Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/498 E. 2023/387 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/498
KARAR NO: 2023/387
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2022
NUMARASI: 2018/695 Esas – 2022/1136 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın, davalı …’in sevk ve idaresindeyken, sürücüsünün kusurlu sevk ve idaresi neticesinde yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek, 5.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın … ve davalı … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu, kazaya bağlı olarak davacının; daimi maluliyeti oluşmayacak, kaza tarihinden itibaren 9 ay içerisinde iyileşebilecek şekilde yaralandığı gerekçesiyle;(1)Davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 13.232,70 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 19/07/2018 tarihinden itibaren sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olarak, davalı …’den kaza tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(2)Davacının tedavi giderlerine yönelik tazminat talebinin reddine,(3)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından; “davacı müvekkilinin 05.07.2017 günü İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi önündeki eski … Caddesi No…. sayılı yerde ikamet ettiği evine giderken, davalı …’in hızlı ve kontrolsüz bir şekilde kullandığı kullandığı … sayılı araçla, müvekkiline hızlı bir şekilde çarptığı, bu çarpma neticesinde müvekkilinin sol kulağında ve başının sol tarafında şiddetli kanama, bilinç kaybı oluştuğu, Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan Adli Tıp Kurumu Bakırköy Şube Müdürlüğü’nün 10.06.2020 gün ve 2020/6600 sayılı raporları ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 04.07.2022 – 10013 sayılı raporunda; BBT de sol parietal alanda epidural/subdural hematom ve frontalde yaygın SAK görünümü olduğu, sol temprolalde subdural hematom görüldüğü, … 07.07.2017 de solda fasial paralizi gelişen hastanın KBB ye danışılarak tedaviye başlandığı, 10.07.2017 tarihinde FTR bölümüne danışılarak yüz egzersizleri ve 3 hafta sonra poliklinik önerildiği, fasial paralizinde ilerleme olduğu için steroid dozu arttırıldığı, 12.07.2017 tarihinde KBB bölümüne danışılarak streoid tedavisi azaltıldığı, 20.07.2017 tarihinde steroid tedavisi sonlandırıldığı şeklindeki tedavi bilgilerinin değerlendirilmesi neticesinde, kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, yönünde rapor düzenlendiği, tazminat davasının görüldüğü iş bu dava dosyasında düzenlenen 29.04.2020 tarihli raporda; … ve … oğlu 27.03.1992 doğumlu …’in 05.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınırlandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık kurul Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla kişinin tüm vücut engellilik oranın % 0 (yüzde sıfır) olduğu, iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş açıklandığı, uzman bilirkişi raporu ile kazanın gerçekleşmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, müvekkilinin açıklanan yaralanmasına ve trafik kazasının gerçekleşmesinde kusursuz olmasına göre taktir ve tayin edilen manevi tazminatın düşük olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu ile Adli Tıp Kurumu Bakırköy Şube Müdürlüğü’nün raporları ve Bağcılar Devlet Hastanesi’nde ki tedavi evraklarından da anlaşılacağı üzere, davacı müvekkilinin kafasında meydana gelen ağır travma ve yaralanma sonucunda kafatasının sol tarafında ve kulak içindeki kemikte kırılma meydana geldiği, bu kafa travması sonucu beyin kanaması geçirdiği, ayrıca yüzündeki sol fasial sinirlerinde ağır zedelenme meydana gelmesi ile yüzünün sol kısmında yüz felci oluştuğu, Adli Tıp Kurumu Bakırköy Şube Müdürlüğü’nce yüzünde meydana gelen yüz felcinin 18 ayda iyileşebileceği belirtilmiş olmakla birlikte, davacı müvekkilinin ortalama iki yıldan daha uzun bir süre yüz felci sebebiyle yüz kaslarını çalıştıramadığı, mimiklerini kontrol edemediği, hepsinden de önemlisi yüzünde asimetrik bir durum meydana geldiği ve kişinin kimliği yüzü olması hasebiyle yüzündeki asimetrik bozukluk sebebiyle henüz 25 yaşında genç bir avukat olan müvekkilinin büyük bir ruhsal çöküntü yaşadığı, her ne kadar Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 29.04.2022 gün -5652 karar sayılı raporunda tüm vücut engellilik durumunun % 0 (yüzde sıfır) olduğu belirtilmiş ise de, (3) sayılı bendinde Kranial Sinirler: bölümünde solda fasial minimal çekilme (dikkatli bakıldığında fark ediliyor) denildiği, nitekim; avukatlık mesleğini icra eden müvekkilinin solda minimal olduğu belirtilen ancak günlük yaşantısında yüz mimiklerinde etkili olan bu fasial çekilme nedeniyle sosyal hayatında olumsuzluklar yaşadığı gibi iş hayatında da olumsuzluklar yaşadığı, müvekkilleri ile yapmış olduğu görüşmelerinde ve bulunduğu iş toplantılarında ve gerekse duruşmalarda mesleki faaliyetlerinin icrasında dikkat bozukluğu, konuya odaklanma ve iletişiminde menfilikler oluştuğu, konuşmasını yarıda kesmek zorunda kalarak kendini ifade etmekte sorun yaşadığı, sebeplerle ilk derece mahkemesinin manevi tazminata ilişkin (3) sayılı hüküm bölümünün kaldırılarak müvekkilin çekmiş olduğu manevi acılarla mütenasip olan 50.