Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1375 E. 2023/1176 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1375
KARAR NO: 2023/1176
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2023
NUMARASI: 2020/654 Esas – 2023/95 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Ölüm Sebebiyle Destekten Yoksun Kalma Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, yapılan ön inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacılar vekili dava açan dilekçesinde; müvekkillerinin oğlu …’ün 07.12.2013 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek, her bir müvekkili için fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 5.001,00-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının, davalının temerrütü tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; (1)Açılan davanın kabulüne, (2)Davacı … için 12.696,34 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davacı … için 17.303,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 30.000,00 TL maddi tazminatın (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 15/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından; ilk derece mahkemesinin kararının diğer yönlerden doğru olduğu, ancak müvekkillerinin ihtiyari dava arkadaşı olmaları nedeniyle her bir müvekkili yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, toplam tazminat miktarı üzerinden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, davalı vekili tarafından ise; davacıların desteğinin kazanın oluşumunda tek kusurlu olması nedeniyle davacıların taleplerinin teminat dışı olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava; trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir.Dosyada yapılan incelemede; Davacıların davada ihtiyari dava arkadaşı oldukları, usul ekonomisi gereğince davalarının birlikte açıldığı ve yine bu nedenle yargılamasının birlikte yapılarak sonuçlandırıldığı, davacıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları davadaki parasal sınırların (ilk derece mahkemesinin kararının istinaf yasa yoluna başvuru parasal sınırlarını aşıp aşmadığının) her bir davacı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, açılmış olan davada ilk derece mahkemesince, davacı … için 12.696,34-TL, davacı … için 17.303,66-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatına hükmedildiği, davacılar vekilinin yalnızca ücreti vekalet yönünden istinaf başvurusunda bulunduklarını belirtmesi karşısında, davacılar ve davalı yönünden istinaf istemine konu dava değerinin; davacı …n için 12.696,34-TL, davacı …için 17.303,66-TL olduğu anlaşılmıştır. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2.madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda ilk derece mahkemesince verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2023 yılı itibariyle kesinlik sınırı 17.830,00-TL’ye çıkartılmıştır. HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kesin ve bu nedenle istinafı kabil kararlardan olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik davacılar vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca ayrı ayrı usulden reddine, 2/İstinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacılara ve davalıya ayrı ayrı iadesine,3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/Davacılar ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde HMK’nın 352. madde hükmü uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/07/2023