Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1019 E. 2018/562 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2017/1019
KARAR NO : 2018/562
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 23/05/2017
NUMARASI : 2017/2291 D.İş.E.- 2017/2291 D.İş.K.
DAVANIN KONUSU : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2291 D.İş.E.- 2017/2291 D.İş.K. Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/04/2017 Tarih 2017/İHK -1329 K. Sayılı kararına karşı, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 352. Maddesi gereğince eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda; 28/06/2016 tarihinde davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile müvekkillerinin desteği …’ın içinde yolcu olarak bulunduğu ambulansın çarpışması neticesinde, …ın vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 41.000 TL, müvekkili …için ayrı ayrı 500,00’er TL olmak üzere toplam 42.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm müvekkilleri için 500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 44.500,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 06/02/2017 tarihli dilekçesi ile; 30/09/2016 tarihinde, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan başvurudan sonra 27/10/2016 tarihinde 305.260,00 TL ödeme yapıldığını, teminat 310,00 TL olup bakiye kalan kısım için bilirkişi raporunda belirlenenen rakamlar arasındaki fark için ıslah yaptıklarını, cenaze ve defin gideri talep edilmiş ise de, poliçe limiti dolmuş olmakla söz konusu taleplerini atiye terk ettiklerini, destekten yoksun kalma talebi açısından başvuru dilekçelerinde talep ettikleri miktalar içinde kaldığından, … için bakiye 3.643,93 TL, … için 456,70 TL ve Şehrinaz Yıldırım için 639,37 TL olmak üzere toplam 4.740,00 TL, bakiye destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinidne itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça yapılan ihbar sonucunda müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, başvuru sahibini 27/10/2016 tarihinde 305.260,00 TL tazminat ödendiğini, ödeme yapılmış olması nedeniyle başvurunun konusuz kaldığını, tazminat talebi taraflarınca tamamen karşılanmış olduğundan başvurunun reddine karar verilmesini itedikmerini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulü ile; başvurudan önce ödenen 305.260,00 TL’nin 31/08/2016 tarihinden 26/10/2016 tarihine kadar işleyen yasal fazinin davalı … şirketinden alınarak başvuranlara verilmesine, … için 3.643,93 TL, … için 456,70 TL ve … için 639,37 TL olmak üzere toplam 4.740,00 TL’nin 31/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı siğorta şirketinden alınarak başvuranlara verilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davalı … şirketi vekili tarafından iitiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; sigorta şirketi vekilinin itirazının kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuru sahibi …adına 500,00 TL’lik destek tazminatı istemiyle yapılan başvurunun reddine, tüm başvuru sahipleri adına yapılan 2.000,00 TL’lik cenaze ve defin gideri talebinden vazgeçilmiş olmakla, bu istek yönünden karar verilmesine yer olmadığına, başvuru sahipleri …, … için başvuru konusu yapılan destek tazminatının 42.000,00 TL’lik kısmı başvurudan sonra ödenmiş olmakla, bu tutar yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, başvuru sonrası ödenen 42.000,00 TL’lik tutara, temerrüt tarihi olan 31/08/2016 tarihinden 27/10/2016 olan ödeme tarihine kadar yasal faiz işletilmesini ve sigorta kuruluşundan alınarak başvuranlar …, .. . ve…’a ödenmesine, başvuru sahipleri …, …’ın ıslah dilekçesi ile ortaya konan bakiye tazminat taleplerinin kabulü ile, … için 3.643,93 TL, .. için 456,70 TL ve .. için 639,37 TL olmak üzere toplam 4.740,00 TL bakiye destek tazminatının 31/08/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta kuruluşundan alınarak adı geçen başvuranlara ödenmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesi ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından dava sırasında ödenmiş olan tutar ve teminat limiti dahilinde hesaplanan bakiye tazminat toplamı olan 310.000,00 TL üzerinden lehlerine 24.550,00 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesine rağmen, İtiraz Hakem Heyeti’nce, konusuz kalan tutar dahil olmak ve bu tutar yönünden ödemenin gerçekleştiği aşama nedeniyle 1/2 oranı gözetilmek suretiyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.006,40 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasında kusurlu olan davalı … şirketinin yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu olacağını, bu nedenle toplam tazminat miktarı olan 310.000,00 TL üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiğini, söz konusu vekalet ücretinin davalı … şirektinin de kabulünde olup karara bu yönüyle itiraz dahi edilmediğini, verilen kararın vekalet ücreti yönünden kesinleştiğini, İtiraz Hakem Heyeti’nce kesinleşen husus hakkında yeniden hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararda lehlerine hesaplanan vekalet ücretinin hangi oranlar