Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2017/1003 E. 2018/785 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2017/1003
KARAR NO : 2018/785
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2017
NUMARASI : 2017/2044 D.İş- 2017/2044 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : Bakiye Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/2044 D.İş.- 2017/2044 D.İş. Karar sayılı kararı ile saklama kararı verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 17/12/2016 tarihli 2016/E.22068-2016/K.36611 sayılı karara karşı davalı tarafın itirazı üzerine itirazın değerlendirildiği İtiraz Hakem Heyetinin 12/04/2017 tarihli 2017/İ.128-2017/İHK.1133 sayılı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi, başvuru dilekçesi ile; olay tarihinde,…Sigorta A.Ş.’ne zorunlu trafik sigortalı olan… plakalı aracın sebep olduğu trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan başvuran …’ın malul kalması nedeniyle 20.000,00 TL (ıslahla 65.258,64 TL) maluliyet tazminatının 30/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden tazmini için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurmuştur.
Karşı taraf sigorta cevabında; zarar görenin gerçek zararının, kusur durumunun ve kafa travması ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, maluliyet oranına ilişkin raporun A.T.K.Üçüncü İhtisas Dairesinden alınması gerektiğini, kaza ile illiyet bağı tespit edilen %10 maluliyet oranı üzerinden %20 hatır indirimi yapılarak hesaplanan 24.828,54 TL.nin 29/04/2016 tarihinde davacıya ödendiğini, ibra nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ödeme tutarına güncelleme yapılması ve davacının alkol almak ve gezmek için sigortalı araç içinde bulunduğu anlaşıldığından indirim yapılması, SGK ödemelerinin tenzil edilmesi gerektiğini, başvuru sahibinin gelir düzeyinin asgari ücreti olarak kabul edilmesi gerektiğini, temerrüt tarihinin tahkim başvuru tarihi olarak, aksi kanaatte ödeme tarihi olarak alınması gerektiğini belirterek başvurunun reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvuran (davacının) talebinin kabulü ile 65.258,64 TL bakiye maluliyet tazminatının 29/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş.’den alınarak başvurana verilmesine karar verilmiş, karara davalının itirazı üzerine itirazı inceleyen İtiraz Hakem Heyeti’nce, itirazın kısmen (alkollü sürücünün aracına binmesi nedeniyle %20 müterafik kusur indirimi) kabulüne ve kararın kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu 46.980,40 TL bakiye maluliyet tazminatının 29/04/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte … Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, hükme esas alınan raporun Yargıtay kararlarına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümleri tarafından yapılması gerekirken “Sağlık Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi”nden alındığı, davacı yanın kafa travmasına ilişkin maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığı, davacı yanın kafasından darbe aldığı yönündeki beyanlarının çelişkili olduğu, hatır ve birlikte kusur indirimi yapılması yönündeki itirazlarının kısmen reddedilmesinin hatalı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, tek taraflı trafik kazasında yaralanan başvuru sahibinin, yolcu olarak içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinden sürekli sakatlık tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, olay ile zarar arasındaki illiyet bağının ve zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirleme, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetince, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlanmalı, bu raporlar; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne uygun olarak düzenlenmelidir.
Davacı tarafça sunulmuş 30.09.2015 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinden iki Adli Tıp AD, bir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, bir Ortapedi ve Travmatoloji dalında görev yapan uzmandan alınan ve kafa için yaralanma nedeniyle %25 genel beden gücü kayıp oranı bildiren tıbbi rapor ile, Uyuşmazlık Hakem Heyetince aldırılmış olan ve aktüer bilirkişi raporuna dayanak alınan 08.09.2016 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezinde Adli Tıp Anabilim Dalında görev yapan bir Adli Tıp AD, bir Nöroloji, bir de Ortopedi ve Travmatoloji dalında görev yapan üç uzmandan alınan ve %24,2 genel beden gücü kayıp oranı bildiren tıbbi raporun birbiri ile önemli bir çelişki arzetmediği ve olay tarihi itibariyle uygulanması gereken “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ne uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla beraber, raporların davalı tarafın illiyet bağı konusundaki itirazlarını karşılamamaması nedeniyle hükme esas alınması doğru bulunmamıştır.
Bu durumda, önceki rapor alınan yerden alınacak ek rapor veya yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da dikkate alınarak, bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden, davacıda bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, yine kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” esas alınarak, davacıdaki yaralanma ile kaza arasındaki illiyet bağı ve kazaya bağlı olarak meydana gelen kalıcı maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre aktüer bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekir.
Bunun yanında;
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından bu gibi taşımalarda, TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosya kapsamından ve ceza dosyasındaki ifadelerden, davacının dava dışı araç sürücüsü ile arkadaş oldukları, olay günü gezmeye gittikleri ve birlikte bira içtikleri, dönüşte olayın meydana geldiği anlaşılmakla, olayda hatır indirimi yönündeki itirazın değerlendirilmesi gerekirken, bu yönde kanıta rastlanmadığı gerekçesiyle reddi isabetsiz bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinaf istemine konu İtiraz Hakem Heyeti kararın HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonu’na gönderilmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-6728 …nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2018