Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2023/1072 E. 2023/1042 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1072
KARAR NO: 2023/1042
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2022
NUMARASI: 2021/107 Esas – 2022/212 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Görülmekte olan dava; 31/03/2018 tarihinde … plaka sayılı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde, davacının yaralanmasına bağlı olarak; 5.600,00-TL daimi maluliyet (sakatlık), 100,00-TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL sürekli bakıcı ve 100,00-TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 5.900,00 TL tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “görülmekte olan dava açılmadan önce davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde başvuruda bulunulduğu, başvuru neticesinde Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından karar verildiği ve söz konusu kararının eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu, bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesine göre aynı davanın daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından kesin olarak hükme bağlanmış olmasının davanın reddini gerektirdiği” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; Sigortacılık Kanunu’nda Hakem Heyeti kararlarının mahkeme kararları gibi kesin hüküm teşkil edeceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesinde ise hakemin vermiş olduğu kararların mahkeme kararları gibi ilam niteliğinde sayılmasına ve kesin hüküm oluşturmasına ilişkin bir hükme yer verilmediği, yerel mahkemenin söz konusu tahkim kararlarının kesin hüküm teşkil edeceği yönünde vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğu, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, usul ve yasaya aykırı olan kararın kaldırılması gerektiği, hususlarına ilişkindir. Dava; trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle daimi maluliyet (sakatlık), geçici iş göremezlik, sürekli bakıcı gideri ve geçici bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 05/01/2021-2021/İHK-509 sayılı kararının, eldeki dava için kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu kararının görülmekte olan dava için kesin hüküm niteliğinde bulunmadığı belirtilerek, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DOSYADA YAPILAN İNCELEMEDE; Görülmekte olan davadan önce davacı vekili tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine,18/08/2020 tarihli dilekçe ile ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak (HMK.m.107) 5.100,00-TL daimi maluliyet tazminatına hükmedilmesi istemiyle Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde başvuruda bulunulduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 14/10/2020-K-2020/81673 sayılı kararı ile başvurunun reddine Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği, Davacı vekilinin bu karara karşı itirazının ise İtiraz Hakem Heyeti’nin 05/01/2021-2021/İHK-509 sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, Müteakip davacı vekili tarafından daimi maluliyet (sakatlık), geçici iş göremezlik, sürekli bakıcı gideri ve geçici bakıcı gideri tazminatı eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tahkim kararlarının, genel mahkemelerde görülen davalar bakımından kesin hüküm niteliği taşıyıp taşımadığı ve taşımakta ise kesin hüküm neden ve şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir. Bilindiği gibi kesin hüküm, ilişkin olduğu konuda uyuşmazlığı ortadan kaldırır. Bu yüzdendir ki açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması bir yargılama koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmesini gerektirir.(HMK.m.303) Tarafları, dava konusu ve dava sebebi aynı olan kesinleşmiş karar, sonradan açılan dava için kesin hüküm teşkil eder. Gerek maddi, gerek şekli anlamda kesin hüküm dava şartlarından olmakla hâkim tarafından kendiliğinden gözetilir ve varlığı saptandığı takdirde kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın reddi gerekir.Açıklamalardan sonra somut olaya gelince; her ne kadar Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 05/01/2021-2021/İHK-509 sayılı kararının, daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı yönünden eldeki dava için kesin hüküm niteliğinde bulunduğu yönündeki ilk derece mahkemesinin belirlemesinde bir isabetsizlik yok ise de, davacının Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde ki başvurusunun, trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle daimi maluliyet (sakatlık) tazminatına ilişkin olup, geçici iş göremezlik, sürekli bakıcı gideri ve geçici bakıcı gideri tazminatına ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde başvurusunun ve talebinin olmadığı, bu nedenle de kesinleşmiş olan tahkim kararının; geçici iş göremezlik, sürekli bakıcı gideri ve geçici bakıcı gideri tazminatı yönünden eldeki dava için kesin hüküm oluşturmayacağı, hal böyle olunca da ilk derece mahkemesince yargılamaya devam edilerek, toplanan ve toplanacak delillere göre, davacının; geçici iş göremezlik, sürekli bakıcı gideri ve geçici bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve tahkim kararının eldeki davada talep edilen tüm zarar kalemleri için kesin hüküm oluşturacağı düşüncesiyle, davanın (tümden) usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Bu durumda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Açıklanan nedenlerle;1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a/4-6. maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 3/İstinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,4/Duruşma yapılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/06/2023