Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/553 E. 2023/984 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/553
KARAR NO: 2023/984
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2022
NUMARASI: 2014/1943 Esas -2022/809 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın anneannesi … ve babaannesi … ile 09.03.2013 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksiyle Kadıköy’de seyir halinde iken davalı …’ın maliki olduğu davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan davalı …’ın sevk ve jidaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu müvekkillerinden … ile …’ın yaralandığını, olay yerine gelen polisin davalı …’ı kusurlu bulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları ve yapılacak diğer tedavi masrafları ile kaza yapan aracın kasko poliçesi olması halinde kasko sigorta şirketini davaya dahil etme ve maddi tazminat talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı … için şimdilik 10.230.850 TL maddi, 10.000 TL manevi olmak üzere toplamda 19.230.000 TL, anne … için 5.000,00 TL manevi, … için 2.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme (sigorta şirketi maddi tazminat ile sorumlu olup sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmemektedir.) davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ile … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, poliçede manevi tazminat yönünden de teminat olduğunu, davacıların SGK/’dan veya herhangi bir özel sigortadan yardım / destek alıp almadıklarının tespitini, bilirkişi tarafından kusur ve gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortası teminatları altında olduğunu, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davanın SGK’ya ihbarını istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dahili davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan …adolu Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kasko sigortası teminatları altında olduğunu, sürücü …’ın kusuru oranında ve ZMS (Trafik) Sigortası teminat limitini aşan tutarlardan sorumlu olduklarını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, temerrüde düşürülmediklerini belirterek, kendileri yönünden hüküm kurulmamasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Eldeki dava da, davacı …’ın SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri talep edilmektedir. Dosya kapsamında alınan 14/10/2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında davacıların SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 1.864,55-TL’dir. Her ne kadar davacı vekili tarafından davacı …’nın … Merkezinde almış olduğu tedavi giderleri de talep edilmiş ise de, 14/10/2019 tarihli akktüerya raporu ile … Enstitüsünün 15/07/2021 tarihli müzekkere cevabı dikkate alındığında davacı …’nın … Merkezinde almış olduğu tedavinin dava konusu kaza ile ilgisinin olmadığı, kaza sebebiyle almış olduğu bir tedavi olduğuna ilişkin dosyaya sunulmuş delilin olmadığı nazara alınarak bu yöndeki davacı taleplerine itibar edilememiş, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin (tedavi gideri talebi) kabulü ile, 1.864,55-TL tedavi gideri tazminatının davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/03/2013 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan 14/10/2019 tarihli aktüerya bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin ödendiği, iş bu davada tespit edilen tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olmadığı anlaşılmış, dahili davalı SGK yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan zarar ve görmüş olduğu tedavi süreci ve davacı …’ın yaşının küçük olması dikkate alınarak, davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; … için 10.000,00-TL, … için 4.000,00-TL, … için 1.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜNE; A-)Maddi tazminat talebi yönünden; 1-Davacının maddi tazminat talebinin (tedavi gideri talebi) kabulü ile, 1.864,55-TL tedavi gideri tazminatının davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/03/2013 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Dahili davalı SGK yönünden davanın REDDİNE, B-)Manevi tazminat talebi yönünden; 1-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; … için 10.000,00-TL, … için 4.000,00-TL, … için 1.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, -Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca takdir edilen 1.864,55-TL vekâlet ücretinin davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı …’a verilmesine, 2-Davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … (…) ve … lehine A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca takdir edilen 1.864,55-TL vekâlet ücretinin, davacı …’dan alınarak, davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … (…) ve …’a verilmesine, 3-Dahili davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı yönünden maddi tazminat davasının tamamı reddedilmiş olmakla, dahili davalı lehine A.A.Ü.T. 13/4 maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacı …’dan alınarak, dahili davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmesine, II)Manevi Tazminat davası yönünden; 1-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden, davacılar lehine A.A.Ü.T. 10. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine, 2-Davanın reddedilen kısmı üzerinden, davalılar … (…) ve … lehine A.A.Ü.T. 10. uyarınca takdir edilen 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davalılar … (…) ve …’a verilmesine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili ile davalılar … ile … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu, ilk derece mahkemesince taraf olmamasına rağmen sanki tarafmış gibi kabul edilip dahili davalı SGK lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalılar … ve … vekilinin istinaf sebepleri; hükme esas alınan kusur tespitlerinin hatalı olduğu, müvekkilinin olayda kusuru olmamasına rağmen %70 kusurlu olduğu gerekçesi ile aleyhlerine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, davacılardan … yönünden ve … yönünden davanın husumet yokluğundan veya istemin hukuka ve yasaya açıkça aykırı olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi uyarınca “Sağlık Hizmet Bedellerinin Ödenmesi” kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiği, bu nedenle davacı … açısından istenen maddi tazminat taleplerinin Sosyal Güverlik kurumu kapsamında kaldığından tümüyle reddi gerektiği, söz konusu tazminatlar nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulmasının da hatalı olduğu, gerek maddi tazminat ve gerekse manevi tazminat yönünden ihtiyari dava arkadaşı olmaları nedeniyle her bir müvekkili yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu hususta açık bir şekilde hüküm kurulmamasını doğru olmadığı, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” şeklindedir. TBK’nun 56/2. maddesinde, ağır bedensel zarara uğrayan kişinin yakınlarının uğradıkları zararlar düzenlenmiştir. Bu gibi kimselerin, yakınlarına duygusal bağları açısından, bir yakının bedensel bütünlüğünün ihlalinde, doğrudan doğruya kendi kişilik hakkı açısından saldırıya uğradığı ve bu nedenle manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir.Bir kimsenin cismani zarara maruz kalması durumunda onun (ana, baba, eşler, kardeş, nişanlı gibi) yakınlarından birinin aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa, onlar da manevi tazminat talep edebilirler. Çünkü bu durumda onların zararları ile haksız eylem arasında illiyet bağı vardır ve zararlarının niteliği itibariyle onların da ihlal edilen normun (56. maddenin) koruma alanı içinde bulunduklarının ve hukuka aykırılık bağının gerçekleştiğinin ve manevi tazminat talep edebileceklerinin kabulü gerekir. Somut olayda, dosya kapsamında bulunan raporlara göre; davacılar … ile …’ın geçirdikleri kaza sonucu yaralandıkları, kaza sırasında araçta diğer davacılarla birlikte yolcu olarak bulunan davacı …’ün davacı …’ın anneannesi olduğu ve olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56/2. maddesi uyarınca torununun yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davaya konu olayın anneanne de manevi zarar doğuracağı açıktır. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacılar …’da meydana gelen yaralanmanın niteliği, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, dikkate alındığında, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun olup, az veya fazla bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvuruları yerinde bulunmamıştır. Davacı vekilinin diğer istinaf itirazları yönünden; 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı KTK’nun 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı yasanın 59.madde maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”; Kanun’un geçici 1. maddesinde de “Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. Maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …’nın yükümlülüklerinin sona ereceği” düzenlemesine yer verilmiştir. 6111 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi 25.02.2011 olup bu tarihten önce açılmış davalarda, SGK Başkanlığı yasal değişiklikler nedeniyle davada hasım haline geldiğinden davaya dahil edilmesi gerekmekte ise de; hukuk sistemimizde bu gibi istisnai haller dışında dahili dava müessesesi olmadığından, anılan Kanun’un yürürlük tarihinden sonra açılan davalarda, dava açılırken hasım gösterilmeyen SGK Başkanlığı’nın sonradan davaya dahil edilmesi, usul hükümlerine aykırı olduğu gibi kurum hakkında hüküm kurulması da hukuken mümkün değildir. Taraf sıfatı, 6100 sayılı HMK’nun 114.madde hükmü kapsamında dava şartı niteliğinde olup, mahkemece resen gözetilmesi gerekir.Somut olayda, görülmekte olan davanın yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra 20/05/2013 tarihinde SGK’na husumet yöneltilmeksizin açıldığı gözetildiğinde, usule aykırı biçimde SGK’nun davaya dahil edilerek hüküm tesis edilmesi ve davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile HMKnın 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davalılar … ve … vekilinin diğer istinaf itirazları yönünden; İlk derece mahkemesinin kararına göre: davacı … için davalılardan tahsiline karar verilen ve davalılar vekilinin istinaf başvurusuna konu maddi tazminat (tedavi gideri tazminatını) miktarı 1.864,55-TLdir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2.madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda ilk derece mahkemesince verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2022 yılı itibariyle kesinlik sınırı 8.000,00-TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda; davacı … yönünden davalılar vekilinin istinaf başvurusuna konu miktar 1.864,55-TL olduğuna göre, ilk derece mahkemesinin kararı davalılar vekili yönünden kesin olup, istinafı kabil değildir. HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının yukarıda açıklandığı üzere, kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %70 oranında davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı dava dışı taksi sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğuna ilişkin bilirkişi heyetinin 12/03/2018 tarihli rapor ve 21/12/2018 tarihli ek raporunun dosya kapsamına ve olayın oluş şekline, kaza tutanağındaki anlatımlara uygun olduğundan belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun olup, az veya fazla bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm istinaf itirazları ile davacılar vekilinin dahili davalı SGK ile ilgili itirazlar hariç diğer istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Başlıkta bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurususun maddi tazminat yönünden kesin hüküm nedeniyle HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN, manevi tazminat yönünden HMK’nın353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine iadesine, İADESİNE, -İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırılması gereken 1.058,80-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 296,55-TL harcın düşümü ile 762,25-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b/İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2022 gün ve 2014/1943 Esas – 2022/809 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, Davanın KISMEN KABULÜNE; a/Maddi tazminat talebi yönünden; Davacının maddi tazminat talebinin (tedavi gideri talebi) kabulü ile 1.864,55-TL tedavi gideri tazminatının davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/03/2013 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Dahili davalı SGK yönünden karar verilmesine yer olmadığına, b/Manevi tazminat talebi yönünden; Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; … için 10.000,00-TL, … için 4.000,00-TL, … için 1.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, c/Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.186,17-TL karar harcına karşılık dava açılırken peşin olarak alınan 93,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.093,12-TL harcın 117,38-TL’sinin dahili davalı SGK hariç tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, geri kalan 975,74-TL’sinin davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Hazineye irat kaydına, ç/Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi uyarınca takdir edilen 1.864,55-TL vekâlet ücretinin davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı …’a verilmesine, d/Davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … (…) ve … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca takdir edilen 1.864,55-TL vekâlet ücretinin, davacı … …’dan alınarak davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … (…) ve …’a verilmesine, e/Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davalılar … (…) ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, f/Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. uyarınca takdir edilen 1.500,00-TL vekâlet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davalılar … (…) ve …’a verilmesine, g/Davacılar tarafından yapılan; 5.535,65-TL(tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti) yargılama giderlerinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 3.529,97-TL ile 117,35‬ TL harç toplamı olan 3.647,32‬-TL yargılama giderinin taktiren dahili davalı SGK dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ğ/Davalılar … (…) ve … tarafından yapılan 900,00 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına isabet eden 326,09 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar … (…) ve …’a verilmesine, j/Bu dava kapsamında verilen ihtiyati tedbirlerin karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştiğinde kaldırılmasına, k/Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.07/06/2023