Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2022/941 E. 2022/1335 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/941
KARAR NO: 2022/1335
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
NUMARASI: 2021/87 Esas – 2022/32 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların ZMM sigortacısı, sürücüsü ve maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın neden olduğu 20/06/2008 günlü trafik kazasında vekil edeni küçük …’ün ağır bir biçimde yaralanarak beyin fonksiyonlarını önemli bir ölçüde yitirdiğini ve bakıma muhtaç hale geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı … için tedavi ve hastane masraflarına karşılık 5.000,00-TL, bakıcı gideri zararına karşılık 5.000,00-TL, iş gücü zararına karşılı olarak 5.000,00-TL ve davacı baba … için de işinden ve gücünden kalmış olması ve ayrıca yapmış olduğu hastane ve masraflar nedeniyle 2.000,00-TL olmak üzere toplam 17.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrıca davacı küçük … için 90.000,00-TL, davacı anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 30.000,00-TL olmak üzere toplam 150.000,00-TL manevi tazminatın sigorta dışındaki davalılardan kaza tarihiden işletilecek reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 10/12/2016 ıslah dilekçesi ile de davacı … için olan beden gücü kaybına ilişkin olan istek miktarını 318.869,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklayarak davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla sorumluluğu yoluna gidilmesini istemiş ve 26/12/2018 günlü duruşma oturumunda da … bakımından talep edilen tedavi-hastane harcamaları için 5.000,00-TL, bakıcı gideri harcaması için 5.000,00-TL ve davacı baba … bakımından talep edilen hastane-yol masrafı için olan 2.000,00-TL’ye ilişkin taleplerinin atiye bıraktıklarını bildirmiştir. Davalı vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 12/06/2019 gün 2014/429 Esas-2019/753Karar sayılı ilama karşı davalı sigorta şirketi vekili ile davalı … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizce yapılan inceleme neticesinde; Görülmekte olan davanın davacılardan … adına velayeten annesi ve babası tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak açıldığı, ancak yargılama sırasında …’ün reşit hale geldiği, bu durumda …’ün davaya kendisinin veya kendisi adına verdiği vekaletname kapsamında vekil aracılığıyla davayı sürdürmesi gerektiği, ehliyet konusunun dava şartlarından olduğu ve hakim tarafından kendiliğinden gözetilmesi gerektiği, ancak mahkemece açıklanan bu gerekliliklere uyulmadığı, ne var ki dosya arasında mevcut ATK 3.Adli Tıp İhtisas Kuruluna ait 14/01/2015 günlü raporda, davacı …’ün kurulca yapılan 28/08/2013 günlü muayene bulgularına göre, kişide organik beyin sendromu geliştiği, algılarında ve dil becerilerinde zayıflık ve sorun tespit edildiğinin belirtildiği, bu durumda davacı …’ün TMK’nun 405.madde hükmü uyarınca kısıtlanıp kısıtlanmadığı, kısıtlanmış ise kendisine vasi tayin edilip edilmediği veya TMK’nun 335/2 ve 419/3 maddeleri kapsamında velayet altında bırakılıp bırakılmadığının araştırılması, adı geçen davacı hakkında verilmiş bir kısıtlama kararı bulunmuyor ise mevcut durumunun değerlendirilmesi amacıyla yetkili vesayet makamına ihbarının sağlanması, vesayet makamınca verilecek kararın beklenilmesi ve verilecek karar gereğince oluşacak duruma göre taraf teşkili konusunda gerekli işlemlerin yapılması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan ve resen gözetilmesi gereken dava şartı üzerinde hiç durulmadan işin esasına geçilerek davanın sonuçlandırılmış olması isabetsiz olduğuna işaret edilmek suretiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK m.353/1a-4 hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizce verilen 28/01/2021 gün 2019/4031Esas-2021/111Karar sayılı ilamından sonra ilk derece mahkemesinin 2021/87Esasına kaydedilen dosyanın devam eden yargılaması sırasında kaldırma kararında işaret edilen dava şartına ilişkin eksiklik giderildikten sonra, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı gözetilerek;Davanın KISMEN KABULÜNE; Maddi tazminat talebi yönünden; 1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 233.561,91 TL sürekli ve geçici iş görmezlik tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 20/06/2008 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 27/03/2009 olan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, -Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE, 2-Davacı tarafın tedavi masrafı yönünden 5.000,00 TL, bakıcı masrafı yönünden 5.000,00 TL ve hastane, yol masrafı ve diğer masraflar yönünden 2.000,00 TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini atiye terk etmesi nedeniyle bu tazminat talepleri yönünden HMK 123. Md gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, Manevi tazminat talebi yönünden; 3-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 12.500,00-TL davacı … için 12.500,00-TL manevi tazminatın 20/06/2008 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 4-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, davalı …, davalı … ve davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçe limitini gösterir miktarın, kararda açıkça yazılmamış olmasının hatalı olduğu ayrıca, vekil edeni davacı …’ün kazanın oluşumunda %60 oranında kusurlu olduğu yolunda görüş bildiren 29/11/2017 günlü ATK raporunun hükme esas alınmasının usulsüz bulunduğu ve bu rapora karşı itirazlarının değerlendirilmediği hususlarına ilişkindir. Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf nedenleri; vekil edeni sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limitinin 100.000,00-TL olduğu, dolayısıyla sorumluluğu sadece bu miktarla sınırlı tutulması gerekirken, karar yerinde açıkça sorumluluk miktarının yazılmamış olmasının isabetsiz bulunduğu ayrıca, sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olması nedeniyle hüküm altına alınan harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi, hükmün bu duruma göre düzenlenmesi gerekirken, herhangi bir ayrım yapılmaksızın diğer davalılarla birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesinin hatalı olduğu; Karayolları ZMM sigortası genel şartlarında 01/06/2015 tarihinde yapılan değişiklikte geçici iş göremezlik tazminatlarına ilişkin taleplerin, poliçe teminatı kapsamı dışında bırakılarak SGK’nın sorumluluğuna geçtiğinin göz ardı edildiği, kusurun hatalı belirlendiği ve yasal faiz yerine ticari faize hükmedilmesinin de doğru olmadığına yöneliktir. Davalılar … ve … vekillerinin istinaf nedenleri ise kazanın oluşumunda tüm kusur davacı yaya …’e ait olduğu halde vekil edeni araç sürücüsünün %40 oranında kusurlu olduğuna ilişkin belirleme ve değerlendirmenin isabetsiz olduğu, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının da bu nedenle fazla bulunduğu, ayrıca davacıda oluştuğu belirtilen arazların kaza neticesinde meydana gelip gelmediği hususunda yeterli inceleme yapılmadığı, bu husustaki itirazların üzerinde durulmadığı, uygulanması gereken faiz cinsinin yasal faiz olması gerekirken ticari faize hükmedilmesinin de yanılgı içerdiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen cismani zarara dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle dosyada mevcut diğer tüm kusur bilirkişi raporlarının gözetilmesi ve değerlendirilmesi neticesinde düzenlendiği anlaşılan ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nden temin edilen 29/11/2017 günlü heyet raporundaki kusura ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve rapordaki belirlemelerin olayla ilgili olarak İstanbul Anadolu 21. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülerek sonuçlanan ve 13/04/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılan 2008/801Esas-2012/628Karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosyadaki tespitlerle de örtüşmesi karşısında, 29/11/2017 günlü bu raporun hükme esas alınmasında, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına; ayrıca, davacı …’ün %59 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğine ilişkin olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü” hükümleri gözetilerek ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 14/01/2015 günlü raporda ve yine ATK İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca düzenlenen 15/09/2021 günlü yeterli ve geçerli nitelik taşıyan raporlarda açıkça davacıda var olduğu tespit edilen arızanın 20/06/2008 tarihinde geçirilen trafik kazasına bağlı olarak geliştiğinin belirtilmiş bulunmasına göre; davacılar vekili ile davalı … ve davalı … vekilinin kusura yönelik istinaf itirazları ile davalı … ve davalı …’un kusurun hatalı belirlenmesi sonucunda fazla manevi tazminata hükmedildiğine ilişkin istinaf itirazları ile istinaf eden tüm davalıların maluliyete yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.2-Davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf itirazı değerlendirildiğinde; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinin “Sağlık Giderleri Teminatı” başlıklı (b) maddesinde “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile, trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderlerin teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denmekte ise de; 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanmış ve sınırlandırılmıştır. KTK’nun 98.maddesinde; trafik kazaları nedeniyle, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup; 6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de, “Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup, buna göre SGK 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nun 98.maddesi uyarınca tüm tedavi giderlerinden değil sadece söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Diğer bir ifadeyle SGK’nun hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, kanun uyarınca belirlenmiş olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile, SGK’nun sorumluluk kapsamının genişletilmesi, bir kanun maddesinin idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/01/2004 tarih, 2004/4-40E-2004/113 K.sayılı İçtihadı). Kaldı ki görülmekte olan davada kaza tarihinin 20/06/2008 olduğu gözetildiğinde, kaza tarihinden çok sonra yürürlüğe giren bir düzenlemenin somut olaya uygulanabilir olmadığı konusunda da duraksama bulunmamaktadır. O halde, mahkemece davacı …’ün uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararı bakımından, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmiş olmasında istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafın faiz cinsine ilişkin istinaf başvuruları birlikte değerlendirildiğinde; görülmekte olan davada, davacı …’ın yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına karışan ve davalı tarafa ait olduğu belirlenen … plaka sayılı araç trafik kayıt bilgilerinden de anlaşılacağı üzere, kullanım amacı ticari olan otobüstür, bu durumda mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminatlara ilişkin olarak faiz cinsini ticari faiz olarak belirlemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların, bu yönü amaçlayan istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.4-Davalı sigorta şirketi vekilinin ve davacılar vekilinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluk miktarının hüküm yerinde açıkça belirtilmemiş olmasının hatalı olduğuna ilişkin istinaf itirazları ile davalı sigorta şirketinin harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin kendileri yönünden hatalı tespit edildiğine yönelik istinaf itirazlarının birlikte değerlendirilmesine gelince;Davacı …’ün yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı olduğu ve kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçe limitinin 100.000,00-TL olduğu konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi limitin 100.000,00-TL ile sınırlı olduğu dosya kapsamından da anlaşılmaktadır. Her ne kadar yerel mahkemece doğru olarak davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğuna karar verilmiş ise de poliçe limitin rakam olarak kararda yazılmaması, kararın infazı sırasında duraksama oluşturabilecek olması nedeniyle doğru olmadığı gibi, davalı sigorta şirketi, maddi tazminata ilişkin olarak poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğa sahip bulunduğundan, hükmedilen sadece bu miktarla sınırlı olacak şekilde diğer davalılarla birlikte harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretiyle sorumlu tutulabilir. (Bknz. Yargıtay 17.HD’nin 2019/6611 Esas,2020/4503 Karar sayılı ilamı) Yerel mahkemece açıklanan bu husus üzerinde durulmadan ve herhangi bir oranlama yapılmadan hükmedilen tüm tazminatlar üzerinden hesaplanan harç, yargılama gideri ve maddi tazminata ilişkin avukatlık ücretinin tamamı bakımından diğer davalılarla birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesi doğru olmamıştır. