Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1202 E. 2023/1063 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1202
KARAR NO: 2023/1063
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2023
NUMARASI: 2023/19 Esas – 2023/234 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminatın Rücu kapsamında
Ödenmesini Müteakip Kusursuzluk İddiasına Dayalı Ödenen Bedelin İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava açan dilekçesinde; 01/08/2022 kaza tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı araç ile dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde trafik kazası gerçekleştiğini, bu kaza nedeniyle davalı …’nın kazaya karışan dava dışı …’na 25.708,00 TL sigorta tazminatı ödemesi yaptığını, davalı …’nın ödediği bu tazminatı müvekkiline rücu ederek müvekkilinden toplam 26.350,00 TL tahsilat yaptığını, müteakip Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017 / 48 değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla, kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, davalıya; kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinin kusursuz olduğu ve bu suretle rücuen tahsil edilen tazminatın iadesi gerektiği yönündeki 30.12.2019 tarihli ihtarnameye rağmen davalının tahsil ettiği bedeli ödemediğini belirterek, davalıya ödenen 26.350,00 TL’nin 30.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 2021/37 esas, 2021/685 karar sayılı ve 12/07/2021 tarihli kararla, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dairemizin 2021/1465 esas, 2021/1511 karar sayılı ve 07/10/2021 tarihli kararıyla, ilk derece mahkemesinin kararının; davada zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.Dairemizin bu kaldırma kararı gereğince ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde, trafik kazasının gerçekleşmesinde davacının tam kusurlu olduğu bu nedenle rücu kapsamında ödediği bedeli geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dairemizin 2022/2421 esas, 2022/1956 karar sayılı ve 19/12/2022 tarihli kararıyla, trafik kazasının gerçekleşmesinde taraf kusurlarının usulüne uygun tespit edilmediği belirtilerek, ilk derece mahkemesinin 2021/703 esas, 2022/500 karar sayılı ve 13/09/2022 tarihli kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş, dairemizin bu kararı gereğince ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; trafik kazasının gerçekleşmesinde davacı sürücünün tam kusurlu olduğu, bu nedenle rücu kapsamında ödediği bedeli talep edemeyeceği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, verilmiş olan karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; İstinaf incelemesi neticesinde kararın kaldırılmasını müteakip ilk derece mahkemesince istinaf karar gereklerinin yerine getirilmediği, istinaf incelemesinden sonra sunulan bilirkişi kurulu raporunun; dosyadaki tüm raporları ayrı ayrı irdelememesi, raporlar arasındaki çelişkinin neden kaynaklandığının belirtilmemiş olması ve ayrıntılı bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle hükmü esas alınacak mahiyette olmamasına rağmen, ilk derece mahkemesince hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, araçlar için öngörülen trafik kurallarının motosiklet dahil tüm araçlar için geçerli olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 54/3-a maddesinde açıkça araçların sağından veya banketlerden yararlanmak suretiyle geçmenin yasak olduğunun düzenlendiği, bu kurala göre araçların ancak solundan geçilebileceği, bunun tek istisnasının aracın sola dönüşünü işaretle belirttiği durumda sağındaki şeritten geçilebileceği olduğu, somut olayda tek şeritli yolda motosiklet sürücüsünün yola devam etmeden önce müvekkilinin sola dönüş manevrasını tamamlamasını beklemesi gerekirken bu hususa riayet etmediği ve müvekkilinin şeridine tecavüz ederek kazanın gerçekleşmesine sebep olduğu, trafik kazasının gerçekleşmemesi için müvekkilinin öngörmesi gereken bir durumun olmadığı, alacağı bir tedbirin de bulunmadığı, bu hususların bilirkişi raporunda değerlendirilmediği, ilk derece mahkemesinin bilirkişi raporuna karşı itirazları dikkate almadan, bu itirazları neden reddettiğini de belirtmeden ve gerekçesiz olarak davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir.Eldeki dava; trafik kazasından kaynaklanan tazminatın rücu kapsamında ödenmesini müteakip kazanın gerçekleşmesinde kusursuzluk iddiasına binaen ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ile birlikte, istinaf başvuru nedenlerinin de göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince delillerin tartışılıp değerlendirilmesiyle çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, dairemizin en son; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması yönündeki karar gereklerinin yerine getirilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılıp karar verilmiş olmasına, bilirkişi kurulu raporu içeriğinden diğer tüm raporlar ile trafik kazası tespit tutanağının gözetilerek sonuç kanaatin açıklanmış olduğunun belirtilmesi, hal böyle olunca da raporun taraf ve yargı denetimine açık olması karşısında ilk derece mahkemesince davacı vekilinin ek rapor düzenlenmesi isteminin reddine karar verilerek raporun hükme esas alınıp kazanın gerçekleşmesinde davacının tam kusurlu olduğu görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddine,2/İstinaf karar ve ilam harcı başvuru sırasında alındığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/06/2023