Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/301 E. 2023/993 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/301
KARAR NO: 2023/993
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2019/566 Esas – 2022/632 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; ZMM sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın 03/10/2014 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında, vekil edenlerinin oğlu olan destek sürücü …’in hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 200,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte …ndan tahsiline karar verilmesini istemiş, 22/06/2022 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de; davacı … için olan maddi tazminata ilişkin istek miktarını 102.825,91-TL’ye, davacı … için olan maddi tazminata ilişkin istek miktarını da 165.174,09-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın talep konusu olay sebebiyle, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yaptığı başvuru neticesinde, Sigorta Tahkim Komisyonu’nca verilen 14/06/2017 tarih 2017E.19473-2017K.25916 sayılı kararla, davacıların başvurusunun reddine karar verildiğini, söz konusu bu kararın eldeki dava bakımından kesin hüküm teşkil ettiğini, ayrıca talep konusu kazanın 03/10/2014 tarihinde gerçekleştiğini, eldeki davanın da 03/11/2017 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, yasanın belirlediği 2 yıllık zaman aşımı süresinin de geçilmiş bulunduğunu, keza kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, kaza tarihinde geçerli bir trafik sigorta poliçesi olup olmadığının araştırılıp belirlenmesi ve aracın trafik sigortalı olduğunun anlaşılması halinde, davalı vekil edeni kuruma husumet yöneltilemeyeceğinin gözetilmesini istediklerini ve esasen davacıların miras bırakanının sürücüsü olduğu araç ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasının oluşumunda tam kusurlu olması nedeniyle, davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplerinin teminat dışı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden gelen bilgilere göre, destek …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş.nezdinde ZMM sigortalı olduğunun anlaşıldığı, bu durumda, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14.maddesi uyarınca davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı görüşünden hareketle; davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; mahkemece verilen 10/12/2018 gün 2017/961E.-2018/1238K.sayılı bu ilama karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairece; Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 11/10/2018 gün … sayılı cevabi yazısı ekinde mevcut Trafik Sigortası Poliçe Bilgisinde … plaka sayılı aracın, 03/10/2014 ile 03/10/2015 tarihleri arasını kapsar biçimde … nolu ZMMS poliçesi uyarınca, … Sigorta A.Ş.nezdinde sigortalı bulunduğu şeklindeki bilgi ile yetinilerek, … Sigorta A.Ş.tarafından düzenlendiği belirtilen poliçenin onaylı bir örneği adı geçen sigorta şirketinden temin edilmeden, … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde sigortalı olup olmadığı ve eğer sigorta poliçesi var ise bu poliçenin kazanın meydana geldiği 03/10/2014 tarihinde hangi saatte düzenlendiği hususu üzerinde durulmadan, diğer bir ifade ile kaza tarihi ve saati itibariyle davalı …nın sorumluluğunun devam etmekte olup olmadığı değerlendirilmeden, yazılı biçim ve şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğuna işaret edilerek, ilk derece mahkemesince verilen kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında kaldırılmasına ve gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra, taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yeni bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderildiği görülmüştür. Dairenin 19/09/2019 gün 2019/2741 E.-2019/3463 K. sayılı kaldırma kararı doğrultusunda, araştırma yapıldıktan sonra mahkemece, … plaka sayılı araca ilişkin olarak, kaza tarihi ve saatini kapsar biçimde geçerli bir ZMM sigorta poliçesinin bulunmadığının belirlendiği, bu durumda davalı …na husumet yöneltilmesinin doğru olduğu ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yasal mevzuat dikkate alındığında davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkının bulunduğu görüşünden hareketle, 11/04/2022 günlü ek aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davacı … için 102.825,91-TL, davacı … için de 165.174,09-TL olmak üzere toplam 268.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 08/03/2017 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikta davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri; kesin hüküm ve zaman aşımı itirazları üzerinde mahkemece durulmadığı, ayrıca sürücü desteğin kendi kusuruyla meydana gelen bir kazada hayatını kaybetmiş olması nedeniyle, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri halde, mahkemece talep hakları bulunduğuna ilişkin değerlendirmenin isabetsiz olduğu, kabule göre de tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulaması ile yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının hatalı olduğu ve faiz başlangıcına ilişkin belirlemenin de doğru biçimde yapılmadığına yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış, destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, görülmekte olan dava yönünde kesin hüküm oluşturacağı iddia edilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi’nin 14/06/2017 tarihli … sayılı kararının, dairemizin inceleme ve değerlendirmesine göre görülmekte olan dava yönünden kesin hüküm oluşturmamasına, meydana gelen kazada davacıların desteğinin ölmüş olması nedeniyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85. ve 66. madde hükümlerine göre ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup 03/10/2014 kaza tarihi ve eldeki dava tarihi göz önüne alındığında, KTK’nın 109 ve 5237 sayılı TCK’nın 85. ve 66. madde hükümlerine göre ceza zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına, güncel yargısal içtihatlar gereğince TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre tazminat hesaplaması yapılmış olmasına ve bu yönde ki dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikteki raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve eldeki dava açılmadan önce davalı kuruma yazılı biçimde başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun 23/02/2017 tarihinde muhatabına ulaştığı anlaşıldığından mahkemece temerrüd halinin 08/03/2017 tarihinde oluşacağı yönündeki kabul şeklinin de doğru olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 18.307,08-TL harçtan peşin yatırılan 4.577,00-TL harcın düşümü ile bakiye 13.730,08-TL istinaf ilam harcının istinaf eden bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.07/06/2023