Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1137 E. 2018/568 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1137
KARAR NO : 2018/568
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 03/02/2017
NUMARASI : 2015/682 Esas 2017/130 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2017 Tarih 2015/682 Esas 2017/130 Karar Sayılı kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352. Maddesi gereğince eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalıdan, 27/11/2011 tarihinde 2012 model Range Rover marka araç satın aldığını, aracın 19/09/2012 tarihinde arıza yaptığını, gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünü, davalı şirket aleyhinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, Bakırköy 4. Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2016/661 esas sayılı dosyasından görülen itirazın iptali davasının kabul ile sonuçlandığını, araç bedelinin icra dosyasına 02/06/2015 tarihinde yatırıldığını, aracın davalının servise bırakıldığı tarih olan 19/09/2012 tarihinden, davalı tarafça icra dosyasına paranın yatırıldığı 02/06/2015 tarihine kadar müvekkilinin muadil araç kiraladığını, 70.800 EURO kira bedeli ödediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 10.000 EURO’nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; araç onarıldığı halde, davacı tarafça aracın teslim alınmadığını, davacının muadil araç yerine makul ve orta sınıf bir araç için kira bedeli talep edebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulüne; 70.800,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren işletilecek 3095 Sayılı kanunun 4.A Maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para alacaklarına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafın ıslah dilekçesinin, dava sona erdikten sonra taraflarına tebliğ edildiğini, bu şekilde itirazlarının sunulmasına imkan verilmeksizin, ıslah dilekçesine uygun karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, hükmedilen bedelin fahiş bulunduğunu, araç kiralama bedellerinin, makul bir araca ödenecek bedeller üzerinden hesaplanması gerektiğini, bilirkişi raporunda, uzun dönem araç kiralama indirimi uygulanmamasının hatalı olduğunu, yerel mahkemece hükümde, davacı tarafça ödenen harç tutarı, toplam harçtan düşülerek, kalan harç tutarının müvekkilinden alınarak hazineye irat kaydına yazılmış olmasına rağmen, toplam harç tutarının müvekkili tarafından davacıya da ödenmesine karar verilerek, davacının ödemediği harç tutarının da taraflarınca ödenmesine yol açacak şekilde hatalı bir harç hesabı yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, gizli ayıplı araç satışına ilişkin sözleşmenin feshi nedeniyle, aracın servise bırakıldığı tarih ile araç bedelinin tahsil edildiği tarih arasındaki dönem için ödendiği beyan edilen araç kiralama bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafca dava dilekçesi ile, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, 10.000 Euro’nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, 16/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle talep 70.800 Euro’ya yükseltilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nın 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkı kapsamındaki bu düzenleme, emredici nitelikte olup, mutlaka dikkate alınması gerekmektedir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 16/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi, davalı tarafa, karar verildikten sonra 14/02/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Islah bir usul işlemi olup, ıslaha karşı başvurulabilecek haklar tebliğ işlemi ile başlamaktadır. Islah dilekçesinin tebliği ile, davalı tarafın, davacıların ıslah taleplerine karşı diyeceklerini bildirme imkanı tanınması gerekirken, ıslah dilekçesi tebliğ edilmeyerek, davalının savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ıslah dilekçesinin, karar verildikten sonra davalı tarafa tebliğ edildiği hususu nazara alınarak, davalıya, ıslah talebine karşı diyeceklerini bildirme imkanı tanınması, ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, belirtilen hususta işlem ve değerlendirme yapılmak üzere, İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK 353/1-(a) 6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına,davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE;
2- HMK’nun 353/1(a)6.maddesi uyarınca, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2017 Tarih 2015/682 Esas 2017/130 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere) dosyanın, İlk Derece Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından, yatırana iadesine,
6-Davalı tarafça istinaf incelemesi için yapılan 45,00 TL posta masrafı, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 130,70 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/04/2018