Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1165 E. 2018/1493 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2017/1165
KARAR NO : 2018/1493
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/06/2017
NUMARASI : 2017/2549 D.İş Esas – 2017/2549 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti’nin 14/05/2017 tarih 2017/İHK-1649 )
DAVA : Araç Hasar Tazminatı ( Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2549 D.İş Esas ve 2017/2549 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 14/05/2017 tarih ve 2017/İHK-1649 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracın 16/09/2016 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında hasarlandığını, aracın tamir bedeli olan 124.939,13 TL tutarındaki tazminatın ödenmesi için davalı tarafa başvurduklarını, ancak davalı tarafın, 01/11/2016 tarihli yazısı ile taleplerini reddettiğini, gerekçe olarak da aracın sürücüsü …’ın kolluk görevlilerinin görevini yapmasını engellemesi neticesi sürücü belgesine el konulmasının gösterildiğini, davalı tarafın ödeme yapmamakta haksız olduğunu iddia ederek, 124.939,13 TL araç hasar tazminatının 16/09/2016 tarihinde işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarında 16/08/2016 tarihinde sürücüsü olduğu beyan edilen …’ın sevk ve idaresindeyken, gece 02:00 sularında tek taraflı kazanın gerçekleştiğinin ifade edildiğini ancak yapılan incelemeler sonucu kazanın yaralamalı olarak gerçekleştiğinin tespit edildiğini, jandarma tarafından tutulan tutanak incelendiğinde, sürücü olduğu ifade edilen …’ın alkollü olduğu, alkol cihazına üflememesi üzerine, hastanede kan örneği alınmaya çalışıldığı, kan örneği vermemesi nedeniyle 2918 Karayolları Trafik Kanunun 48/9.maddesi gereğince, ehliyetine 2 yıl süre ile el konulduğunun tespit edildiğini, Kasko Sigortası Genel Şartları’nın “Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı A.5 ve B.1 maddelerine göre, davacının tazminat talebinin teminat kapsamı dışında olduğunu iddia ederek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti; başvurunun kabulüne, 124.939,13 TL tazminatın 01/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar vermiş, davalı tarafça bu karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, sigortalının, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmemesi ya da iyiniyet kurallarına aykırı hareket etmesi nedeniyle, ispat külfetinin yer değiştirip rizikonun teminat içinde kaldığını, ispat külfetinin davacı sigortalıya geçtiğini, davacının da bunu ispatlayamadığını, davacının tazminat talebinin Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartlar’ı A.5.10 maddesine göre, teminat kapsamı dışında kaldığını gerekçe göstererek davalı tarafın itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuru sahibinin talebinin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hasarın teminat dışı kaldığını, ispat külfetinin, davalı … şirketinde olduğunu, sürücünün alkollü olduğunun davacı tarafça ispatlanmasının gerektiğini, davalı tarafın bunları ispatlayamadığını, buna rağmen başvurunun reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 16/09/2016 tarihinde, davacıya ait… plakalı aracın tek taraflı olarak yaralamalı trafik kazası gerçekleştirdiği, araç maliki davacının yaralandığı, davacıya ait aracın hasarlandığı, araç sürücüsü olduğu ifade edilen Oya Aydın’ın alkol üfleme cihazına üflemeyi reddettiği, hastanede de alkol testi için kan vermeyi kabul etmediği, araç hasar tazminatının davacı tarafça, davalı sigortadan talep edildiği, davalı … şirketinin ise bu talebi reddetmesi üzerine işbu başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır.
İstinafa konu uyuşmazlık, araç sürücüsünün alkol testine tabi tutulmayı reddetmesi nedeniyle, araç hasar tazminatının, Kasko Sigortası Poliçesi Genel Şartları’na göre, teminat kapsamında kalıp kalmadığı hususuna ilişkindir.
Kasko Sigorta Genel Şartları’nın A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK’nın 1409.maddesi gereğince, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra, oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin, Kasko Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Kasko Sigortası Genel Şartları B.1.5 maddesine göre, sigortalı, sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarı ile delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı bilgi ve belgelerin geçikmeksizin sigortacıya vermekle yükümlüdür.
Sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.1.5.maddesi ve TTK’nın 1446.maddesi gereğince rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu, sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle ispatlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer. Ancak sigortacının, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde oluştuğunu ve bu oluş şeklinin sigorta teminatı dışında kaldığını soyut iddialarla değil somut delillerle ispatlaması gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/04/2018 tarih, 2017/5529 E. ve 2018/4040 K. sayılı kararında açıklandığı üzere, “Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine, karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).”
Dosyadaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kazanın akabinde alkol testi yaptırmayan sürücü ….ın alkollü olup olmadığı ve alkollü ise kaç promil alkol aldığı tespit edilememiştir. Her ne kadar Yargıtay kararlarında sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığı, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağı ilkesi benimsenmiş ise de bu yönde yapılacak bilirkişi incelemesi için öncelikle sürücünün alkollü olup olmadığının ve aldığı alkol oranının tespit edilmesi gerektiği muhakkaktır. Bu nedenle alkol testi yaptırmayan sürücünün davranışları iyiniyet kurallarına açıkça aykırı olduğu gibi sigortalının Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.1.5.maddesi ve TTK’nın 1446.maddesinde düzenlenen doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği kanaatine varıldığından ispat külfeti yer değiştirecektir.
Davacı vekili başvuru dilekçesinde sürücü …’ın alkol cihazına üflememesi ve hastanede kan örneği vermemesinin nedenini yaralı olarak hastaneye getirilen sürücünün tedavi esnasında anestezi vb. ilaçlar alması olarak açıklamıştır. Ancak davacı taraf, …’ın ne sebeple ve ne miktarda hangi ilaçları aldığını açıklayamadığı gibi tedavi evraklarını ve bahsi geçen ilaçların reçetesini sunmamıştır. Bu durumda olayın, davacı sigortalının ihbar ettiği şekilde gerçekleşmediği, dolayısıyla, sigortalının Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın “Hasar ve Tazminat” başlıklı B maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 21/06/2018 tarihli ve 2015/11192 Esas – 2018/6248 karar sayılı ilamı dikkate alındığında, davacı tarafça, araç hasar tazminatının teminat içinde kaldığının ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasa açısından herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 08/06/2017 tarih, 2017/2549 D.İş Esas – 2017/2549 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 14/05/2017 tarih 2017/İHK-1649 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile(üye hakim …’in karşı oyu) karar verildi. 08/11/2018.

.

KARŞI OY
TTK’nın 1409.maddesi gereğince, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra, oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından ispatlanması gerekmektedir.
Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.1.5. maddesi ve TTK’nın 1446. maddesi gereğince, sigortalı, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu, sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle ispatlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Başvuru sahibinin maliki olduğu … plakalı aracın sürücüsü olan …’ın alkol muayenesinden kaçınmış olması nedeniyle ihbar mükellefiyetine aykırı davrandığı ve zararın poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davalı … şirketi ödeme yapmaktan kaçınmış ise de başvuru sahibinin alkol muayenesinden bu amaçla kaçındığı ve dolayısıyla zararın teminat dışı olduğuna ilişkin ispat yükünün yer değiştirdiği dosya kapsamından anlaşılamadığından sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamaktayım.