Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/439 E. 2023/299 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/439
KARAR NO: 2023/299
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2022
NUMARASI: 2022/9 Esas – 2022/787 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Araç Hasar Bedeli ve Değer Kaybı Bedelinin Tahsili
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dilekçesinde; dava dışı …’un malik ve işleteni olduğu davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı … plaka sayılı aracın 30/10/2017 tarihinde, temlik eden … San.Tic.Ltd.Şti.’ye ait … plakalı araca, sürücüsünün kusuru ile çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.700 TL hasar bedeli, 50 TL değer kaybı bedeli ve 250 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde temerrüt tarihi olan 24/12/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 08/01/2019 tarihli ıslah dilekçeyle; dava dilekçesinde talep ettikleri 4.700 TL hasar bedeli alacaklarını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslahı yolu ile 6.537,19 TL daha artırarak toplam 11.237,19 TL hasar tazminatı, 50 TL değer kaybı ve hasar ile değer kaybı tespiti için ödenen 250,00 TL ekspertiz ücretinin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; 2018/103 esas, 2019/343 karar sayılı ve 07/05/2019 tarihli kararla, davacının davasının kabulü ile 4.700,00 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedelinin 27/12/2017 tarihinden itibaren, 6.537,19 TL hasar bedelinin ise ıslah tarihi olan 08/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde alınan 2019/3518 esas, 2021/2068 karar sayılı ve 23/12/2021 günlü kararla “davalı tarafından gönderilen hasar dosyası içeriğinde, hasar bedeli olarak 24/01/2018 tarihinde 3.853-TL, 26/03/2018 tarihinde ise 264.47-TL ödeme yapıldığı göz önünde tutulduğunda, bu ödemelere ilişkin banka kayıtları ile ödeme dekontlarının getirtilerek temlik tarihine göre belirlenen tazminattan mahsup edilip edilemeyeceğinin tartışılmadan verilen kararın hatalı olduğu” gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü gereğince kaldırılmasına karar verilmiş, dairemizin özetlenen kararı gereğince ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; “TBK’nın 183 ve devamı maddelerindeki hükümler dikkate alındığında, temlik akdi yapılır yapılmaz, alacak temlik alana geçer ve artık borçlu alacağın temlikinin kendisine bildirilmesinden önce iyi niyetle yaptığı ödemeler dışında temellük alana ödeme yapmaksızın borcundan kurtulamaz. TBK’nın 186.maddesi ile aynı yasanın 187/2. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, temlik hususunun borçluya bildirilmesine rağmen borçlunun temlik alana değil de, temlik edene yapmış olduğu ödeme nedeniyle borcundan kurtulamayacağı, aynı sonucun, T.M.K’nun 2.maddesi gereği de kabul edilmesi gerektiği açıktır. Somut davada davalı tarafından temlik edene yapılan ödemeler alacağın temlik edildiğinin temlik alan davacı tarafından davalı borçluya bildirilmesinden sonra yapılmasına göre, davalı borçlu TBK 186 ve 187/2 maddeleri gereğince temlik edene yaptığı ödemeler bakımından temlik alana karşı borcundan kurtulamayacağından ödenen tutarın mahsubu mümkün olmamıştır. (Emsal için bkz.İst.BAM 8 HD 2019/966 2021/778) yeniden yapılan bilirkişi incelemesi ve getirtilen banka kayıtlarına göre davalı 24/01/2018 tarihinde 3.853,00 TL hasar ödemesini temlik eden … Gıda’ya, 26/03/2018 tarihinde 264 TL değer kaybı ödemesini ise davacı temlik alana ödemiş olmakla temlik edene ödenen hasar ödemesinin mahsubu mümkün olmamış, temlik alana ödenen 264 TL değer kaybı ödemesinin mahsubu yapılarak davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir” gerekçesiyle; a-davacının davasının kısmen kabulü ile 11.237,19-TL hasar bedeli ve 36,00 TL değer kaybı bedelinin 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından; müvekkil tarafından davacı tarafa 24.01.2018 tarihinde … Bankası Başakşehir Şubesi’nden 3.853 TL maddi hasar ödemesi, ayrıca 26.03.2018 tarihinde 264,47 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı, ödemelerden 3.853 TL nin 24.01.2018 tarihinde sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye, 264,47 TL nin ise davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yapıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince; temlik sözleşmesinin davalı müvekkiline tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra temlik alan yerine temlik edene yapılan ödemenin davalıyı borçtan kurtarmayacağı görüşünden hareketle, dava öncesi yapılan ödemelerin tazminattan düşülemeyeceğine karar verilmiş ise de, davacının alacağı temlik aldığını davalıya noter kanalıyla tebliğ ettirdiğini ispat etmemiş olması nedeniyle mahkemenin bu kabulünün hatalı olduğu, itiraz etmelerine rağmen fahiş tazminat miktarı belirleyen, hükme esas alınması mümkün olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, eksper raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği, alacağın temlik edilemeyecek alacaklardan olması nedeniyle temlik sözleşmesinin geçersizliğinin gözetilmediği, bilirkişinin hukuki kanaat bildirerek usul ve yasaya aykırı davrandığı, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılması gerektiği belirtilerek, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava; trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi ile birlikte, istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime olanak tanıyan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle ve dairemizin 2019/3518 esas, 2021/2068 karar sayılı ve 23/12/2021 günlü karar gerekleri tam olarak yerine getirilerek, isabetli bir biçimde gerekçesi de açıklanmak suretiyle davalının temlik sözleşmesinin kendisine tebliğinden sonra temlik edene yaptığı ödemeler nedeniyle TBK’nın 186 ve 187/2.maddeleri kapsamında borçtan kurtulamayacak olması gözetilerek karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 770,00-TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusu sırasında alınan 191,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 578,10-TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23/02/2023