Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/960 E. 2023/913 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/960
KARAR NO: 2023/913
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2023 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/927 Esas
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava açan dilekçesinde; 24/09/2022 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı …’in sahip olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100,00-TL geçici işgöremezlik, 100,00-TL beden gücü kaybı zararı, (sürekli iş görmezlik-pasif ve aktif dönem) 100,00-TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 300,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden kaza tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere ) tahsiline, haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 24/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 13/03/2023 tarihli dilekçesiyle; telafisi güç ve imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla, sigorta şirketi dışında kalan diğer davalı …’in mal varlıkları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulması isteğinde bulunmuştur. Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi neticesinde ilk derece mahkemesince alının 21/03/2023 tarihli ara kararla; “ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden alacağın muaccel hale geldiğine ve borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlandığı, yahut kaçtığı ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair ciddi ve inandırıcı bir delil ortaya konulamadığı, yaklaşık ispat koşulunun da yerine getirilemediği” gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından; somut olayda ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşulları gerçekleşmesine rağmen, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ara kararın kaldırılması gerektiği belirtilerek, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava; trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İİK’nın 257.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” denmektedir. Dava konusu zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Davacı vekili tarafından ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş olup; alacağın kaza tarihinde muaccel hale geldiği, dava dosyası içeriğinden bulunan raporlara göre davacının kazaya bağlı olarak yaralandığı ve yine trafik kazası tespit tutanağına göre davalının kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğu göz önüne alındığında ve bu nedenlerle yaklaşık ispat koşulununda gerçekleştiği değerlendirildiğinde, ihtiyati haciz istemine ilişkin koşulların somut olayda gerçekleştiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin teminata bağlı olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu durumda davacı vekilinin istinaf başvurusunun, kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 21/03/2023 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince kaldırılması ve ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, (1)Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin 21/03/2023 tarihli ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun; kabulüne (HMK.m. 353/1-b/2) (a)Davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine, (b)İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, (2)İstinaf incelemesine konu İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/927 Esas sayılı dava dosyasından verilen 21/03/2023 tarihli ara kararın HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, (a)Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava dilekçesinde gösterilen dava değeri olan 300.300,00-TL’nin % 10’una isabet eden 30.030,00-TL nakdi veya süresiz banka teminat mektubu teminat olarak yatırıldığında, davalı …’in adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine harçlandırılmış dava değeri olarak gösterilen 300.300,00-TL ile sınırlı olmak kaydı ile ihtiyati haciz konulmasına, (b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 296,40-TL maktu ihtiyati haciz harcının aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen davalı …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına, (c)Kararın tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, (d)İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca ve kesin olarak oy birliği ile karar verildi.25/05/2023