Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1029 E. 2018/476 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1029
KARAR NO : 2018/476
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/04/2017
NUMARASI : 2014/1304 Esas 2017/292 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1304 E.- 2017/292 K. Sayılı kararına karşı, davacı vekili ve ihbar olunan SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352. Maddesi gereğince eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı …Ş. nezdinde kasko sigortası ile sigortalı, diğer davalı …Ş. nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 1.000,00 TL müvekkilinin geçici ve sürekli maluliyettinde kaynaklanan zararının ve ayrıca bakıcı giderlerinin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/01/2017 tarihli dilekçesi ile, dava değerini 146.143,50 TL’ye ulaşacak şekilde artırmıştır.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın, müvekkili şirket nezdinde ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, maddi tazminat taleplerinin öncelikle ZMM poliçesinden karşılanması gerektiğini, kaza tarihindeki ZMM poliçesi teminatı 150.000 TL olup, 150.000 TL üzerindeki miktarlarda müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun doğacağını, davacının maluliyetinin kaza ile illiyetinin olup olmadığının ve var ise ne oranda olduğu hususlarında Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekikilinin temerrüdünün oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olacağını, dava konusu kazanın taşımadan kaynaklandığını, zararın öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından, daha sonra ZMM sigortacısından karşılanması gerektiğini, kaza yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmadığından, Güvence Hesabının sorumluluğunun doğacağını, müvekkilinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, dava konusu kazada davacı gibi başka yolcuların da zarar görme ve vefat etme ihtimali bulunduğunu, bu nedenle orantılı indirim uygulanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; 1-Davacının, davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketine karşı açmış olduğu davanın, bu dosyadan tefrikine ve başka esasa kaydına, tefrik işlemlerinin davacı tarafından yapılıp masraflarının karşılanmasına, 2-Davacının davalı …Ş.’ye karşı açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, 128.793,00 TL nin, 03/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Bakiye istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesi ile; mahkemece, geçici ve sürekli iş göremezlik zararının davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, bakıcı gideri zararından da…Sigorta’nın sorumlu olduğunun sabit olmasına rağmen, müvekkilinin bakıcı gideri zararı hususunda bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigortalı aracın ZMM sigortacısı olan …’nin tedavi gideri teminatından, müvekkilinin bakıcı giderinin karşılanması gerektiğini, müvekkilinin kasko poliçesinden kaynaklı zararı ile ilgili davanın, Tüketici Yasası kapsamında kaldığı gerekçesi ile, bu dava dosyasından tefrik edilmesinin hatalı bulunduğunu, trafik kazası gibi sürücü kusurundan kaynaklanan bir olayda yaralanan yolcu konumunda olan kişinin bedensel zarar tazminatı talebiyle kasko şirketine karşı görülecek davada ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi’nin davanın kısmen reddine ilişkin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan SGK vekili istinaf dilekçesi ile; taraflarına davanın ihbarını isteyen Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın tefrikine karar verildiğini, ancak diğer davalı hakkındaki kısmen kabule ilişkin kararın kurumları aleyhine olabilecek sonuçları bakımından kararı istinaf ettiklerini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeniyle geçici/sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin tahsili istemine ilişkindir.
09/02/2009 tarihinde, davalı …Ş. nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı, diğer davalı …Ş. nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı 32 S 0051 plakalı otobüsün karıştığı trafik kazası neticesinde, otobüste yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen raporda; davacının iyileşme süresinin 12/10/2012 tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında % 100 malul olduğu, daimi meslekte kazanma gücü kaybı oranının ise % 37 olduğunun belirtildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracı ZMMS poliçesi ile sigortalayan …’nin, davacının iş görmezlikten kaynaklanan zararından ve ayrıca bakıcı giderlerinden sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen, bilirkişi raporunda, …’nin teminat limiti olan 150.000,00 TL’den, davalı …Ş. tarafından dava açılmadan önce ödenen 21.207,00 TL’nin mahsubu ile belirlenen bakiye 128.793,00 TL tazminata karar verildiği, bakiye istemin reddine karar verilmiş ise de, red edilen kısmın neye ilişkin olduğunun açıklanmaması ve bakıcı gideri talebi hususunda açık ve olumlu/olumsuz bir karar verilmemekle, hükmün gerekçesi ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur.
HMK 298/2. Maddesi gereğince, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir. Kısa kararı yazılıp tefhim edilmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olarak imkan bulunmamaktadır. Kısa karar ile gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa’nın 141.maddesi ile HMK’nun 298/2. Maddesine aykırı bir durum oluşturacaktır.
Yine, İlk Derece Mahkemesi’nce davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilmiş ise de;
Dava, davacı ile arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketine ve kasko şirketine yöneltilmiştir.
Sigorta sözleşmeleri, davacı ile davalı … şirketleri arasında düzenlenmemiş olup, taraflar arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında bir ilişki söz konusu değildir. Davanın, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve (imms) kasko sigortasına karşı açıldığı, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 6102 sayılı TTK.’nunda düzenlendiği, davanın ticari dava niteliğinde ve görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu, dolayısıyla kasko sigortacısı davalı hakkında açılmış olan davanın da Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gözetilmeden, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi görev alanında kaldığı gerekçesi ile, davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
İhbar olunan SGK tarafından karar istinaf edilmiş ise de; SGK davada taraf olmadığından ve aleyhine hüküm kurulmadığından kararı istinaf etme hakkı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a)5. ve 6. Maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, ihbar olunan SGK’nın istinaf başvurusunun, HMK’nın 352.maddesi uyarınca reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2017 Tarih 2014/1304 Esas 2017/292 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1(a)5. ve 6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için (Yukarında belirtilen hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere) mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İhbar olunan SGK tarafından yapılan istinaf başvurusunun, HMK.nun 352. maddesi uyarınca REDDİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatırana iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)5. ve 6. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/03/2018

.