Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1152 E. 2023/1322 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1152
KARAR NO: 2023/1322
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2023
NUMARASI: 2022/878 Esas – 2023/127 Karar
DAVANIN KONUSU: Rücuan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 10/10/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın 03.07.2019/03.07.2020 tarihleri arasında müvekkili sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkiline sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile davalıya ait … plakalı aracın 14.05.2020 tarihinde karıştığı kazada, davalının aracının değer kaybı zararına uğradığından bahisle alacak talebinde bulunulduğunu, söz konusu kaza nedeniyle davalıya ait … plaka sayılı oluşan hasarın kasko sigortacısı … Sigorta Şirketi tarafından karşınlandığını ve … plaka sayılı araç sürücüsünün kazada kusurlu olması nedeniyle müvekkili sigorta şirketine rücu edildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS-Trafik Poliçesinin maddi araç başına asgari limiti olan 41,000.00-TL’nin 30.12.2020 tarihinde … Sigorta Şirketi’ne ödenmiş olduğunu, bu ödeme ile teminat limitinin tamamının ödenmiş olduğunu, davalının değer kaybı zararına ilişkin olarak İstanbul 6. İcra Dairesinin 2021/15861 esas sayılı dosyası ile müvekkili sigorta şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin icra tehdide altında 23.915,14-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek, müvekkili şirketin haksız olarak ödemek zorunda kaldığı 23.915,14-TL’nin, ödeme tarihi olan 16.09.2022 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın HMK’nın 25.maddesine uygun olarak dava dilekçesinde doğruyu söylemediğini, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacı tarafa 19/01/2021 tarihinde değer kaybı talebiyle müracaat edilmiş olduğunu, davacı taraf değer kaybını ödemediği için Sigorta Tahkim Komisyonu başkanlığında 2021.E. 27836 sayılı dosya ile dava açıldığını, davacı taraf yasal savunmalarını bu dosyada kullandığını, davacının 15.000.00 TL tutarında değer kaybı ödemesine hükmedildiğini, davacı Sigorta Tahkim Komisyonunda tüm savunma haklarını kullandığını, başvuruya cevap verdiğini, Sigorta Tahkim Komisyonunda davalı sigorta şirketi vekilinin, eldeki dosyada da davacı vekili olduğunu ve itiraz ederek dosyayı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine taşıdığını, itiraz Hakem Heyeti ekli kararıyla davacı sigorta şirketinin itirazını ret ettiğini ve hükmün kesinleştiğini, Sigorta Tahkim Komisyonunun 2021.E. 27836 sayılı dosyası eldeki dosya için kesin hüküm olduğunu, kesin hüküm nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının Sigorta Tahkim Komisyonu kararının infazına yönelik olduğunu, bu anlamda eldeki dosyada icra tehdidi ile yapılan bir ödeme bulunmadığını, davalı tarafın dilekçesinde poliçe limitlerinin aşılması nedeni ile icra dosyasına yaptığı ödemenin istirdatını talep ettiğini, davacı tarafın Sigorta Tahkim Komisyonunda yapmadığı bir savunmayı yeni dava açarak eldeki dosyada yapamayacağını, yargı sürecinin tamamlandığını ve kesin hüküm haline dönüştüğünü, kesin hüküm nedeni ile ödenen meblağın geri istenmesinin söz konusu olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmişti. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 08/09/2021 tarihli 2021/İHK-26933 sayılı karar iş bu dava açısından kesin hüküm mahiyetinde olup HMK’nın 114/1-i ve 115. maddeleri uyarınca, dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile; HMK 114/1-i ve 115. maddeleri uyarınca, dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS -Trafik Poliçesinin maddi araç başına asgari limiti olan 41,000.00-TL’nin 30.12.2020 tarihinde … Sigorta Şirketi’ne ödendiğini, bu ödeme ile teminat limitinin tamamı ödenmiş olduğundan, davalının değer kaybı zararına ilişkin olarak İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkili sigorta şirketi aleyhine başlattığı icra takibinin haksız olduğu, müvekkili sigorta şirketinin, icra tehdide altında 23.915,14-TL ödeme yapmak zorunda kaldığı, davalı tarafın icra takibine konu ettiği bedelin esasen daha önce kasko sigorta şirketine ödenmiş sorumlu olunmayan bir bedel olduğu ve sigorta hakem kararında bu hususa değinilmemiş ve bu hususta bir hüküm ve değerlendirme yapılmamış olduğundan adı geçen hakem kararının huzurdaki dava açısından kesin hüküm teşkil etmesinin mümkün olmadığı hususuna ilişkindir. Dava; Sigorta Tahkim Komisyonu kararı gereğince başlatılan icra takibinde (icra tehdidi altında) ödenen, sigorta limitini aşan 23.915,14-TL’nin istirdadı istemine ilişkindir. Tahkim kararlarının, genel mahkemelerde görülen davalar bakımından kesin hüküm niteliği taşıyıp taşımadığı ve taşımakta ise kesin hüküm neden ve şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun öncelikle incelenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi kesin hüküm, ilişkin olduğu konuda uyuşmazlığı ortadan kaldırır. Bu yüzdendir ki açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması bir yargılama koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmesini gerektirir.(HMK.m.303) Bu açıklama ışığında somut olaya dönüldüğünde; davalının, eldeki davanın açılmasından önce Sigortacılık Kanunu’nun kendisine tanıdığı seçimlik hakkını kullanarak, kendisi yönünden ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde, aracında oluşan değer kaybının tahsili için 12/02/2021 tarihinde başvuruda bulunduğu, hakem tarafından bilirkişi incelemesine karar verildiği, alınan raporda araçta oluşan değer kaybının 15.000,00-TL olarak tespit edildiği ve davalı (başvurucu)nın tespit edilen rakam üzerinden talebini yükselttiği, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından davalının talebinin kabul edildiği, 15.000-TL değer kaybının tazminine dair verilen 15/06/2021 tarih ve 2021/75800 Esas nolu karara karşı davacı sigorta şirketi tarafından İtiraz Hakem Heyetine itiraz edildiği, İtiraz Hakem Heyeti tarafından 08/09/2021 tarih ve 2021/İHK-26933 sayılı kararı ile kesin olmak üzere davacı sigorta şirketinin itirazının reddine karar verildiği, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyada Sigorta Tahkim Komisyonunun ilamının infaz edildiği, anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, görülmekte olan dava yönünde kesin hüküm oluşturacağı iddia edilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi’nin kararının, dairemizin inceleme ve değerlendirmesine göre; görülmekte olan limit aşımı nedeniyle icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadı davası yönünden kesin hüküm oluşturmamasına, davacı tarafından ileri sürülen poliçe limitinin aşıldığına dair iddianın tahkim komisyonuna verilen cevap dilekçesinde de ileri sürülmesine karşı bu konuda dosyaya herhangi bir delil ve ödeme belgesi sunulmamış olması, müteakip icra edilen yargılamada da ısrarla bu husus dile getirilmekle birlikte yine herhangi bir bilgi ve belge sunulmamış olması karşısında, bu iddisının ispatlanamamış olmasına göre, mahkemece davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü, kararın HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak bu husus yargılamayı gerektirmediğinden, yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Başlıkta bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine iadesine, b/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, c/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2023 gün ve 2022/878 Esas – 2023/127 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2 madde hükmü uyarınca kaldırılmasına, a/Davanın REDDİNE, b/Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu karar harcının peşin alınan 410,00-TL harçtan fazla yatırılan 140,15-TL harcın talep haline davacıya iadesine, c/Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, ç/Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine, d/Davalı tarafından yapılan 55,00-TL yargılama giderinin davcıdan tahsili ile davalıya verilmesine, e/7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00-TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, f/Kullanılmayan gider avansından arda kalanın 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/07/2023