Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1461 E. 2023/1167 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1461
KARAR NO: 2023/1167
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2023 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2023/362 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla, vekil edenin içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plaka sayılı ticari taksinin çarpışması neticesinde meydana gelen 29/03/2020 günlü trafik kazasının müvekkilinin ağır bir biçimde yaralandığını, davalılardan … A.Ş’nin … plaka sayılı aracın işleteni, diğer davalı …’ın da aracın maliki ve davalı sigorta şirketinin de kazaya karışan her iki aracın ZMM sigortacısı bulunduğunu, eldeki dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine … plaka sayılı araç yönünden müvekkiline 500.000,00-TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, … plaka sayılı araç bakımından ise araç sürücüsünün kusuru olmadığı ileri sürülerek talebin karşılanmadığını, ancak kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu ve arabuluculuk başvurusundan da sonuç alınamadığını beyanla; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 5.000,00-TL’si sürekli iş göremezlik zararı, 1.000,00-TL’si geçici iş göremezlik zararı, 1.000,00-TL’si tedavi ve bakım gideri, 1.000,00-TL’si geçici bakıcı ve 100,00-TL’si de sürekli bakıcı gideri olmak üzere toplam 8.100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; dava dilekçesinde ayrıca, mal kaçırma ihtimaline binaen, davalı sigorta şirketi dışında kalan diğer davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını ve Borçlar Kanunu’nun 76.maddesi gereğince de geçici ödeme yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece davacı vekilinin geçici korumaya ilişkin bu talepleri değerlendirilerek verilen 17/04/2023 günlü ara kararla; ” … dava dilekçesi ekinde sunulan kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacı yolcu olarak araçta bulunuyor ise de, kolluk tarafından çevrede yapılan araştırma ve beyanlara göre kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın kırmızı ışık ihlali yaptığı gerekçesi ile kazanın meydana geldiğinin belirlendiği, kazaya karışan … plakalı araç ile ilgili herhangi bir tespit yapılmadığı, kamera kaydı veya sinyalizasyon haritası incelenmediği, bu durumda kazada kazaya karışan araçların kusur oranlarının yaklaşık olarak kaza tespit tutanağında belirlenmediği ve bu haliyle ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği ” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE ve ” Davacı vekili tarafından her ne kadar 6098 Sayılı TBK’nun 76. maddesi uyarınca geçici ödeme talebinde bulunulmuş ise de; Söz konusu Kanun hükmü uyarınca zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir hükmünün yer aldığı, bu hüküm dikkate alındığında dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacının çalıştığı ve gelirinin bulunduğu, davacının muhtaç olduğuna dair dilekçe ekinde herhangi bir belgede sunulmadığı ve ayrıca dava dilekçesi ekinde sunulan kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacı yolcu olarak araçta bulunuyor ise de, kolluk tarafından çevrede yapılan araştırma ve beyanlara göre kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın kırmızı ışık ihlali yaptığı gerekçesi ile kazanın meydana geldiğinin belirlendiği, kazaya karışan … plakalı araç ile ilgili herhangi bir tespit yapılmadığı, kamera kaydı veya sinyalizasyon haritası incelenmediği, bu durumda kazada kazaya karışan araçların kusur oranlarının yaklaşık olarak kaza tespit tutanağında belirlenmediği anlaşılmakla bu aşamada geçici ödeme kararı verilmesi şartları oluşmadığı…. ” gerekçesiyle de davacı vekilinin geçici ödeme talebinin REDDİNE karar verilmiştir. 17/04/2023 günlü ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; her iki talep bakımından da yasal tüm şartlar oluştuğu halde yazılı biçim ve şekilde istemlerin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir. 1-İlk derece mahkemesince verilen hangi kararlara karşı istinaf yasa yolun başvurulabileceği, HMK’nın 341-(1) maddesinde “İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları” olarak belirtilmiştir. Mahkemece 17/04/2023 günlü ara kararı ile, davacının geçici ödeme talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf isteğine konu bu ara karar, az yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, nihai karar niteliğinde olmadığından ve ayrıca, ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin de bulunmadığından, istinafa konu karar niteliğinde değildir. Bu nedenle, davacı … vekili tarafından açıklanan hususa ilişkin olarak yapılan istinaf başvurusunun HMK 341/1 ve 352. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin ihtiyati hacze ilişkin istinaf itirazına gelince; İİK’nın 257.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” denmektedir.Dava konusu zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Davacı vekili tarafından ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş olup; alacağın kaza tarihinde muaccel hale geldiği, dava dosyası içeriğinden bulunan raporlara göre davacının kazaya bağlı olarak yaralandığı ve yine trafik kazası tespit tutanağında, 16 SON 06 plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kırmızı ışık ihlali neticesinde meydana gelen trafik kazasında kusurlu olduğu, kazaya karışan ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’na ise herhangi bir kusur atfedilmediği, kazaya karışan her iki aracın da davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunduğu ve dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde davacı tarafa 500.000,00-TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğuna ilişkin yaklaşık ispat koşulunun mevcut durum itibariyle oluştuğundan söz edilemeyeceğine ve kazanın oluşumunda kusurlu olduğu (az veya çok) tespit edilen … plaka sayılı araç mevcut ise de, kazaya karışan her iki aracın ZMM sigortacısı bulunan davalı sigorta şirketi tarafından eldeki dava açılmadan davacı tarafa 500.000,00-TL maddi tazminat ödemesi yaptığı anlaşıldığına göre, mevcut delil durumu ile harçlandırılmış dava değeri gözetildiğinde; kazaya karışan araçların maliki ve sürücüleri olan davalıların taşınır , taşınmaz mal varlıkları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması davanın bulunduğu aşama itibariyle amaca uygunluk ve ölçüllülük ilkesine aykırı olacağından ilk derece mahkemesince yazılı biçim ve şekilde ihtiyati hacze ilişkin davacı taraf isteğinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediği gibi, değişen durum ve şarta göre her zaman mahkemece konuya ilişkin yeni bir karar verilmesinin de mümkün bulunması karşısında davacı vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin yatırılan 179,90-TL harcın düşümü ile bakiye 89,95-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/07/2023