Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1028 E. 2018/334 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1028
KARAR NO : 2018/334
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 22/05/2017
NUMARASI : 2017/2169 D.İş Esas 2017/2169 D.İş Karar
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2169 D.İş.E – 2017/2169 D.İş.K. Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 19/04/2017 Tarih 2017/İHK -1310 K. Sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352. Maddesi gereğince eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 12/10/2014 tarihinde, davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde, araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, iş bu başvuru öncesi, sakatlık tazminatı talebi ile, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2016/E.12064 sayılı dosyasında, müvekkili lehine %13 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre maddi tazminata hükmedildiğini, ancak, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı adli tıp raporundan da görüleceği üzere, müvekkilinin maluliyet oranının %13’ten %23’e yükseldiğini, müvekkili lehine doğan bakiye tazminat farkı için davalı şirkete başvuru yapma zorunluluğunun doğduğunu, gelişen zarar sebebiyle maluliyet oranınn yükselmesi halinde, artan zararın talep edilebileceğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 40.050,00 TL sakatlık tazminatının, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 28/12/2016 tarihli dilekçesi ile; davalı tarafça söz konusu kazaya ilişkin 09/03/2016 tarihinde müvekkiline, 46.392,26 TL ödeme yapıldığı belirtilerek, dava değeri 51.054,52 TL olarak arttırılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının maluliyet tazminatına ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2016.E.12064 sayılı dosyasından çıkan karara istinaden müvekkili şirket tarafından Ankara Merkez … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödeme yapıldığını, yapılan ödemeyle müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, davacı tarafça maluliyet oranının arttığı belirtilerek, bakiye tazminat talep edildiğini, maluliyet oranının arttığını gösteren adli tıp raporu da bulunmadığından talebin reddi gerektiğini, maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınacak raporla belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulüne, 51.054,52 TL sakatlık ek tazminatının temerrüt tarihi olan 09/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek kanuni temerrüt faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek, başvuru sahibi …’e ödenmesine karar verilmiştir.
Karara, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti’nce yapılan değerlendirme sonucunda; davalı vekili tarafından yapılan tüm itirazların reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; davacı tarafça, maluliyet oranının arttığı belirtilerek bakiye maluliyet tazminatı talep edildiğini, maluliyetinin arttığını iddia eden başvuranın, bu iddiasını Adli Tıp raporu ile ispatlaması gerekir iken, Adli Tıp raporu alınmaksızın tazminat hesabı yaptırılarak karar verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca ilk karara esas teşkil eden maluliyet raporu ile iş bu dosyaya esas teşkil eden maluliyet raporu arasında açık çelişki bulunduğunu, her iki raporun da, özürlülük esasına göre özür oranını tespit etmesi gerekirken, iş bu dosyada yer alan raporun, meslekten kazanma gücüne işaret ettiğini, maluliyetin arttığının tespitinin, davacı tarafından ilk dosyada rapor alınan hastaneye teyit ettirilmemesinin de açık şüphe oluşturduğunu belirterek, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle, bakiye maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
12/10/2014 tarihinde, davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, 04/05/2016 başvuru tarihli Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2016/E.12064 sayılı dosyasında, davalı … şirketi aleyhine, Aydın Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 29/12/2015 müracaat tarihli engelli sağlık kurulu raporuyla belirlenen %13 maluliyet oranına istinaden tazminat ödenmesi talebinde bulunulduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından %13 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre maddi tazminata karar verildiği, davalı … şirketi tarafından, söz konusu karara istinaden 09/03/2016 tarihinde davacı tarafa 46.392,26 TL ödeme yapıldığı, bilahare Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen 17/08/2016 tarihli rapor ile maluliyet oranının %23’e yükseldiği, maluliyetin arttığı beyan edilerek, bakiye maluliyet tazminatı için sigorta Tahkim Komisyonu’na iş bu başvurunun yapıldığı anlaşılmaktadır.
Aydın Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen 29/12/2015 müracaat tarihli engelli sağlık kurulu raporunda; davacının engel oranının %13 olduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen 17/08/2016 tarihli raporda ise, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla, davacının trafik kazasına bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %23 olduğu belirtilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/4977 E.-2015/11641 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi, ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “Gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar, henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacaktır. Dolayısıyla davacı, ancak ilk karar tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu tespit edildiği takdirde tazminata hak kazanabilecektir. Bu nedenle, davacının ilk karar tarihi olan 25/07/2016 tarihinden sonraki tüm tedavi evrakları da getirtilerek, gerekirse davacının muayenesi de sağlanarak, (Yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da dikkate alınarak), üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan, davacının şikayetlerine göre belirlenecek 3 kişilik heyetten, 25/07/2016 tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, 25/07/2016 tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak belirlenmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, neticesine göre ve gerektiği takdirde, hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ilk karar tarihinden sonra davacının maluliyetinde artış olup olmadığı araştırılmadan karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK 353/1-(a)6.Maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için (yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve işlem yapılmak üzere) dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE,
2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2169 D.İş.E 2017/2169 D.İş.K. Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 19/04/2017 Tarih 2017/İHK -1310 K. Sayılı kararının H.M.K.’nın 353/1(a)6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve işlem yapılmak üzere), dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4- 6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde yatırana, mahkemesince iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 19/03/2018