Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1318
KARAR NO: 2023/1150
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2023
NUMARASI: 2017/319 Esas – 2023/279 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesi ile; 21.02.2015 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile geri geri gelirken müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobile çarpması ile oluşan kazada müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin tedavi sürecinde işe gidememesi nedeni ile işini kaybettiğini, maddi olarak evinin geçimini sağlayamadığını, müvekkilinin anne ve babasının yardımı ile evinin geçimini sağladığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığı için dava şartı gerçekleşmediğini ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebi yönünden müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; kaza tespit tutanağındaki beyanları kabul etmediğini, … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken araçtan ses gelmesi üzerine flaşörlerini yakarak emniyet şeridine girmek için yavaşladığı esnada davacının sevk ve idaresindeki araç ile arkadan gelerek çarptığını, davacı ile araçtaki yolcuların alkollü olduklarını, kazaya davacı tarafın kusuru ile sebep olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava dosyasında mevcut uzlaştırma tutanağında, davacıya uzlaşmanın hukuki sonuçlarının hatırlatıldığı, davacının hiçbir maddi manevi talebi olmadığını ve uzlaşmayı kabul ettiğini beyan ettiği, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi uyarınca, uzlaşmanın sağlanması halinde tazminat davası açılamayacağı ve soruşturma kapsamında uzlaşmanın sağlanmamış olmasının özel kanunda yer alan bir dava şartı olduğu gerekçesi ile; “Davanın USULDEN REDDİNE” karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; uzlaşma teklif formundaki imzanın müvekkiline ait olmadığı, imza incelemesi yapılması gerektiği, müvekkilinin kazaya karışan … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğu, müvekkilinin yokluğunda düzenlenen ve sürücü olduğu belirtilen kaza tespit tutanağı ile söz konusu tutanağın esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmedikleri hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 253/17. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.” ve CMK’nın 253/19. maddesinde de “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükümleri yer almaktadır. Bu düzenlemelere göre; taraflar arasında uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekmektedir. Dosya kapsamından; davaya konu kazayla ilgili olarak Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2566 sayılı dosyasında yürütülen soruşturmada, davacının zararının giderimi ile uzlaşma sağlandığına ilişkin uzlaşma raporu veya uzlaşma tutanağı bulunmayıp, sadece davacıya adli kolluk birimi tarafından uzlaşma teklif edildiğine dair 02/04/2015 tarihli uzlaşma teklif formu bulunduğu, ceza soruşturmasının ise şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla sonuçlandığı anlaşılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, uzlaşmanın tamamlanması için uzlaşma teklif formunun dışında, ilam niteliğinde sayılan uzlaşma raporu veya belgesinin düzenlenmesi gerekmektedir. Somut olay bakımından, dosya içeriğinde tarafların uzlaştığına ilişkin onaylı uzlaşma raporu veya belgesi bulunmadığından uzlaşma ile ilgili prosedürün tamamlanmadığı ve CMK’nın 253/19. maddesinin uygulanma imkânının bulunmadığı anlaşılmıştır. (Bkz. Yargıtay 4. HD’nin 03/06/2021 tarihli ve 2021/2650-2440 E-K sayılı, 08/03/2021 tarihli 2020/3713 E – 2021/1048 K sayılı ilamları) Şu durumda, mahkemece işin esasına girilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetli değildir. Davacı vekilinin yerinde görülen istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1-a/4 gereğince kaldırılmasına, Dairece verilen kaldırma kararının neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer istinaf nedeninin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca,1/Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2023 tarih ve 2017/319 Esas 2023/279 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/4 madde hükümleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/07/2023