Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1455 E. 2023/1640 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1455
KARAR NO: 2023/1640
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2023
NUMARASI: 2022/33 Esas – 2023/37 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/05/2016 tarihinde müvekkilinin, yolcu olarak bulunduğu davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, … plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını ve malül kaldığını, kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin hastane refakati ve bakım giderlerine karşılık olmak üzere 100,00-TL, kaza nedeniyle uğradığı cismani zarar ve beden gücü kaybı nedeniyle 900,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın ( belirsiz alacağın) temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 31/08/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 64.958,47-TL olarak artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: kaza nedeniyle müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine davacıya 10.02.2017 tarihinde 78,006.00-TL sakatlık tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkilinin bu ödeme ile sorumluluklarını yerine getirdiğini, sürekli maluliyet raporu alınmasından önce ortaya çıkan bakıcı giderlerine ilişkin müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”…Davacı dilekçesinde 1.000-TL’lik talebin 100-TL’sinin hastane refakati ve bakım giderleri için talep edildiği, bu hususta delil ibraz edilmediği, bilirkişi incelemesi yapılmadığı, ilk kararda bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmediği halde, davacı vekili tarafından istinafa gidilmediği; hastane refakati ve bakım giderleri için talep edilen 100-TL alacak kaleminin ıslah sırasında geçici ve sürekli iş görmezlik alacak kalemlerine mahsup edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle refakat-bakıcı giderleri alacak kalemi yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme, ödeme tarihindeki verilere göre davacının zararının altında kaldığı, kaldırma sonrası alınan aktüer raporunda kaldırma kararı öncesi alınan kök rapor tarihindeki verilere göre, güncellenmiş ödeme tutarının mahsubu sonrası davacının bakiye zararının 120.116,39-TL olarak hesaplanmış olup, taleple bağlı kalınarak ıslah ile artırılan tutar olan 64.958,47-TL’den refakat bakım gideri 100-TL düşüldükten sonra bakiye 64.858,47-TL üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği.” gerekçesiyle;Davanın kısmen kabulü ile, 64.858,47-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; Davalı vekili; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin dikkate alınarak maluliyet raporunun hazırlanmasının hatalı olduğunu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre hazırlanması gerektiğini, BAM kaldırma kararında 2016 verilerinin dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğinin belirtilmesine rağmen kaldırma kararı sonrasında alınan raporda buna uyulmadığını, hesaplamanın TRH ve %1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, tedavi gideri, tedavi boyunca bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik tazminatının ZMMS teminatı dışında olduğunu, bunların SGK’nın sorumluluğundaki tedavi gideri kapsamında olduğunu, kaldı ki davacının bakım giderine ihtiyacı olup olmadığı yönünde maluliyet raporunda bir değerlendirme bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve bakım gideri istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yerel mahkemece hükme esas alınan 10/10/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporuınun Dairemizin 16/12/2021 tarih ve 2019/1705 Esas, 2021/ 2026 Karar sayılı ilamındaki kaldırma nedenine uygun olarak, Yargıtay’ın güncel içtihatları doğrultusunda TRH 2010 bakiye yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine uygun olarak hazırlanmış olmasına; davalı tarafça 16.04.2018 tarihli maluliyet raporuna itiraz edilmemiş olmasına, Dairemizin kaldırma kararı sonrasında alınan 10/10/2022 tarihli aktüer raporunun davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça iş bu rapora itiraz edilmemiş olmasına, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen itiraz ve diğer hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesi halinde Dairemizce dikkate alınamayacak olmasına; Yargıtay içtihatlarına göre geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin ZMMS poliçesi teminatı kapsamında bulunmasına, kaldı ki davacı için bakım gideri hesabı yapılmamış ve bu hususta davacı lehine bir karar verilmemiş olmasına, neticede yerel mahkemece, ıslah dilekçesindeki talep dikkate alınarak usuli kazanılmış haklar gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalılardan alınması gereken 4.430,48 TL harçtan peşin yatırılan toplam 1.017,62-TL harcın düşümü ile bakiye 3.412,86- TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/10/2023