Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1108 E. 2018/316 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1108
KARAR NO : 2018/316
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 20/03/2017
NUMARASI : 2017/1143 D.İş.Esas 2017/1143 D.İş.Karar
(Itiraz Hakem Heyeti 01/03/2017 tarih 2017/İHK-715)
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarihli 2017/1143 D.İş E. 2017/1143 D.İş. Karar Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 01/03/2017 tarih 2017/İHK- 715 Karar sayılı kararına karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemiz Heyetince yapılan müzakeresi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 06.12.2015 tarihinde müvekkili …’in içinde yolcu olarak bulunduğu davalı … şirketi nezdinde ZMM Sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 16.000 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, talebini 150.383,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, dava öncesi yapılan başvuru neticesinde, maluliyet raporu eksikliği nedeniyle ödeme yapılamadığını, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebiyle avans faizi talep edilemeyeceğini, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca aleyhlerine hüküm kurulması halinde, vekalet ücretinin yönetmeliğe uygun olarak hesaplanması gerektiğini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık hakem heyetinin 06.12.2016 tarihli kararı ile; başvuru sahibinin iyileşme sürecinin tamamlanmamış olması sebebiyle, maluliyet oranının tespit edilememesi ve uğranılan iş göremezlik zararının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davacı tarafça itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti’nin 01.03.2017 tarihli kararı ile; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, başvuru sahibi vekilinin yapmış olduğu itirazının kabulüne, bu doğrultuda önceki kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, başvuru sahibinin talebinin kabulü ile, daimi malûliyet tazminatına ilişkin 150.383,00 TL’nin 19.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … AŞ’nden tahsil edilerek, başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesi ile; genel şartlar hükümleri uyarınca maluliyetin tespiti için, özürlü sağlık kurulu raporu alınması gerektiğini, yeni genel şartlara tabi olan başvuruda, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet tayin edilmesinin doğru olmadığını, 01.06.2015 yürürlük tarihli genel şartlar gereğince, tazminat hesaplamasında TRH 2010 yaşam tablosu’nun esas alınması gerekirken, TMF 1931 tablosunu esas alındığı bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararın hatalı olduğunu, dosya kapsamında alınan maluliyet bilirkişi raporunda, lumbal vertebra kırığı ile kaza arasında nedensellik bağının ispatlanmadığını, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken, hatır taşıması indirimi yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
06.12.2015 tarihinde davacı …’in içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … şirketi nezdinde ZMM Sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından tanzim edilen 12/05/2016 tarihli engelli raporunda, davacının tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %24 olarak tespit edildiği, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen 31/01/2017 tarihli raporda, davacının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %38, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olarak belirlendiği, itiraz hakem heyeti tarafından, Hacettepe Üniversitesince tanzim edilen maluliyet raporuna göre hazırlanan hesap bilirkişi raporuna istinaden karar verildiği görülmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların,11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Söz konusu belirlemenin ise, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önüne alınarak) Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davacının, kaza nedeniyle meydana gelen çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı hususunda, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapor karara esas alınmış ise de, raporun, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre tanzim edildiği, kaza tarihi itibarı ile yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca hazırlanmadığı anlaşılmaktadır.
Kaza, 06.12.2015 tarihinde gerçekleşmiş olup, maluliyet oranının tespiti açısından, daha önce rapor alınan hastaneler dışında başka bir üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’nden, davacıda bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne uygun, davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp, gerektiği takdirde, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, belirtilen hususlarda işlem yapılmak üzere, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK 353/1-(a) 6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu’na gönderilmek üzere, mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
2-HMK’nun 353/1(a)6. maddesi uyarınca, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarihli 2017/1143 D.İş E. 2017/1143 D.İş. Karar Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 01/03/2017 tarih 2017/İHK- 715 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere), dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/03/2018