Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1023 E. 2018/195 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/1023
KARAR NO : 2018/195
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2015/848 E. -2017/55 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı ve davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araçta meydana gelen kaza neticesinde, araçta yolcu konumunda olan vekil edeninin sakat kaldığını, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda PMF 1931 yaşam tablosu kullanılarak hesaplama yapılması gerekirken farklı bir hesaplama tablosuna dayanılarak hesaplama ve ödeme yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinde oluşan cismani zarar, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarı için şimdilik 500,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu nedenle herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, yaralanan ve maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının emniyet kemeri katmadığından müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini, müvekkil şirketten dava tarihinden daha önceki bir tarihten itibaren faiz talep edilemeyeceğini, davacı ancak yasal faiz talep edebileceğini, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, 51.938,62-TL tazminattan %20 oranından indirim yapılmak suretiyle bulunan 41.550,90-TL tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu, birlikte yolculuk yapma sebeplerinin mezuniyet törenine gitmek olan şahıslar için hatır indirimi yapılmasının uygun olmadığı, mahkemece takdiri indirim yapılmasına rağmen reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin ve yargılama giderlerinin oranlanmasının hakkaniyete ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğu yönlerine ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmadığının trafik kazası tespit tutanağı ile de sabit ve bu hususun dava konusu maluliyetin gerçekleşmesinde doğrudan etkisi bulunmasına rağmen hesaplanan tazminattan %20′ den aşağı olmamak üzere müterafik kusur indiriminin yapılmamasının hatalı olduğu ve mağdurun gerek karakol gerek savcılık veya gerekse mahkeme aşamasında ceza davasında şikayetçi olmamasının maddi ve/veya bedeni zararlarını talep etme hakkını ortadan kaldıracağından davanın reddi gerektiği yönlerine ilişkindir.
Dava; tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle, içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasından daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat miktarına göre davacı vekilinin vermiş olduğu ıslah dilekçesinde talep edilen miktara, hatır taşıması nedeniyle %20 indirim yapılmak suretiyle tazminata hükmolunduğu, reddedilen kısım için davalı vekiline için vekalet ücreti takdir olunduğu ve yargılama giderlerinin kabul ve red oranlarına göre paylaştırıldığı görülmektedir.
Davacı tarafın istinaf başvurusu açısından;
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından bu gibi taşımalarda, 6098 sayılı TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosya kapsamından davacının mezuniyeti nedeniyle aynı araçta arkadaşları ile birlikte bulunduğu sırada olayın meydana geldiği, taşımanın karşılıksız olduğu ve taşınanın yararına gerçekleştirildiği anlaşıldığından mahkemece %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmamakta ise de, yapılan indirimin takdiri bir indirim olması nedeniyle, ıslah edilen miktara göre reddedilen kısım için davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmolunması ve yargılama giderlerinin paylaştırılması isabetli görülmemiştir.
Davalı tarafın istinaf başvurusu açısından;
Davacının kaza anında emniyet kemerinin bulunup bulunmadığı ve bu hususun zararı artırıcı mahiyette olup olmadığına ilişkin yapılmış bir tespit ya da davalı tarafça ispat edilmiş olgu bulunmadığı, davalı tarafın ileri sürdüğü kaza tespit tutanağındaki tespitin araç sürücüsüne ait olduğu gözetildiğinde, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır.
Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nın 73/7 maddesi ile, “kamu davasının düşmesinin, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmesi ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklaması durumunda artık Hukuk Mahkemesinde dava açamayacağı” düzenlenmiş olup, davacının ifadesinde bu yönde bir beyanı bulunmadığından dava açmasında yasal engel yoktur.
Bu nedenlerle, davalı tarafın tüm istinaf nedenleri açısından başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine, davacı tarafın ise istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince kararın kaldırılarak reddedilen kısım için hükmolunan vekalet ücretinin hükümden çıkartılmak ve yargılama giderinın tümünden davalı taraf sorumlu tutulmak suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
A-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, H.M.K.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararın KALDIRILARAK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, davacı için 51.938,62-TL tazminattan %20 oranından indirim yapılmak suretiyle bulunan 41.550,90-TL tazminatın dava tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 2.838,34 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL ve 176,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.634,64 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktara göre davacı yararına A.A.Ü.T.’ne göre takdir olunan 4.920,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf olunan 648,85 TL yargılama gideri ile 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı ve 176,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 880,25 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde yatıranlara mahkemesince iadesine,
B-Davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince REDDİNE,
C-İSTİNAF BAŞVURULARI AÇISINDAN;
1-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde taraflara iadesine,
2-Davacı tarafça yatırılan 85,70 TL. başvuru harcı ile 33,00 TL. tebligat ve 17,00 TL. posta masrafı olmak üzere toplam 135,70 TL. istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf başvurusu reddedilen davalı tarafça yatırılması gereken 2.838,34 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 710,00 TL. harcın mahsubu ile eksik kalan 2.128,34 TL.nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2018