Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1558 E. 2023/1463 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1558
KARAR NO: 2023/1463
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2019
NUMARASI: 2018/516 Esas – 2019/902 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin desteği …’un yolcu konumunda olduğu …’un sevk ve idaresindeki pat pat diye tabir edilen tescilsiz traktörde seyir halinde iken …’in sevk ve idaresindeki davalı şirkete trafik sigortalı … plakalı kamyonun arkadan çarpması sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin eş ve babası olan desteklerinin vefatı ile doğan zararlarının tazmini için davalı şirkete 30/03/2012 tarihinde başvuruda bulunduklarını ve akabinde İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/49 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, söz konusu davada müteselsil sorumluluğa ilişkin talepte bulunmamaları nedeni ile mahkemece davalıya sigortalı … plaka sayılı kamyon sürücüsünün kusuru oranında tazminata hükmedildiğini, oysa ki kazanın meydana gelmesinde kamyon sürücüsü ile pat pat sürücüsünün kusurlu olmaları nedeniyle davalı sigorta şirketinin müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince pat pat sürücüsünün kusurundan da sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile (belirsiz alacak) müvekkili eş … için 70.000,00-TL, müvekkili çocuk … için 15.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden/ davalı sigortaya başvuru tarihinden 8 gün sonraki tarihten / davalı sigorta şirketinin cevabi yazı tarihinden/ kısmi ödeme tarihinden / dava tarihinden itibaren itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu tazminat isteminin taraflar arasında görülen İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/49 Esas 2016/68 Karar sayılı ilamı ile hükme bağlandığını, davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile müvekkili şirkete sigortalı … plaka sayılı kamyon sürücüsü …’in %25, davacıların desteği …’un %25 ve pat pat sürücüsü …’un da %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini ve mahkemece aktüer bilirkişi raporunda %25 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılarak … için 27.894,62 TL, … için 8.353,40 TL tazminat ödenmesine karar verildiğini, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, kazaya karışan araçlar arasında müteselsil sorumluluk bulunmadığını, müteselsil sorumluluğun araç sürücüsü, işleteni ve sigortacısı arasında olduğunu, davacıların zararının kusur oranı nispetinde pat pat sürücüsü …’tan istenmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz isteminin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davaya konu kaza nedeniyle davacı tarafça yapılan başvuruya binaen davacı … için 23/05/2012 tarihinde 7.272,13-TL, davacı … için 24/05/2012 tarihinde 1.200,37-TL tazminat ödemesi yapıldığı, akabinde davacı tarafça davalı aleyhine İstanbul 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 esas sayılı dosyası ile destekten yoksunluk tazminatı talep edildiği, mahkemece davacı … için 27.894,62-TL, davacı … için 8.353,40-TL tazminat ödenmesine karar verildiği, mahkeme ilamının icra takibine konu edildiği ve davalı şirketin tasfiye halinde olması nedeniyle … tarafından 51.385,38-TL ödeme yapılarak icra takibinin kapatıldığı, eldeki davanın, kazaya karışan pat pat sürücüsü …’a yüklenen kusur oranında davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna dayanılarak açılması nedeniyle derdestlik itirazının yerinde olmadığı, her ne kadar davacı tarafça, desteğinin, meydana gelen kazada tescilsiz pat pat üzerinde yolcu olarak bulunmasından dolayı pat pat sürücüsü …’un kusuru oranında meydana gelen zarara davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsü ile birlikte sebebiyet verdiklerinden bahisle tazminat talep edilmiş ise de, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu ve İstanbul 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 esas sayılı dosyasında davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminata hükmedildiği, pat pat diye tabir edilen aracın tescilsiz bir araç olup sigortasının bulunmadığı, davalı sigorta şirketine sigortalı olmayan pat pat sürücüsünün kusurundan dolayı davalı sigorta şirketinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; birden fazla sorumlular birlikte bir zarara sebebiyet verdiklerinde, tüm zarardan her birinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hususuna ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir. Dosya kapsamına bir örneği celbedilen İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine, davaya konu kazaya karışan davalıya sigortalı … plaka sayılı kamyon sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu iddiası ile davacıların desteği …’un vefatı nedeniyle doğan destekten yoksun kalma tazminatının tahsilinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı … plaka sayılı kamyon sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde %25 oranında, davacıların desteğinin yolcusu olduğu pat pat diye tabir edilen araç sürücüsü …’un ise %50 ve davacıların desteği …’un ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, aktüer bilirkişi tarafından destek …’a atfedilen kusur oranı düşülmek suretiyle tazminat hesabı yapıldığı ve davacı tarafça kazaya karışan tescilsiz pat pat sürücüsü ve davalıya sigortalı kamyon sürücüsünün toplam kusuruna göre belirlenen tazminat miktarı esas alınarak tazminat miktarının artırıldığı, ancak mahkemece davalıya sigortalı kamyon sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile davacıların destek zararının %25’i oranında davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmakla birlikte mahkeme ilamında kesinleştirme şerhi bulunmadığından kararın kesinleşip kesinleşmediği tespit edilmemiştir. İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 Esas sayılı dosyasında verilen karar tebliğe çıkartılmakla birlikte kararda kesinleştirme şerhi bulunmadığından kararın kesinleştirme şerhi basılmamakla birlikte taraflara tebliğ edildiği, takibe konulduğu ve tazminatın ödenmesi ile icra takibinin kapatıldığı anlaşılmıştır. Dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının sorumluluğunu talep ettiği kazaya karışan …’un sevk ve idaresindeki pat pat diye tabir edilen tescilsiz araç yönünden davalı sigortanın sorumluluğu bulunmamasına göre yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK m. 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe Uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davacılardan ayrı ayrı alınması gereken 269,85’er-TL olmak üzere toplam (269,85×2) 539,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 495,30-TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361 hükmü uyarınca tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023