Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1440
KARAR NO: 2023/1193
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2017
NUMARASI: 2014/1529 Esas – 2017/241Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava açan dilekçesinde; 10.07.2014 kaza tarihinde, davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın, sürücüsünün kusurlu sevk ve idaresi sebebiyle, bisikletiyle yolu karşısına geçmekte olan …’ya çarpması neticesinde oluşan kazada, …’ın vefat ettiğini, davacılardan …’nın kazada yaşamını yitiren …’nın annesi, …’nın babası, … ve …’nın erkek kardeşi olduğunu, davacıların vefat edenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi olarak zarara uğradıklarını belirterek, maddi ve manevi zararlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Açılmış olan trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve manevi tazminat istemli davaya ilişkin ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 2014/1529 esas, 2017/241 karar sayılı ve 05/04/2017 tarihli kararla;1-Davacılar … ve … nın açtıkları maddi tazminata ilişkin davalarının reddine,2-Davacılar … için 49.939,94-TL nin, … için 54.743,58-TL maddi tazminatın davalı sigortadan 28.07.2014 tarihinden diğer davalı …’ten kaza tarihi olan 10.07.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp bu davacılara verilmesine, 3-Davacılardan baba … için 5.000.-TL anne … için 5.000.-TL kardeş … için 1.000.-TL ve kardeş … için 1.000.-TL manevi tazminatın davalılardan …’ten kaza tarihi olan 10.07.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından; hükmedilen manevi tazminatların miktarı itibariyle az olduğu belirtilerek, davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından ise; meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, davacıların murisinin tam kusurlu olduğu, sigorta şirketinin zarardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, maddi tazminat talebinin reddinin gerektiği, mahkemece 2 davacı yönünden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olmasına rağmen sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, kararın hatalı olduğu belirtilerek, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesini yapan dairemizce alınan 2017/1306 esas, 2018/1559 karar sayılı ve 20/12/2018 tarihli kararla; “davacılar vekilinin, hüküm altına alınan manevi tazminatların miktarı itibariyle az olduğu yönündeki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davalı … Sigorta AŞ nezdinde ZMM sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle, adı geçen davalı aleyhine açılan davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği, bu yönüyle ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğu ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu” gerekçesiyle, 1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 tarih ve 2014/1529 E., 2017/241 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, a-Alınması gerekli istinaf karar ve ilam harcı davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, b-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,c-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 tarih ve 2014/1529 E., 2017/241 K. sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin kabulüne, a-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A. Ş. tarafından yatırılan 1.992,66-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalı … Sigorta A. Ş.’ye iadesine, b-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,c-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,3-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 tarih ve 2014/1529 E., 2017/241 K. sayılı kararının kaldırılmasına, a-Davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine,b-Davacılar … ve … tarafından davalı … Sigorta A. Ş.’ye yönelik olarak açılan maddi tazminat davasının reddine, c-Davacılar … ve … tarafından davalı …’e karşı açılan maddi tazminat davasının kabulüne, davacı … için belirlenen 49.939,94-TL, davacı … için belirlenen 54.743,58-TL maddi tazmina davalı …’ten kaza tarihi olan 10/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak bu davacılara verilmesine, d-Davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacı baba … için takdir edilen 5.000,00-TL, davacı anne … için takdir edilen 5.000,00-TL, davacı kardeş … için takdir edilen 1.000,00-TL ve davacı kardeş … için takdir edilen 1.