Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/295 E. 2023/948 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/295
KARAR NO: 2023/948
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2022/275 Esas – 2022/626 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.10.2014 tarihinde, müvekkilinin sürücüsü ve maliki olduğu … plaka sayılı motosiklet ile davalı …’ın sürücüsü ve işleteni olduğu, davalı sigorta şirketine trafik ve kasko sigortalı … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, müvekkiline ait motosikletin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin omurgasında oluşan zedelenmeden dolayı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi beyin cerrahi bölümünde ameliyat olduğunu, sürekli iş göremezlik oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL maddi tazminat ve 100.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın kaza akabinde uygulanan tedavi sonucunda tamamen iyileşmiş bulunduğunu, maluliyetten bahsedilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMM poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğunu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi ve bilahare de davacıdan geçici veya sürekli iş göremezlik halinin saptanması hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinin sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”..Dava konusu 24.10.2014 tarihli kazada davalı …’ın KTK’nın 84. maddesine aykırı araç kullandığı, nizami seyirdeki aracın şeridine tecavüz ettiğinden %100 kusurlu olduğu,Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararı uyarınca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmiş 23/06/2022 tarihli rapor aldırılmış, bu rapor denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için itibar edildiği, olayın meydana geliş şekli, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararı sonrası aldırılan maluliyete ilişkin rapor, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri bir arada değerlendirilmek suretiyle davacının uğradığı manevi zarar nedeniylr manevi tazminat talebinde haklı olduğu kanaatine varılmış olmakla davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle,1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 50.000,00-TL miktarındaki manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davacı vekili; hükmedilen manevi tazminatın çok düşük oluğunu, manevi tazminat için karşı taraf lehine red vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … vekili; davacı tarafın maluliyet oranına ilişkin istinaf başvurusu olmadığından müvekkili lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu , yerel mahkemece usuli kazanılmış hak gözardı edilerek karar verildiğini, kaldırma kararı sonrası İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporu kabul etmediklerini, yerel mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, yerel mahkemenin ceza dosyasında kusur raporu ile bağlı kalması ve ayrıca kusur raporu almadan karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ceza dosyasında alınan ve yerel mahkemece hükme dayanak yapılan kusur raporlarının hatalı olduğunu, davacının maluliyet durumunun somut gerçekle uyuşmadığını, davacının çalışmaya engel bir rahatsızlığı ve fiziksel engeli bulunmadığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; kaza tespit tutanağı ve kesinleşen ceza dosyasında alınan kusur raporunun birbiryle uyumlu olmasına, şerit tecavüzü nedeniyle kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına; Dairemizin 24/03/2022 tarih 2019/ 2435 Esas, 2022/ 418 Karar sayılı kaldırma kararına göre yerel mahkemece aldırılan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca 23.06.2022 tarihli raporda belirlenen maliyet oranı %31,2 olup, maluliyete ilişkin davacının öncesinde istinaf istemi bulunmadığından bu hususta davalı … lehine usuli kazanılmış hak doğduğu nazara alınarak, kaza tarihi (2014), davacının yaralanmasının niteliği ( usuli kazanılmış hak nedeniyle kaldırma öncesi belirlenen %27,2 maluliyet ve 9 aylık iyileşme süresi esas alınmak suretiyle), kusur durumu (davalının %100 kusuru), tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın satın alma gücü hep birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminatın az yada çok olmamasına; dava kısmen kabul- kısmen reddedildiğinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine red vekalet hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe Uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin yatırılan 87,70-TL harcın düşümü ile bakiye 99,20-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İstinaf eden davalı …’tan alınması gereken 3.415,50-TL harçtan peşin yatırılan 854,00-TL harcın düşümü ile bakiye 3.415,50-TL harcın davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına, 4/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2023