Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/986 E. 2023/1170 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/986
KARAR NO: 2023/1170
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2021
NUMARASI: 2019/976 Esas -2021/475 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde; 06.10.2019 tarihinde Sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile Sakarya istikametinden Bilecik istikametine seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek otobüs durağı icinde beklemekte olan yaya …,… ve …’a aracının ön kısımlarıyla çarpması sonucu … ve …’ın vefat ettiğini, …’ın ağır şekilde yaralandığını, başvuruya rağmen davalı tarafından her hangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, 06.10.2019 tarihli trafik kazası sonucunda, …’ın vefat etmiş olması sebebiyle eşi … için 200.000,00-TL, kızı … için 150.000,00-TL, …’ın vefat etmiş olması sebebiyle babası … için 200.000,00-TL, kardeşi … için 100.000,00-TL; …’ın ağır yaralanmış olması sebebiyle, kendisi için 200.000,00-TL, babası … için 100.000,00-TL olmak üzere toplam 950.000,00-TL manevi tazminat bedelinin; kaza yapan aracın çekici olup aracın işleteni … Ltd. Şti. tacir olduğundan temerrüt tarihi olan 22.11.2019 tarihinden işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın kaza tarihinde sigortalı olduğunu, poliçenin 1.000.000 TL teminat ile sınırlı olduğunu, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden sigortalı aracın kusurluluğuna ilişkin rapor alınması ve davacı …’ın sürekli maluliyetinin olup olmadığının Adli Tıp… İhtisas Dairesince tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “Ihtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında; 27/04/2019-27/04/2020 tarihleri arasında, sigortalı dava dışı şirkete ait çekicinin davalı sigorta nezdinde sigortalı olduğu, poliçede manevi tazminat klozunun bulunduğu, Ihtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında kombine tek limit 1.000.000,00 TL police limiti bulunduğu, manevi tazminat klozu içeren ve davalı sigorta şirketi’ne kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın tek taraflı olarak karıştığı trafik kazasında … ve …’in vefat ettiği, davacılardan …’in ise yaralandığı, dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’in kazada %100 oranında tam kusurlu olduğu, dosyadaki deliller, kazanın oluş şekli, kusur oranları, müteveffaların geride kalan eş, çocuk ve kardeşinin sosyal ve ekonomik durumları, davacı küçük …’in maluliyet oranı, paranın satın alma gücü, vs. ve yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bakiye sigorta limiti de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle, 1-Davanın kısmen kabulü ile 06/10/2019 tarihli trafik kazası sonucu …’ın vefatı nedeniyle davacı … lehine 150.000 TL, davacı … lehine 150.000 TL; 2-…’ın vefatı nedeniyle davacı … lehine 150.000 TL, davacı … lehine 50.000 TL; 3-Davacı …’ın yaralanması sebebiyle davacı … lehine 70.000 TL, davacı … lehine 150.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 720.000 TL manevi tazminatın 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin …’ın maluliyeti nedeniyle manevi tazminat miktarını belirlerken 11.11.2020 tarihli raporu esas aldığını ve bu rapora göre …’ın %54 oranında maluliyetinin olduğunu, daha sonra ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi tarafından taleple Adli Tıp Kurumu Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 01.04.2022 tarihli Adli Tıp Kurum Raporunda …’ın iyileşme gösterdiğini ve engellilik durumunun %0 olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple 11.11.2020 tarihli raporun hükme esas alınamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacılar vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde; davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatların miktarı itibariyle az olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, ölümlü ve yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanununa göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak bir kişinin cismani zarara uğraması sonucu onun (ana, baba, karı, koca, çocuk gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. HGK’nun 26.04.1995 gün ve E: 1995/11-122 K:1995/430 sayılı kararı bu doğrultudadır)( Bkz. Yargıtay 4. HD’nin 2019/2499 Esas, 2020/5383 Karar sayılı ilamı) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Kazanın meydana geldiği tarih (-06/10/2019-) yaralanan davacı … ve vefat edenlerin yaşı, tarafların kusur durumu (-trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücünün % 100 kusurlu olması-) davacının yaralanmasının niteliği, davacının kazaya bağlı yaralanmasının dosya kapsamında sabit olması ve manevi tazminatın amacı ve niteliği göz önüne alındığında maluliyet durumunun tam olarak tespit edileceği zamanın beklenmesinin gerekmemesi, trafik kazasında davacı …’ın yaralanmış ve davacıların birden fazla yakınını kaybetmiş olmaları, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç olması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminatlardan davacı …’ın yaralanması nedeniyle yaralanan davacı yararına ve …’ın yaralanması nedeniyle davacı … yararına hükmedilen manevi tazminatın az olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi, davacılar vekilinin istinaf isteminin ise kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, tespit edilen eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince davacı …’ın yaralanması nedeniyle davacı … yararına 100.000,00-TL, yaralanan davacı … yararına 200.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi yönünde yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçe uyarınca, (1)Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca kabulüne, (a)İstinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,(b)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 49.183,2-TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusu sırasında alınan 12.116,00-TL ve 179,90-TL nin düşülmesi ile bakiye 36.887,3-TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,(c)İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalı tarafından yapılan diğer giderlerin taktiren kendi üzerinde bırakılmasına,(d)İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından, vekalet ücreti tayin ve taktirine yar olmadığına, (2)İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/976 esas, 2021/475 karar sayılı ve 02/06/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, (a)Davanın kısmen kabulü ile 06/10/2019 tarihli trafik kazası sonucu …’ın vefatı nedeniyle davacı … lehine 150.000,00- TL, davacı … lehine 150.000,00-TL; -…’ın vefatı nedeniyle davacı … lehine 150.000,00-TL, davacı … lehine 50.000,00-TL; -Davacı …’ın yaralanması sebebiyle davacı … lehine 100.000,00-TL, davacı … lehine 200.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 800.000,00-TL manevi tazminatın 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, (b)Alınması gereken 54.648-TL nisbi harçtan başlangıçta alınan 3.244,73 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 51.403,27-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, (c)Davacılar tarafından yapılan 3.295,33 TL dava açılış masrafı ve 1.950,25 TL yargılama masrafından ibaret toplam 5.254,58 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.424.88-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına, (d)Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesap edilen 106.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, (e)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesap edilen 23.500,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine, (f)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.000,42 TLsinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 319,58 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, (3)Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü uyarınca ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/07/2023