Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/986 E. 2022/1161 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/986
KARAR NO: 2022/1161
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2021
NUMARASI: 2021/299 Esas 2021/979 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; 05/03/2021 tarihinde, müvekkili …’nun kullandığı … plakalı araa karşı yönden gelen davalı … ‘ın sürücüsü, davalı …AŞ’nin işleteni olduğu … plakalı aracın çarpması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin bu süreçte iş ve güçten geri kaldığını, iş ve çalışma kaybına uğradığını, kazaya sebebiyet veren davalı …’ın 1.08 promil alkollü olduğunu, kazaya tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, davalılardan … A.Ş. davalı …ın kullandığı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının şimdilik saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası olarak şimdilik kazanç kaybı olarak 5.000-TL ve çalışma gücünün sürekli kaybı olarak 5.000-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL maddi ve 250.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( davalılardan … Sigorta A.Ş. poliçe miktarı ile sınırlı olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin araç kiralama faaliyetiyle iştigal etmekte olan sektörde tanınmış köklü bir firma olduğunu, … plakalı araç da araç kiralama faaliyetiyle iştigal eden müvekkili şirket tarafından uzun süreli olarak kiralanmış olup dava konusu kaza bakımından araç işleteninin müvekkili şirket olmadığını, … plakalı aracın, davaya konu kazanın meydana geldiği tarihte … San. ve Tic. A.Ş.’ye uzun süreli kiralandığını belirterek müvekk,ili şirket yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; 2918 Sayılı KTK.’ nun 97’inci maddesi ”Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, Davanın KTK 97′ inci madde şartları yerine getirilmemiş olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca TTK ya eklenen yeni hükümler kapsamında 01.01.2019 tarihinden itibaren TTK kapsamında yer alan tüm davalar kapsamında Arabuluculuk şartı getirildiğini, huzurdaki davanın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi kapsamında açılmış olduğunu, davanın TTK kapsamında ticaret mahkemesi sıfatıyla görüldüğünü,TTK kapsamında yer alan sigorta hukukundan kaynaklı hükümlerin uygulanması zorunluluğundan bahisle arabuluculuğun dava şartı olduğunu, davacı tarafından bu yönde bir başvuru bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 05/03/2021 tarihinde yaşanan kazanın müvekkilinin hız sınırını aşmayacak şekilde seyir halinde olduğunu herhangi bir hız aşımının yada hatalı sollama bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. Açılan davada davalı olarak araç işleteni ve araç şoförünün yanında ZMMS sigortacısı da gösterilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davanın 28/04/2021 tarihinde açıldığı, davacının ZMMS sigortacısı olan davalı … Sigorta bakımından arabulucuya başvurmaksızın dava açtığı, 6325 sayılı …’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olduğu halde davanın arabulucuya başvuru yapılmadan doğrudan açıldığı, anlaşıldığından davalı … Şirketi yönünden zorunlu dava şartı arabuluculuk koşulu yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Diğer davalı gerçek kişi … ve araç işleteni … San. Tic. A.Ş.’ye yöneltilen dava, ticari dava olmadığı, haksız fiile dayandığı ve dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk şartını ihtiva etmediğinden bu davalılar aleyhine açılan davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine, bu esas üzerinden yargılamaya devam edilmesine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, 1-Davalı … Sigorta açısından davanın dava şartı yokluğundan reddine, 2-Diğer davalılar … ve … San. ve Tic A.Ş şirketi açısından davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, bu esas üzerinden bu davalılar yönünden yargılamaya devam edilmesine, tefrik işlemlerinin davacı vekilince yapılmasına, karar verilmiş; davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacı vekili; davanın her iki tarafının da tacir olmadığını, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olup ticari dava olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur ve iş güçten kalma oranınınhenüz belli olmadığı aşamada tarafları dava açmadan önce arabuluculuğa zorlamanın hak arama özgürlüğüne aykırı olduğunu, kaldı ki davanın usulden reddi kararından sonra davalı … Sigorta Aş ile yapılan arabuluculuk görüşmesinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasında bağlı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu kaza 05/03/2021 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 28/04/2021 tarihinde açılmıştır. Davacı …, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını müştereken ve müteselsilen sürücü, işleten ve sigorta şirketinden talep etmektedir. Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve aleyhlerine açılan davalar birbirinden bağımsız olduğundan, dava şartlarının (-arabuluculuk vb-) her bir davalı açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. 7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasının 4.cümlesine göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk hükümlerinin uygulanabilmesi için taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava olması gerekir. TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda (-Türk Ticaret Kanunu’nda-) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Sigorta hukuku 6102 sayılı TTK’nın 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası aynı yasanın 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, zarar gören üçüncü kişi tarafından zarar verenin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı aleyhine açıtığı davalar TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava kapsamında kalmaktadır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; eldeki davanın 28/04/2021 tarihinde açıldığı, dosya kapsamından davacının; ZMMS sigortacısı olan davalı … Sigorta AŞ bakımından arabulucuya başvurmaksızın dava açtığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olduğu halde davanın arabulucuya başvuru yapılmadan doğrudan açılmış olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davalı … şirketi yönünden açılan dava hakkında, dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gerekli harç, istinaf başvurusu sırasında alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığınai3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.22/09/2022