Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1634 E. 2023/1339 K. 08.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1634
KARAR NO: 2023/1339
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2023
NUMARASI: 2022/374 Esas – 2023/412 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, yapılan ön inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkillerinin 02.01.2017 tarihinde Hakim Özel Sevk ve idaresindeki davalı şirkete Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucunda yaralandığını ve sakat kaldığını, kazada müvekkillerinin bir kusuru bulunmadığını, kaza anında müvekkillerinin araçta yolcu konumunda olduklarını, müvekkillerinin kaza sonrasında tedavi gördüklerini belirterek, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasasının m.107 maddesi uyarınca toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davası sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; Davanın 14/04/2023 tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile; 1-Davacı … (…) için 8.750,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı … (…)’a VERİLMESİNE,2-Davacı … için 15.750,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye VERİLMESİNE, karar verilmiş, davalı vekili tarafından; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava; ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkindir.Dosyada yapılan incelemede;Davacıların davada ihtiyari dava arkadaşı oldukları, usul ekonomisi gereğince davalarının birlikte açıldığı ve yine bu nedenle yargılamasının birlikte yapılarak sonuçlandırıldığı, davacıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları davadaki parasal sınırların (ilk derece mahkemesinin kararının istinaf yasa yoluna başvuru parasal sınırlarını aşıp aşmadığının) her bir davacı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, açılmış olan davada ilk derece mahkemesince, davacı … için 8.750,00-TL, davacı … için 15.750,00-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatına hükmedildiği, davacıların bu hususta bir istinafı bulunmaması karşısında, davalı yönünden istinaf istemine konu dava değerinin; davacı … için 8.750,00-TL, davacı … için 15.750,00-TL olduğu anlaşılmıştır. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2.madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda ilk derece mahkemesince verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2023 yılı itibariyle kesinlik sınırı 17.830,00-TL’ye çıkartılmıştır. HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kesin ve bu nedenle istinafı kabil kararlardan olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca usulden reddine, 2/İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde HMK’nın 352. madde hükmü uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/09/202