Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/314 E. 2023/1079 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/314
KARAR NO: 2023/1079
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2022
NUMARASI: 2015/251 Esas – 2022/919 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;13.12.2013 tarihinde, davalıya ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı ticari aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı motorsiklete çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve malül kaldığını, dava dışı sürücünün alkollü olduğu için olay yerinden hemen uzaklaştığını bu nedenle olayla ilgili kaza tespit tutanağının tutulamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzcre şimdilik 500.00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden 13.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 12.04.2018 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 250.000-Tl olarak ıslah etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek üzere poliçe teminat limitinin sürekli sakatlık halinde kişi başı 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu akabinde kusur ve maluliyet tespiti için ATK raporu, tazminat hesaplaması için ise aktüer raporu alınması gerektiğini, somut olayda davacının kaza sırasında kask kullanıp kullanmamasının müterafik kusur indirimi teşkil edeceğini, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin ve yahut gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. Kusura ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunun seçenekli olduğu, seçeneklerin birinde kazalı …’ın %100 kusursuz olacağı belirtilirken diğer seçenekte %100 kusurlu olabileceği belirtilmiştir. Diğer bilirkişi heyet raporunda ise dava dışı sürücünün beyanlarına göre ATK raporunda seçenekli hesaplama yapılmışsa da, davacı sürücünün ışık ihlali yaparak kavşağa giriş yaptığının ileri sürülebileceğini ortaya koyabilecek bir trafik lambası bulunmadığı, bu açıdan davacı sürücünün beyanı ile kaza tespit tutanağındaki krokinin birbiriyle örtüştüğü, davacı kazalı …’ın kusursuz, dava dışı sürücü …’nin %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dava dışı sürücü …’inin %100 kusurlu olması halinde talep edilebilecek tazminat miktarı aktüerya bilirkişsi tarafından hesaplanmış, SGK tarafından davacı sürücüye yapılan 3.330,02-TL geçici iş göremezlik ödeneği yapılan hesaplamadan düşülerek karar vermek gerekmiştir. davacı tarafın davalı Sigorta şirketinden dava tarihinden önce talepte bulunmadığı, temerrüde düşülen tarihin davanın açıldığı 05.03.2015 tarihi olacağı, kazaya karışan araç ticari olduğuna ilişkin bir kayda rastlanmadığı için temerrüt faizinin yasal oranı üzerinden hesaplanarak dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulduğu” gerekçesiyle, Davanın kabulü ile, 17.751,65-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 232.248,35-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 250.000,00- TL tazminatın 05/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri: Davalı sigorta şirketi vekili; sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, SGK tarafından bağlanan peşin sermeye değerinin hesaplanan tazminattan düşülmediğini, davacının kaza tarihinde aktif çalışan olduğunu ve bu nedenle geçici iş göremezlik zararına uğradığını ispatlayamadığını, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin de tazminattan mahsubu gerektiğini, savunmalarına neden itibar edilmediğinin yerel mahkemece gerekçeli kararda açıklanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, her ne kadar ATK tarafından kırmızı ışık ihlali yapan taraf kabulüne göre seçenekli kusur raporu düzenlenmiş ise de, dosya kapsamında alınan ve hükme dayanak yapılan İTÜ 3 lü heyet tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun, olay yeri basit krokisi ile görgü ve tespit tutanağı değerlendirilerek hazırlanmış olmasına, iş bu raporun yine dosya kapsamında alınan 12.06.2016 tarihli trafik bilirkişi raporu ile uyumlu, somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun, taraf ve yargı denetimine açık ve hükme esas alınmaya elverişli olmasına; dosya kapsamına göre davacı kaza tarihinde 4a ‘lı çalışan olup, yerel mahkemece aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan geçici iş göremezlik zararından ( 21.081,67-TL) SGK tarafından ödenen 3.330,02-TL geçici iş göremezlik ödemesi düşülerek karar verilmiş olmasına; SGK tarafından davacıya iş kazası kolundan ise 42.435,97-TL PSD ödemesi yapılmış olup, eldeki dosyada alınan 21.06.2022 tarihli aktüer ek raporunda davacının kalıcı iş göremezlik (maluliyet) zararı 800.360,75-TL olarak hesaplandığından davacıya yapılan PSD ödemesi düşüldüğünde dahi davacının zararı poliçe limiti olan 250.000-TL’yi aştığından yerel mahkemece davacının maluliyet zararının, poliçe limiti olan 250.000-TL’den geçici iş göremezlik zararı mahsup edilerek belirlenmiş olmasında da herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe Uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 17.077,50-TL harçtan peşin yatırılan 4.270,00-TL harcın düşümü ile bakiye 12.807,50-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361 hükmü uyarınca tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/06/2023