Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/455 E. 2023/1143 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/455
KARAR NO: 2023/1143
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2022
NUMARASI: 2021/429 Esas – 2022/590 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …’nin kızı, …’in annesi ve diğer müvekkillerinin kardeşi olan …’ın 08/06/2015 günü davalı … San ve Tic. Limited Şirketine ait davalı …’ın sevk ve iadesindeki … plakalı aracın tam kusuru ile çarpması ile meydana gelen kazada vefat ettiğini, destek …’in vefatı ile oğlu … ile annesi …’nin destekten yoksun kaldıklarını, ayrıca müvekkillerinin manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar … ve … için 50,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden, mümkün olmadığı takdirde davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı … A.Ş. yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak ve davalı … yönünden poliçe limiti aşan kısımdan sorumlu olmak üzere tüm davalılardan, davacı … için 30.000,00-TL davacı … için 50.000,00-TL ve diğer davacıların her biri için 15.000’er TL olmak üzere toplam 140.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan …, … ve … San ve Tic. Limited Şirketi’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında 21/02/2017 tarihli celsede, manevi tazminat talepleri yönünden davalı … ile yaptıkları sulh sözleşmesi nedeniyle feragat ettiklerini beyan etmiş, 17/05/2017 havale tarihli dilekçesi ile; davacı … yönünden maddi tazminat taleplerini 51.402,24-TL’ye çıkarttıklarını bildirmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça müteveffanın destekliğinin ispatlanması gerektiğini, davacı …’in 23 yaşında olduğunu, çocuklar için ancak 22 yaşına kadar destek olunacağını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, müteveffa …’ın yayalara kırmızı ışık yanmasına rağmen yola atlaması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, kusur oranının ve desteğin gelirinin tespit edilmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren ve ticari faiz isteminin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … San ve Tic Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; kaza tespit tutanağının aksine müvekkili Kadri’nin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazada vefat eden yaya …’in araçlara yeşil ışık yandığı halde yola atladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 03/06/2021 tarihli 2019/2380 Esas 2021/892 Karar sayılı ilamı ile; “…Dava konusu kaza nedeniyle Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2016/344 Esas 2017/499 Karar sayılı davada, davalı sürücünün tali kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın istinaf yolundan geçerek kesinleştiği gözönünde tutulduğunda, artık davalı sürücünün dava konusu kazada kusursuz olduğunun kabul edilemeyeceği, ceza yargılamasında belirlenen tali kusur oranına göre belirlenecek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde; ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 11/10/2021 tarihli rapora göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %15, müteveffa yaya …’ın %85 oranında kusurlu olduğu, 18/01/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre davacı anne …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 25.405,68-TL olduğu, olay tarihinde 24 yaşında olan ve yükseköğrenim gördüğüne dair belge bulunmayan davacı …’in destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep koşullarının bulunmadığı kanaatine varıldığı, davacı …’nin destek zararı 25.405,68-TL olarak belirlenmiş ise de davacı tarafcça 50,00-TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu ve bu tutarın bilirkişi raporuna itirazların reddedildiği son celsede arttırılmadığı, hesaplanan tazminatın ZMMS poliçe limitini aşmadığı için davacı … yönünden taleple bağlı kalınarak 50,00-TL üzerinden, davalı … dışındaki davalılardan, gerçek kişiler yönünden vefat tarihi olan 10/06/2015 tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 14/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı oğul … yönünden ise 24 yaşında olması ve eğitiminin devam etmemesi nedeniyle maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden de, davacı tarafça, yargılama sırasında ödeme aldığı için kimseden manevi tazminat talebi kalmadığı beyan edildiği için dava konusuz kalmakla esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesi ile;
“A)Manevi tazminat yönünden;1-Dava konusuz kalmakla esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B)Maddi tazminat yönünden;1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacı … yönünden açılan davanın REDDİNE,Davacı … yönünden açılan davanın kabulü ile 50 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalı … dışındaki davalılardan, gerçek kişiler yönünden 10/06/2015 tarihinden itibaren, davalı … yönünden 14/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiş, karara karşı davacı … vekili ve davalı … A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı … vekilinin istinaf nedenleri; ilk derece mahkemesince müvekkili … yönünden maddi tazminat miktarının artırılmasına rağmen dava dilekçesinde talep edilen miktar ile sınırlı olarak kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu hususuna ilişkindir. Davalı … A.Ş vekilinin istinaf nedenleri; müvekkili şirkete usulüne uygun başvuruda bulunulmadığı, kusur durumunun tespitine yönelik olarak İTÜ’den rapor alınmasına ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığı, tazminat hesaplamasının teknik faiz uygulanmak suretiyle yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı … vekili ve davalı … vekilinin istinaf nedenleri dikkate alınarak istinaf incelemesi sadece davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasına yönelik verilen kararla sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminata ilişkindir.