Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1147 E. 2023/1313 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1147
KARAR NO: 2023/1313
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2022
NUMARASI: 2020/150 Esas – 2022/888 Karar
DAVANIN KONUSU: Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in 07.07.2011 günü sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken müvekkilinin kullandığı elektrikli bisiklete çarparak müvekkilin basit tıbbî müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin sol bacağı kırılmış olduğundan tedavi masraflarının BK 54. madde gereği tazmini gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.656,325 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … Oto Kira Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 23/06/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 31.297,26-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesini özetle; Dava konusu kazaya karıştığı iddiası edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 26.12.2010-2011 vadeli … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin söz konusu poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatından sorumluluğu zorunlu Trafik Sigortası hadlerinin üzerinde kalan hasarlarda 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın trafik poliçesi bulunmadığını ve müvekkili şirketin ihtiyati mali mesuliyet sigortacısı olarak ancak trafik poliçesi teminatlarını aşan hasarlarda sorumluluğu söz konusu olacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; olayda asli ve tek kusurlunun davacı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın 02/07/2011- 01/08/2011 tarihleri arasında dava dışı … isimli kişiye kiraya verildiğini, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” Dosyada mevcut bilirkişi raporunda kusur tayinin hem ceza dosyası hem de önceki tespitler bakımından aydınlatıcı olması, davalı sürücünün kusurlu olması ve davalı sigortanın sigortalının kusuru oranında ve teminat dahilindeki miktar itibariyle sorumlu olması ilkesi gereği davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, davalı … isimli şirketin işleten sıfatıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca sorumlu olduğu kanaatine varıldığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 1-Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre hesaplanan 28.947,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, faiz talep edilmediğinden bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına, 2-Manevi tazminat bakımından tarafların kusur durumu dikkate alınarak 1,500.00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili , davalı … vekili ve davalı … İnş Ltd Şti vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizin 20/02/2020 tarih ve 2018/791 esas 2020/261 karar sayılı ilamı ile; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş şirket nezdinde 26.12.2010-2011 tarihleri arasında … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatınında verildiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS hadlerinin üzerinde kalan zararda söz konusu olabileceği, aynı araca ilişkin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi bulunduğu belirtildiğinden sıralı sorumluluk gereği ZMMS poliçesi sınırları içerisinde kalan zarar nedeniyle bu davalının sorumlu tutulamayacağı, göz önünde tutulduğunda davalı tarafından düzenlenen İMMS poliçesinin içerisinde yer aldığı, kasko sigorta poliçesi ile kazaya karışan araca ait ZMMS poliçesinin eksiksiz olarak dosya içerisine getirtilerek bu davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği, bu haliyle bu davalının istinaf taleplerinin yerinde bulunduğu, Davalı … Tur. İnş Ltd Şti’nin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede ise; 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davalı … İnş. Ltd. Şti. vekili hukuken işleten olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya karışan aracın kiralama sözleşmesi ile dava dışı …’e kiralandığını belirterek buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmuştur. Mahkemece bu husus tartışılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece taraflar arasında uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı … İnş. Ltd. Şti. işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.” gerekçesi ile; davalılar … Sigorta Aş vekili ile … İnş. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, istinaf talebine konu İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2017 tarih ve 2015/3 E., 2017/909 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı yeniden esasa kaydedilen dava dosyasında mahkemece yapılan yargılama sonunda; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş şirket nezdinde 26.12.2010-2011 tarihleri arasında … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatınında verildiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS hadlerinin üzerinde kalan zararda söz konusu olabileceği, aynı araca ilişkin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi bulunduğu, davacının hesaplanan maddi zararının ZMMS poliçesi teminat sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından sıralı sorumluluk gereği ZMMS poliçesi sınırları içerisinde kalan zarar nedeniyle bu davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı … Sigorta AŞ’nin bu kapsamdaki savunmasının yerinde olduğu değerlendirilmiştir. İstinaf kaldırma kararında belirtildiği şekilde toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede kira sözleşmesi kaynaklı sadece … Organizasyon Limited Şirketi’ne ilişkin 1.888,00 TL’lik cari hesap kaydına rastlandığı ancak dayanak fatura gibi tevsik edici belge ibraz edilmediğinin tespit edildiği, bu kaydın dosyamızda iddia konusu olan … ile ilgisi olmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin 3.kişileri de bağlayacak şekilde aracın uzun süreli kiralama ile devredildiği hususunu ispat edemediği, işletenlik sıfatının devam ettiği, bu kapsamdaki savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Davacı tarafça, dava konusu kazadan dolayı dava ve ıslah dilekçesi ile toplam 31.297,26 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatları toplamının 28.947,26 TL olduğu, davacının bisiklet zararı ve tedavi gideri zararına ilişkin dosya kapsamında bir delil ve bilirkişi tespiti bulunmadığı, önceki kararda maddi tazminat talebinin 28.947,26 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu da anlaşılmakla ve ve değerlendirilmekle, davacının dava konusu kazadan dolayı talep edebileceği toplam maddi tazminat miktarının 28.947,26 TL olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafça, davalıların tamamından maddi tazminat talebinde bulunulmuştur. Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş şirket nezdinde 26.12.2010-2011 tarihleri arasında … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatınında verildiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS hadlerinin üzerinde kalan zararda söz konusu olabileceği, aynı araca ilişkin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi bulunduğu, davacının hesaplanan maddi zararının ZMMS poliçesi teminat sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından sıralı sorumluluk gereği ZMMS poliçesi sınırları içerisinde kalan zarar nedeniyle bu davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından bu davalı yönünden açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Diğer davalılar kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü … ve malik ve işleteni … Ltd. Şti.(eski ünvanı: … Ltd Şti.) yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tespitler kapsamında davacının tespit edilen 28.947,26 TL maddi zararından sorumlulardır. Bu sebeple bu davalılar yönünden maddi tazminat davasının 28.947,26 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, davacının yaşı, duymuş olduğu acı ve üzüntünün büyüklüğü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler ve önceki kararımızda manevi tazminat talebinin 1.500,00 TL üzerinden kısmen kabul edildiği, bu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğu da göz önünde tutularak, somut olayda 1.500,00 TL manevi tazminatın uygun olacağı değerlendirilmiştir.” gerekçesi ile;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASI BAKIMINDAN; Davacı tarafından, davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açılan davanın REDDİNE, Davacı tarafından davalılar … Ltd. Şti (Eski Ünvanı: … Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’e karşı açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, 28.947,26 TL maddi tazminatın bu davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI BAKIMINDAN; Davacı tarafından davalılar … Ltd. Şti (Eski Ünvanı: … Oto Kiralama Ltd. Şti.) ve …’e karşı açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, 1.500,00 TL manevi tazminatın bu davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, Fazlaya dair istemin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar … Limited Şirketi vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … Turizm Limited Şirketi vekilinin istinaf sebepleri; kazaya karışan aracın 02/07/2011- 01/08/2011 tarihleri arasında dava dışı … isimli kişiye kiraya verildiğini, kazaya karışan davalılardan … ile müvekkili şirket arasında hiçbir bağlantı bulunmadığı, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı, kusur, maluliyet ve hesap bilirkişisi raporlarının hatalı olduğu, ayrıca sigorta şirketleri nezdinde davanın reddine karar verilmiş olmasının da açıkça hukuka aykırı olduğu hususlarına ilişkindir.Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; önceki istinaf itirazlarını tekrarlayarak, olayda asli ve tek kusurlunun davacı olduğu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, kusur ve maluliyete ilişkin raporların hatalı olduğu, itirazların değerlendirilmediği, tanık beyanın dikkate alınmadığı, mahkeme kararının gerekçesinin yeterli olmadığı hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 07.07.2011 günü davalılardan …’in sevk ve idaresindeki davalı şirketin işleteni olduğu … plakalı araç ile Silivrikapı Caddesi üzerinde seyir halinde iken davacının kullandığı elektrikli bisiklete çarparak ATK 3. İhtisas Kurulunun 13/07/2016 tarihli raporunda tespit edildiği üzere %10.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak ve iyileşme süresi olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kusurlu olduğu iddiasıyla aracın kasko sigortacısı, sürücü ve işleten aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açtığı, anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte (istinaf başvuru nedenleri de göz önüne alınmak suretiyle) incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsü …’in %25 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılan bilirkişi raporundaki denetlenebilir tespitlerin dosyaya ve oluşa uygun olması karşısında söz konusu bu kusur raporunda belirlenen kusur oranları gözetilerek ve buna dayanan maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, kaldırma kararı doğrultusunda yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı … Turizm Limited Şirketinin işleten olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekili ile davalı … Turizm Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … vekili ile davalı … Turizm Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf eden davalılardan alınması gereken 1.977,39-TL harçtan peşin yatırılan 1.039,94-TL harcın düşümü ile 907,45-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/07/2023