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ten kaza tarihi olan 10/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, e-Alınması gerekli 7.970,65-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan toplam 834,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.135,75-TL karar ve ilam harcının davalı …’ten alınarak Hazineye gelir kaydına, f-Davacı tarafından yapılan ve 863,90-TL dava açılış gideri, 692,00-TL yargılama sırasında yapılan giderler olmak üzere toplam 1.555,90-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 773,58-TL’sinin davalı …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına, g-Davacılar maddi ve manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden(davacı tarafından vekâlet ücretine yönelik istinaf talebi bulunmamakla ve davalı … hakkında hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan) 1.980,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine, h-Davalı … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.843,39-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine, ı-Davalı … Sigorta A. Ş., davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 6.371,19-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A. Ş.’ye verilmesine, 4-Tarafların kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde kendilerine iadesine, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere karar verilmiş, dairemizin az yukarıda yazılı 2017/1306 esas, 2018/1559 karar sayılı ve 20/1/2019 tarihli kararının davacı vekiline 28/01/2019, davalı … Sigorta A.Ş vekiline 24/01/2019, davalı …’e 31/01/2019 tarihinde tebliğ olunmasını müteakip yasal süresi içinde temyiz yasa yoluna başvurulmaması üzerine, 15/02/2019 tarihinde kesinleştiği, ilk derece mahkemesince düzenlenen tutanakla tespit edilmiştir. Davalılardan … vekili tarafından sunulan 08/05/2023 UYAP kayıt tarihli dilekçeyle; ilk derece mahkemesince icra olunan yargılamanın aşamalarında (gerekçeli kararın tebliği dahil) müvekkili davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadığı, tebligatların; okuma yazma bilmeyen müvekkilinin eşine ve eşinin imzası tahtında yapıldığı, böyle bir tebligatın geçersiz olduğu, zira müvekkilinin eşinin okuma yazma bilmediği gibi imza atmaya muktedirde olmadığı, kaldı ki imzaların müvekkilinin eşine ait de olmadığı, özetle ve öz olarak; yargılamanın tüm aşamalarında yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı, bu nedenle İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1529 esas, 2017/241 karar sayılı ve 05/04/2017 tarihli kararının kaldırılması ve müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle aleyhine açılmış olan davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine ilk derece mahkemesince alınan 12/05/2023 tarihli istinaf başvurusunun değerlendirilmesi kararıyla; “mahkemenin gerekçeli kararının davalı …’in … Sokağı, … Apartmanı … Kayapınar/Diyarbakır adresine gönderildiği, adreste muhatabın işte olduğundan tebligatın davalının eşi …’e tebliğ edildiği, aynı zamanda davacının istinaf dilekçesinin de davalının çarşıda olması nedeniyle eşi …’e tebliğ edildiği, adı geçen davalıya gönderilen tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edildiği” gerekçesiyle, kararının davalı …’in eşine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve mahkememiz hükmünün kesinleştiği anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, davalı … vekili tarafından, istinaf başvurusunun değerlendirilmesi kararına karşı; yargılamanın aşamalarında müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığı, yapılan tebligatlarında usulsüz olduğu belirtilerek, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Öncelikle belirtilmelidir ki, her ne kadar yukarıda özetlenen dairemizin kararını müteakip artık eldeki dosya kapsamında başvurulacak kanun yolu temyiz kanun yolu ise de, istinaf başvurusunda bulunan davalının avukatının, “yargılamanın aşamalarında müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığı, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği, ilk derece mahkemesinin kararından; tapuda işlem yapıldığı sırada taşınmaz üzerinde ihtiyati haciz şerhinin bulunduğunun bildirilmesi üzerine haberdar olunduğu” yönündeki beyan ve iddiası gereğince, davalı vekilinin başvurusunun, istinaf yasa yoluna başvuru mahiyetinde olduğu ve dairemizce inceleme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin, ilk derece mahkemesinin bu başvuru hakkındaki kararı ile birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; istinaf eden davalıya aşamalarda yapılan tebligatların (ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının tebliği dahil olmak üzere) geçerli olduğu ve bu nedenle istinaf eden vekilinin istinaf yasa yoluna başvurusunun yasal süresi içerisinde olmadığı yönündeki ilk derece mahkemesinin tespiti ve bu tespiti gereğince aldığı 12/05/2023 tarihli istinaf başvurusunun değerlendirilmesi kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince esastan reddine,2-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılması gereken 269,85-TL harçtan peşin yatırılan 179,90-TL harcın düşümü ile bakiye 89,95-TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/07/2023