üzerinden hesaplandığının belli olmadığını da belirterek İtiraz Hakem Heyeti’nce verilen kararın vekalet üereti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesiyle; Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurudan önce yapılan ihbar nedeniyle şirketleri nezdinde hasar dosyası açıldığını, yapılan inceleme sonucunda, 27/10/2016 tarihinde 305.260,00 TL ödeme yapıldığını, bilirkişi raporu ile zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesine aykırı olarak 4.470,00 TL bakiye tazminat hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin hesap tarihine göre güncellenmesi halinde, poliçe teminat limiti ödenmiş olduğundan, bakiye tazminat kalmayacağını, ıslah dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, gerekçeli karardan anlaşıldığını, Hakem Heyeti’nin ıslah gibi karar vererek, aleyhlerine tüm yargılama giderleri ile 310.000,00 TL üzerinden tam vekalet ücretine hükmedildiğini, cenaze ve defin giderlerinden vazgeçilmiş olmasına ve taraflarınca verilmiş bir kabul beyanı bulunmamasına rağmen, haksız ve hukuka aykırı olarak iş bu hususun yargılama gideri ve vekalet ücreti tayininde hükme esas alınmadığını, karşı taraf lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, Sigortacılık Kanunu 30/17.maddesi uyarınca asgari tarifenin 1/5’i olacak şekilde hesaplanması gerektiğini, müvekkili tarafından ödenen meblağa, ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, ödemenin güncelleştirilmemesi ve bu tutara faiz işletilmiş olması nedeniyle, bu tutarın iki kez faizlenmesine ve karşı tarafın sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu belirterek, İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Usul yasalarında düzenlenmeyen, ancak uygulamada yapılan davanın atiye terk edilmesi, davanın geri alınması hükümlerine tâbidir. 6100 sayılı HMK’nın 123. maddesi uyarınca davayı geri alan davacı, bununla talep sonucundan, yani hakkın özünden feragat etmemekte, sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Ancak davacı, dava açıldıktan sonra, davalının açık rızası olmadan davasını geri alamaz. Davalı, davanın geri alınmasına muvafakat etmez ise, yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmelidir. Davanın geri alınmasına muvafakat edilmesi halinde ise, “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekmektedir.
Davacılar vekili 06/02/2017 tarihli dilekçesi ile, cenaze ve defin gideri talep edilmiş ise de, poliçe limiti dolmuş olmakla söz konusu taleplerini atiye terk ettiklerini beyan etmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının muvafakatı bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın tüm başvuru sahipleri adına yapılan 2.000,00 TL’lik cenaze ve defin gideri talebinden vazgeçilmiş olmakla, bu istek yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nın 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkı kapsamındaki bu düzenleme, emredici nitelikte olup, mutlaka dikkate alınması gerekmektedir.
Davacılar vekili tarafından ibraz edilen 06/02/2017 tarihli ıslah dilekçesinin, davalı … şirketi vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmamaktadır. Islah bir usul işlemi olup ıslaha karşı başvurulabilecek haklar tebliğ işlemi ile başlamaktadır. Islah dilekçesinin tebliği ile, davalı tarafın, davacıların ıslah taleplerine karşı diyeceklerini bildirme imkanı tanınması gerekirken, ıslah dilekçesi tebliğ edilmeyerek, davalının savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmemiştir.
Bu durumda, davacı vekili tarafından ibraz edilen ıslah dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, ıslah talebine karşı diyeceklerini bildirme imkanı tanınması, davacı tarafın cenaze ve defin gideri taleplerinden vazgeçmelerine …), davalı tarafça muvafakat edilip edilmediğinin sorularak belirlenmesi ve sonuçlarına göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, belirtilen hususlarda işlem ve değerlendirme yapılmak üzere, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK 353/1-(a) 6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığına gönderilmek üzere mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri ile, davacılar vekilinin istinaf sebebinin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2291 D.İş.Esas 2017/2291 D.İş.Karar Sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu-İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/04/2017 Tarih 2017/İHK-1329 Karar sayılı kararının H.M.K.’nın 353/1(a)6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için (Yukarıda belirtilen hususlarda inceleme ve işlem yapılmak üzere), dosyanın, Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’na gönderilmek üzere, mahkemesine İADESİNE,
4-Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri ile, davacılar vekilinin istinaf sebebinin, bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5- 6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının, talep halinde, yatıranlara, mahkemesince iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)6. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/04/2018