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı sigorta şirketi ve davacılar vekilinin istinaf itirazlarının açıklanan nedenlerle kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ve reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ile harcın da kamu düzeninden olduğu, hüküm altına alınan tüm tazminatlar bakımından alınması gereken karar ve ilam harcının fazla belirlendiği, bu yöndeki hatalı belirlemenin de resen giderilebileceği gözetilerek, yanılgılı olduğu sonucuna varılan hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2022 tarih ve 2021/87 Esas 2022/32 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili, tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda bentler halinde gösterilen nedenlerle KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE, – Davalı … ve davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda (1) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harçlarının talepleri halinde kendilerine iadesine, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … ve davalı …’tan alınması gerekli 20.053,21-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 5.219,00-TL harcın düşümü ile kalan, 14.834,21-TL istinaf karar ve ilam harcının davalı … ve davalı …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuran tam taraflarca, istinaf aşamasında yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren yapan taraf üzerinde bırakılmasına, 6- İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2022 tarih ve 2021/87 Esas 2022/32 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,6/1-Davanın KISMEN KABULÜNE;Maddi tazminat talebi yönünden;-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 233.561,91 TL sürekli ve geçici iş görmezlik tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 20/06/2008 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden 27/03/2009 olan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti olan 100.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, -Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE, 6/2-Davacı tarafın tedavi masrafı yönünden 5.000,00 TL, bakıcı masrafı yönünden 5.000,00 TL ve hastane, yol masrafı ve diğer masraflar yönünden 2.000,00 TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini atiye terk etmesi nedeniyle bu tazminat talepleri yönünden HMK 123. Md gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, Manevi tazminat talebi yönünden; 6/3-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 12.500,00-TL davacı … için 12.500,00-TL manevi tazminatın 20/06/2008 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 6/4-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE, C-Karar Harçları: 6/5- Kabul edilen tazminat miktarları üzerinden alınması gerekli 20.053,21-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 2.254,50-TL harç ile 1.073,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.327,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.725,71 -TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 5.686,74-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irad kaydına, 6/6-Davacı tarafça yatırılan 2.254,50-TL peşin ile 1.073,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.327,50-TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.131,35-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, D-Avukatlık Ücretleri 6/7-a-)Maddi tazminat talebi yönünden; davacı … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca hükmedilen maddi tazminat için takdir edilen 24.799,33 TL vekalet ücretinin davalılardan ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 8.431,77-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, b-)Davacı tarafın atiye terk ettiği maddi tazminat talepleri yönünden davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine, c-)Maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden; davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat için takdir edilen 11.889,92-TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … sigorta şirketi, … ve …’a verilmesine, 6/8-a-)Davacı …’ün manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddeleri uyarınca takdir edilen 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, b-)Davacı …’ün manevi tazminat istemine yönelik davasının reddedilen bölümü için davalılar … ve … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddeleri uyarınca takdir edilen 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’a verilmesine, 6/9-a-)Davacı …’ün manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, b-)Davacı …’ün manevi tazminat istemine yönelik davasının reddedilen bölümü için davalılar … ve … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddeleri uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’a verilmesine, 6/10-a-)Davacı …’ün manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddeleri uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, b-)Davacı …’ün manevi tazminat istemine yönelik davasının reddedilen bölümü için davalılar … ve … yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddeleri uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’a verilmesine, E-Diğer Yargılama Giderleri 6/11-a)Davacı tarafça yapılan 17,15-TL başvuru harcı, 2,50-TL vekalet harcı, 506,65-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri ile 2.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.876,30-TL yargılama giderinin yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.756,27-TL sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 937,13-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına, b)Davalı … Sigorta tarafından yapılan 300,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 12,52-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı … Sigorta’ya tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı … Sigorta üzerinde bırakılmasına, c)Diğer davalılar yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6/12-Yatırılan gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, manevi tazminatlara ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK’nın 362/1-a madde hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN, maddi tazminata ilişkin hüküm bölümleri bakımından ise, HMK’nın 361/1 madde hükmü gereğince, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/10/2022