigorta şirketi tarafından daha önce ödeme yapılmadığı, davacı … için yapılan ödemenin de, talep edebileceği tazminat miktarından güncellenerek mahsup edildiği nazara alındığında, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun, İtiraz Hakem Heyeti kararının da yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1(b)1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2674 D.İş.E.- 2017/2674 D.İş.K. sayılı ile kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 13/05/2017 tarih 2017/İHK-1643 K. sayılı kararına karşı, davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1(b)1. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 22/02/2018