(1) Davacı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde;Davacı vekilince, dava dilekçesi ile davacı … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği, yargılama aşamasında alınan 31/03/2017 tarihli aktüer ve kusur bilirkişilerinin ortak olarak hazırladığı rapora göre; destek …’in gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü ile PMF yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamaya göre davacı …’ın herhangi bir kusur indirimi yapılmaksızın destek zararının 51.247,85-TL (dava tarihine kadar işleyen 154.39-TL ile birlikte 51.402,24-TL) olduğunun bildirildiği, davacı vekilince sunulan 17/05/2017 havale tarihli dilekçe ile; davacı … yönünden maddi tazminat talebinin 51.402,24-TL’ye yükseltildiği ve 31/01/2018 tarihinde de eksik kalan harcın tamamlandığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı vekilince, aktüer bilirkişi … ve kusur bilirkişisi …tarafından hazırlanan 31/03/2017 tarihli bilirkişi raporuna, tazminat hesaplaması bakımından herhangi bir itirazda bulunulmadığı, sadece kusur yönünden bildirilen görüşe itiraz edildiği, bu hali ile söz konusu raporda tazminat hesaplamasında kullanılan veriler (PMF yaşam tablosunun uygulanması, işleyecek dönem bakımından 2017 yılı verilerinin esas alınması) yönünden davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu da göz önünde bulundurularak davacı … için kusur indirimi yapılmaksızın belirlenen 51.247,85-TL tazminattan davalı araç sürücüsü …’ın kusur oranına isabet eden (51.247,85x%15) 7.687,18-TL tazminatın davalılar … ve … San ve Tic Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş’den tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi göz ardı edilerek dava dilekçesinde istenilen bedel üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmesi isabetli değildir. Davacı … vekilinin istinaf talebi bu nedenle yerindedir. (2) Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; Dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/344 Esas sayılı yargılaması sırasında tespit edilen maddi vakıalar ve kazanın oluş şekli ile uyumlu, ayrıntılı, denetlenebilir nitelikte ve hüküm vermeye elverişli ATK Trafik İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 11/10/2021 tarihli kusur raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına, Dairece verilen kaldırma kararından evvel dosya kapsamına alınan aktüer bilirkişi raporuna taraf vekillerince itiraz edilmemiş olmasının, tazminat hesabında kullanılan veriler yönünden (PMF yaşam tablosu ve progresif rant yönteminin uygulanması) taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşturmasına göre davalı aleyhine verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairece tespit edilen eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü gereğince davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun (2) nolu bentte açıklanan hususlara göre HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarına ESASTAN REDDİNE, davacı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun (1) nolu bentte açıklanan hususlara göre KISMEN KABULÜNE, 2/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından yatırılması gereken 269,85-TL harçtan peşin yatırılan 179,90-TL harcın düşümü ile kalan 89,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4/İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,5/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2022 gün ve 2021/429 Esas – 2022/590 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, (a) Davacıların, manevi tazminat taleplerine ilişkin davalarının konusu kalmadığı anlaşılmakla esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, (b) Davacı …’in maddi tazminat talebine ilişkin davasının REDDİNE, (c) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 7.687,18-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … San ve Tic Ltd. Şti. yönünden 10/06/2015 tarihinden, davalı … A.Ş yönünden 14/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,(d) Alınması gereken karar ve ilam harcı 525,11-TL’den davacı tarafça yatırılan 175,56-TL peşin harç ve 308,00-TL tamamlama harcı ve olmak üzere toplam 483,56-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 41,55-TL harcın davalılar …, … San ve Tic Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,(e) Davacı tarafça yapılan iş bu dava için yatırılan 175,56-TL peşin harç ve 308,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 483,56-TL ‘nin davalılar …, … San ve Tic Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,(f) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 4.377,53-TL yargılama giderinin 2.188,76-TL’sinin … Sigorta dışındaki davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,(g) Davalı … ve Adanır … San ve Tic Ltd. Şti. tarafından yapılan 97,00-TL yargılama giderinden 48,50-TL’sinin davacılardan tahsili ile davalılar … ve … San ve Tic Ltd. Şti.’ne ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,(h) Maddi tazminat talebi yönünden; 1/Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 7.687,18-TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,2/ Davalılar …, … San ve Tic Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davacı … tarafından açılan dava yönünden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/3. maddesine göre belirlenen 7.687,18-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar …, … San ve Tic Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’ye ödenmesine, 3/ Davalılar …, … San ve Tic Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden davacı … tarafından açılan ve reddedilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/2. maddesine göre belirlenen 50,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalılar …, … San ve Tic Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’ye ödenmesine, (ı) Manevi tazminat yönünden taraf vekilleri leh ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, (i) Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kıllanılmayan kısmın tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda veHMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/07/2023