Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1391 E. 2023/1166 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1391
KARAR NO: 2023/1166
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2023 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2023/291 Esas
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği ve arkadan çarpma şeklinde gerçekleşen 20/05/2022 günlü trafik kazasında, vekil edenine ait … plaka sayılı aracın hasarlandığını ve arabuluculuk işlemlerinden de sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 100,00-TL’si araç hasar bedeli, 100,00-TL’si değer kaybı zararı ve 100,00-TL’si de kazanç kaybı zararı ile bu zararların tahmini olarak belirlenmesi için yapılmak zorunda kalınan ekspertiz incelemeleri nedeniyle ödenen 590,00-TL, 354,00-TL ve 157,00-TL olmak üzere toplam 1.394,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen karar verilmesini istemiş ve dava dilekçesinde ayrıca …’e ait … plaka sayılı araç üzerine İİK’nın 257.madde hükmü uyarınca teminatsız bir biçimde ihtiyati haciz konulması talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati hacizle ilgili bu istemi değerlendirilerek verilen 29/03/2023 günlü ara kararla; “Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; somut olayda ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgeler alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir. İhtiyati haciz şartları oluşmadığı…” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; somut olayda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat şartları oluştuğu halde, hatalı değerlendirilme sonucunda, bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen, araç hasarı, araç değer kaybı zararı ve kazanç kaybı zararının tahsili isteğine ilişkindir. İİK’nın 257.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” denmektedir. Dava konusu zararın haksız eylemden kaynaklandığı ileri sürüldüğünden, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Davacı vekili ihtiyati haciz isteminde bulunmuş olup, alacakların kaza tarihinde muaccel hale geldiği ve dosyadaki belgelere göre davacıya ait aracın hasara uğradığı belirgin ise de; olaydan sonra düzenlenmiş bir trafik kaza tespit tutanağı mevcut bulunmadığı gibi, davalı taraf talep konusu kazanın davacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmediğini savunmaktadır. Bu durumda yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunu söylemek mümkün değildir. Kaldı ki; yaklaşık ispat koşulu yanında geçici hukuki koruma tedbirinin uygulanabilmesi için, tedbirin amaca ve ölçülülük prensibi ile taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine uygun olması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili tarafından, maddi hasarlı trafik kazasına dayanılarak araç değer kaybı, hasar bedeli ve kazanç kaybı yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak maddi tazminat davası açılmış olsa da, harçlandırılmış dava değerinin 1.394,00-TL olduğu ve bu miktarın ağırlıklı bölümünün de esasen yargılama gideri niteliği taşıyan ekspertiz ücretine ilişkin bulunduğu sabittir. Hal böyle olunca, dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi neticesinde çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde mevcut durum itibariyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ayrıca harçlandırılmış dava değeri gözetildiğinde, ihtiyati haciz isteğine konu alacak miktarı geçici hukuki korumalarının amacı, ölçülülük prensibi ile davalıların sıfat ve konumları göz önüne alındığında, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi değinilen amaç ve ilkelere de uygun bulunmasına göre; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde davanın bulunduğu aşama ve mevcut delil durumu gözetildiğinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin yatırılan 179,90-TL harcın düşümü ile bakiye 89,95-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/07/2023