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesi gerektiği” belirtilmek suretiyle, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava; trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosyada yapılan incelemede; 05/07/2017 kaza tarihinde davalı sürücü …’in; sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına sebep olduğu, trafik kazasının gerçekleşmesinde davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının; kaza tarihine göre yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı anlaşılan ATK 2.İhtisas Kurulu’nun (KBB uzmanı ve Nöroloji uzmanınında bulunduğu) 29/04/2020 tarihli raporunda belirtildiği üzere; daimi maluliyete uğramayacak, kaza tarihinden itibaren 9 ay içerisinde iyileşebilecek şekilde yaralandığı, anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu (-davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olması-) davacının yaralanmasının niteliği (-kaza tarihine göre uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olan 29/04/2020 tarihli ATK 2.İhtisas Kurulu’nun raporunda belirtildiği üzere davacının;daimi maluliyete uğramayacak, kaza tarihinden itibaren 9 ay içerisinde iyileşebilecek şekilde yaralanması-) davacının yaralanmasına bağlı olarak yaşam tecrübelerine göre duyduğu elem ve ızdırap, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat az olmuştur.Bu durumda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması (kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, kazadan sondaki yaşamanı etkisi, davacının yaralanmasına bağlı olarak yaşam tecrübelerine göre duyduğu elem ve ızdırap, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler gereğince) istinaf konusu edilmeyen hususlara dokunulmaksızın ve usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle davacı yararına 15.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi suretiyle HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü gereğince yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca;1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, (HMK.m.353/1-b/2)a/İstinaf eden davacıdan alınan karar ve ilam harcının, talebi alinde davacıya iadesine,b/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,c/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça yapılan diğer giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,2/Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/695 esas, 2022/1136 karar sayılı ve 28/11/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;3/Davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 13.232,70 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 19/07/2018 tarihinden itibaren sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olarak, davalı …’den kaza tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,4/Davacının tedavi giderlerine yönelik tazminat talebinin reddine,5/Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, 6/Davalı … A.ş. Yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, a/Alınması gerekli 1.928,58-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 187,86 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.740,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, b/Davacı tarafından yapılan 187,86 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 223,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c/Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.727,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.727,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, d/AAÜT gereğince, kabul edilen maddi tazminat bakımından hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılar … Sıgorta Şirketi ve …’den alınarak davacıya verilmesine e/AAÜT gereğince reddedilen maddi tazminat üzerinden hesap edilen 750,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Sıgorta Şirketine verilmesine, f/AAÜT gereğince reddedilen maddi tazminat üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine, g/AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine h/AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine, 7/Kalan gider avansının ilgilisine iadesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023